Bir felâket bin nasihat

04:019/02/2024, Cuma
G: 9/02/2024, Cuma
Aydın Ünal

Maraş Ağıdı’nı deprem sonrasında Kahramanmaraş’ın acı görüntüleri eşliğinde çokça dinledik: “Maraş Maraş derler, bu nasıl Maraş / Al kızıl kan içinde can veren gardaş / Ufak taşınan bina yapılmaz / Bir ben ölmeyinen Maraş yıkılmaz…” Belki yine bir deprem sonrası söylendi bu yüreklere dokunan ağıt. Acının, çaresizliğin, garipliğin yanında küçük bir itiraz da var: “Ufak taşınan binan yapılmaz.” Ersin Çelik ve İsmail Kılıçarslan ’la her hafta Tv Net ’te yaptığımız Siyaseten programını bu hafta Kahramanmaraş’a


Maraş Ağıdı’nı deprem sonrasında Kahramanmaraş’ın acı görüntüleri eşliğinde çokça dinledik: “Maraş Maraş derler, bu nasıl Maraş / Al kızıl kan içinde can veren gardaş / Ufak taşınan bina yapılmaz / Bir ben ölmeyinen Maraş yıkılmaz…”

Belki yine bir deprem sonrası söylendi bu yüreklere dokunan ağıt. Acının, çaresizliğin, garipliğin yanında küçük bir itiraz da var: “Ufak taşınan binan yapılmaz.”

Ersin
Çelik
ve
İsmail Kılıçarslan
’la her hafta
Tv Net
’te yaptığımız
Siyaseten
programını bu hafta Kahramanmaraş’a yukardan bakan Şairler Tepesi’nde gerçekleştirdik. Şehri bir bütün halinde izlerken, ağıt da kulaklarımızda çınlıyordu.

Şehirlerimiz çirkin, plansız büyüyor. Toprak aşkı, beton sevdası, imar rantından sağlanan yüklü miktardaki haksız kazanç iştahı şehirlerimizi mahvediyor. Şehirlerimiz çirkinleştikçe insanımız çirkinleşiyor; çirkin insanlar daha çirkin şehirler inşa ediyorlar ve bu kısır döngü ülkemizi, milletimizi tehdit ediyor.

Türkiye’nin bir beka meselesi varsa, o da çirkinleşen şehirlerimizdir. Çirkin şehirlerden güzel nesiller yetişmez.

Deprem bize sadece çürük zeminleri, o zeminlere “ufak taşlarla yapılan binaları” değil, tehdit altında olan bekamızı gösterdi. Şehirlerimizi ayağa kaldırırken, bu çirkin kentleşmeyi, bu azgın rant hırsını masaya yatırmak, frenlemek, asla delinemeyecek imar anayasası yapmak zorundayız.

O kadar felaket nasihat olmadı; 6 Şubat depremi ibret olur, nasihat olur inşallah.

HAYRETTİN GÜNGÖR DURUŞU
Siyaseten programında konuğumuz Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı
Hayrettin
Güngör
idi. Deprem vatandaşı sarstı ama idareciyi çok daha fazla sarstı, manen çok yıprattı. Hayrettin Bey, deprem anını ve sonrasında yaşananları gözleri dolarak anlattı. Haftalarca eve gitmeden, günlerce yemek yemeden, dinlenmeden, uyumadan verdiği mücadeleyi aktardı.

Hayrettin Güngör önümüzdeki seçimlerde aday yapılmadı. Küskün değil, kırgın değil. Son 1 yıl da kolay geçmedi. Dolayısıyla bir süre dinlenecek. Ama sahada, aktif, belediye başkanlığının yanı sıra seçim için de çalışıyor.

Makamı, rütbesi, koltuğu alınınca vefayı unutup başka kapılara kapıkulu olanlara Hayrettin Güngör duruşu ibret olsun.

KİLİS VE REŞİT POLAT
Kilis’e uğradık, AK Parti 26’ncı dönem Milletvekili, şimdi de Kilis Belediye Başkan Adayı
Reşit Polat’ın
seçim çalışmalarını izledik.

Kilis’teki hava, şehrin AK Parti ile devam edeceğine işaret ediyor. Reşit Polat da rahat ama teşkilatla birlikte sokak sokak, cadde cadde çalışıyor.

Kilis, Suriye sınırının sıfır noktasında bir şehrimiz. Kendi nüfusu kadar Suriyeli misafire ev sahipliği yapıyor ancak şehre çok güçlü bir kardeşlik iklimi hâkim. Kilis’te zaman zaman sınır ötesinden top sesleri duyulsa da şehrin içinde barış ve huzur hüküm sürüyor.

Kilis 6 Şubat depremini güçlü şekilde hissetmiş ama yıkım olmamış. Yüreğimizi burkan, Kilis’teki 5-6 asırlık, bazıları daha eski tarihi eserlerin kısmen yıpranması, özellikle de tarihi minarelerin yıkılmış olması. Ashab-ı Kiram’dan, Hazreti Nebi’nin vahiy kâtibi Şurahbil
bin Hasene
’nin
türbesinde de hasar var ve minare yıkılmış.

Reşit Polat seçildiğinde Kilis’te çok işi olacak. Yapacak çok iş var ama Kilis’i de, Türkiye’yi de ayakta ve bir arada tutan bu manevi mekânların onarımı öncelik arz ediyor. Ayrıca Reşit Polat’ın, Kilis’teki örnek kardeşlik modelini Türkiye’ye anlatmak gibi bir misyonu da olacak.

EMEKLİLER BEKLENTİ İÇİNDE

Türkiye genelinde olduğu gibi Kilis’te de emeklilerin hoşnutsuzluğu dikkat çekiyor. Son maaş zamları kimini memnun etmiş, kimini etmemiş. Türkiye’de emekli sayısının çalışan sayısına oranı çok azaldı; devletin işi kolay değil. Emekli de bütünüyle mutlu değil. Türkiye’nin radikal bir emekli maaş reformuna ihtiyacı var ama bu seçimden sonra konuşulabilir. Seçime kadar ise, emeklinin yüzünü güldürecek müjdelere ihtiyaç olduğu çok açık.

#Deprem bölgesi
#Kahramanmaraş
#Siyaseten
#Hayrettin Güngör
#Aydın Ünal