Yine fırıldak, yine ihanet…

04:0016/08/2020, Pazar
G: 16/08/2020, Pazar
Abdullah Muradoğlu

Birleşik Arap Emirlikleri(BAE) ile İsrail arasında resmen ilişki kurulacağı ilân edildi. BAE ve İsrail zaten gayriresmi müttefikler. Bu anlaşma Trump yönetiminin gözetimi altında gerçekleşti. İsrail ile resmi ilişki Arap dünyasında Filistin’e ihanet ile eş değer görülürdü. BAE’nin İsrail ile anlaşması artık Arap dünyasının tepkisinin önemsenmediğini, dahası Arap halklarının askerî rejimler ve diğer despot yönetimlerce güçsüzleştirildiğini gösteriyor.Aslında bu ilk değil, yine ABD’nin gözetimi altında

Birleşik Arap Emirlikleri(BAE) ile İsrail arasında resmen ilişki kurulacağı ilân edildi. BAE ve İsrail zaten gayriresmi müttefikler. Bu anlaşma Trump yönetiminin gözetimi altında gerçekleşti. İsrail ile resmi ilişki Arap dünyasında Filistin’e ihanet ile eş değer görülürdü. BAE’nin İsrail ile anlaşması artık Arap dünyasının tepkisinin önemsenmediğini, dahası Arap halklarının askerî rejimler ve diğer despot yönetimlerce güçsüzleştirildiğini gösteriyor.

Aslında bu ilk değil, yine ABD’nin gözetimi altında Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat 1978’de İsrail ile “Camp David Sözleşmesi”ni imzalamıştı. Bu sözleşme ile ilk kez bir Arap devleti İsrail’i resmen tanımış ve işgal edilmiş topraklar üzerindeki egemenliğini meşru kabul etmişti. Filistinliler ve Arap halklarıysa “ihanet anlaşması” olarak gördükleri sözleşmeye şiddetli tepki göstermişlerdi. ‘Arap Birliği’ Mısır’ı üyelikten çıkarmıştı. Mısır 10 yıl sonra Birliğe dönmüştü.

Camp David’ten sonra Mısır’ın askeri rejimi ABD tarafından koruma altına alındı. ABD her yıl askeri rejime 1. 3 milyar dolar veriyor. Tabii bu yardım, İsrail’in güvenliği ve askerî rejimin Mısır halkını kontrol altında tutması için veriliyor. Sedat, Camp David Sözleşmesi’nin Filistinliler için ‘iyi’ olduğunu iddia etmişti. Bunun boş bir laf olduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor.

Trump, ‘Yüzyılın Anlaşması’ olarak nitelediği sözde ‘Ortadoğu Barış Plânı’ için Körfez’deki dostlarının devreye girmesini istiyordu. BAE-İsrail anlaşması bu yolu açmak için bir adım.

Trump’ın Evanjelik Eğitim Bakanı Betsy DeVos’un kardeşi Eric Prince BAE Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayid ile yakın dostlar. Prince, Trump’ın Başkan seçilmesinden sonra, 11 Ocak 2017’de Veliaht Prensi Şeyseller Adası’nda Rus hükümetine yakın bir işadamıyla görüşmesini de ayarlamıştı. İddialara göre bu gizli buluşma Trump ve Putin yönetimi arasında resmi olmayan bir iletişim kanalı kurmaya yönelik. Bu görüşmede nelerin konuşulduğuysa hâlâ sır. 3 yıl içinde Ortadoğu’daki gelişmelere bakılarak bir tahmin yapılabilir tabii. Trump ABD askerlerinin Irak ve Suriye’den çıkarılmasını istiyor. Trump bunu henüz başaramadı. Suriye ve Libya örneğinde de görüldüğü gibi Rusya’nın Ortadoğu’daki etkinliği arttı. ABD’nin bıraktığı boşluklarda Rusya ilerliyor. Diğer taraftan BAE’nin bölgesel hamleleri daha da arttı.

BAE ile İsrail arasında sözde ilişkilerin normalleştirilmesine dönük girişimde Trump’ın damadı ve Başdanışmanı Jared Kushner ile yardımcısı Avi Berkowitz rol oynamış. ABD medyasında yer bulan bilgilere göre Netanyahu Batı Şeria’nın ilhâkını durdurması karşılığında BAE -İsrail ilişkilerinin resmiyet kazanmasını kabul etmiş. Beyaz Saray’ın ilhâkta acele etmemesi için Netanyahu’ya telkinlerde bulunduğu biliniyordu. Netanyahu’nun koalisyon ortağı “Mavi-Beyaz Bloku”ndan Savunma Bakanı Benny Gantz ile Dış İşleri Bakanı Gabi Aşkenazi de acele edilmemesinde yanalar. Ancak sözkonusu görüşmeler Gantz ve Aşkenazi’den gizli tutulmuş.

Yine Ortadoğu’da bir fırıldak döndürülüyor. BAE, ‘İsrail girişimi’ni Filistinliler için kazanım olarak gösterme gayreti içinde. Trump’ın anlaşmayı duyurmasının ardından Netanyahu bir açıklama yaparak ilhaktan vazgeçmediklerini, sadece geçici olarak askıya aldıklarını belirtti. Veliaht Prens Muhammed Bin Zayid ise anlaşmanın ilhakını durdurduğunu iddia ediyor. Trump’a göre birçok Arap devleti İsrail ile resmi ilişki kurmak için sırada bekliyor. Ancak Suudi rejiminden anlaşmayla ilgili duyuru yapılmaması dikkat çekici. BAE ve Suudiler’in desteğiyle Mısır’da askeri darbe yapan General Sisi’ ile Bahreyn rejimi de bu girişime destek verdiler.

Girişimi ihanet olarak gördüğünü açıklayan Filistin Hükümeti BAE’den elçisini geri çekiyor. Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Yaser Arafat’tan sonra ikinci ismi Ebu İyad, “Filistin”de tasarlanan tüm devrimler Arap başkentlerinde başarısızlığa uğramıştır” demişti. 1970’lerde Filistin Gizli Servisleri’ni yöneten Ebu İyad, İsrail ve Enver Sedat rejiminin Camp David’ten aylar önce Fas’ta gizlice görüştüklerini biliyordu. Öte yandan Sedat, İsrail’e giden ilk Arap Devlet Başkanı’ydı. Sedat’ın Kasım1977’de İsrail’i ziyaret etmesi ve ardından Camp David Sözleşmesi’ni imzalaması Arap dünyasında çok büyük bir hayal kırıklığına yol açmıştı.

#BAE
#İsrail
#ABD