Washington’da güç savaşları..

04:0027/09/2020, Pazar
G: 27/09/2020, Pazar
Abdullah Muradoğlu

ABD’de 3 Kasım’da yapılacak olan Başkanlık seçimleri öncesinde şiddetli bir yargı savaşı başladı. Savaşı başlatan gelişme “ABD Yüksek Mahkemesi”nin liberal yargıçlarından Ruth Bader Ginsburg’un ölümüydü. Trump, boşalan üyelik için derhal bir aday önereceğini ilân etmişti. Yüksek Mahkeme üyelerinin göreve başlamaları için Senato onayı şart. Senato’da Cumhuriyetçiler çoğunlukta. Demokratlar ise onay sürecinin seçimden sonra işletilmesinden yanalar. Kasım seçimlerinin Yüksek Mahkeme’ye taşınması kuvvetle

ABD’de 3 Kasım’da yapılacak olan Başkanlık seçimleri öncesinde şiddetli bir yargı savaşı başladı. Savaşı başlatan gelişme “ABD Yüksek Mahkemesi”nin liberal yargıçlarından Ruth Bader Ginsburg’un ölümüydü. Trump, boşalan üyelik için derhal bir aday önereceğini ilân etmişti. Yüksek Mahkeme üyelerinin göreve başlamaları için Senato onayı şart. Senato’da Cumhuriyetçiler çoğunlukta. Demokratlar ise onay sürecinin seçimden sonra işletilmesinden yanalar. Kasım seçimlerinin Yüksek Mahkeme’ye taşınması kuvvetle muhtemel. Dolayısıyla Trump ve Cumhuriyetçiler için Yüksek Mahkeme’ye yapılacak atama ayrıca çok önemli.

Öte yandan Senato’nun gündeminde onay bekleyen başka atamalar da var. Senato’daki Cumhuriyetçi liderlik takımı Yüksek Mahkeme’ye Trump’ın göstereceği ismi onaylamak için çok hızlı davranmak istiyorlar. Aynı liderlik, Trump’ın Afganistan ve Almanya Büyükelçiliği için gösterdiği iki ismin onay sürecinin ilerletilmesi içinse çok yavaş davranmayı tercih ediyor.

10 Eylül günü Trump’ın Afganistan Olağanüstü Büyükelçisi ve Tam Yetkili Temsilcisi olarak “Charles Koch Enstitüsü” Başkan Yardımcısı Dr. William Ruger’i aday gösterdiği duyurulmuş idi. Afganistan’da görev yapmış eski bir Donanma Subayı olan Ruger, ABD askerlerinin Afganistan’dan hızlı bir şekilde çekilmesi gerektiğini savunuyor. Trump, Temmuz ayında da Almanya Büyükelçiliği’ne Emekli Albay Douglas Macgregor’u aday gösterdiğini açıklamıştı. Fox News’ kanalında dış politika ve güvenlik konularında yorumculuk yapan Macgregor ABD askerlerini derhal Afganistan, Irak ve Suriye’den çekmesi için Trump’a çağrılar yapıyordu.

Trump ABD askerlerini Ortadoğu’daki savaşlardan çekmeyi vaat etmişti. Ne ki Senato’daki Cumhuriyetçi ve Demokrat liderlik takımları ile “Pentagon” çekilme işleminin engellenmesi konusunda görüş birliği içinde olduklarından Trump vaadini gerçekleştirememişti. Senato Cumhuriyetçi Liderliği dış politikanın birçok başlığında Trump ile aynı görüşleri paylaşmıyor.

Macgregor Müslüman göçmenleri Avrupa’yı işgal etmek isteyen güçler olarak nitelemişti. Alman hükümetini göçmenlere yumuşak davranmakla suçlayan Macgregor 2018’de Fox News’de yaptığı bir konuşmada, “Bizim sayemizde Almanlar kendilerini savunmak zorunda hissetmiyorlar” diye konuşmuştu. Almanya’daki ABD askerlerinin sayısının azaltılacağını açıklayan Trump’ın Almanya Büyükelçiliğine Macgregor’u önermesi dikkat çekici bulunmuştu.

Daha da ilginci, “Amerikan Yahudi Lobisi”nin Macgregor aleyhinde çağrılar yapmasıydı. Lobi bağlantılı yayınlara bakılacak olur ise hem Macgregor, hem Ruger İsrail karşıtı Sağ’ın favori isimleriydi. Lobi’nin öne sürdüğü iddialara göre Macgregor, Almanya’nın Nazi döneminin çok fazla öne çıkarılmasını eleştirdi. Macgregor’u Yahudi Soykırımı’nın önemini küçümsemekle suçlayan Lobi, Trump yönetiminden Macgregor’un adaylığını geri çekmesini istiyor. Yine Lobi’ye göre Macgregor, “Neoconlar”ı ABD’yi Ortadoğu’daki savaşlara sürüklemekle suçladı. Neoconlar İsrail yanlısı oldukları için Macgegor bu isimleri çifte sadakatle suçlamış oluyordu. Macgregor’un İran’ın ABD için tehdit olmadığını savunması ise bir diğer suçlama sebebiydi.

Donald Trump’ın Ortadoğu’dan asker çekme girişiminin Senato’da en şiddetli savunucusu Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul idi. Senatör Paul daha önce Trump’tan Pentagon’da boşalan bir üst düzey görev için Macgregor’u tavsiye etmişti. Demokrat Parti’nin Sol kanadını temsil eden Senatör Bernie Sanders ise William Ruger’in Afganistan Büyükelçiliğine getirilmesine sıcak bakıyor imiş. Sanders ve Paul’ün Senato’da yalnız kaldıklarını belirtmek gerekiyor.

İsrail’deki ordu çevreleriyse Macgregor’a sahip çıkıyorlar. Bu çevreye göre İsrail’in çok yakın dostu olan Macgregor’un ‘Yahudi karşıtı’ olarak suçlanması büyük bir haksızlık. Bu çevre “Amerikan Yahudi Lobisi”nin Macgregor’un yakasından düşmesi için çağrılar yapıyor.

Senato’da yerleşik iki partili Amerikan müdahalecileri Macgregor’un onay sürecini yavaşlatmayı başardı. Aynı durum Ruger için de sözkonusu olacak mı? Dahası, Trump büyükelçilik için önerdiği isimleri Senato Cumhuriyetçilerine onaylatmaya muktedir mi?

#ABD
#Seçim
#Donald Trump