Trump’ın Ortadoğu’daki son hamleleri…

04:008/12/2020, Salı
G: 7/12/2020, Pazartesi
Abdullah Muradoğlu

20 Ocak’ta görevini rakibi Joe Biden’a bırakması beklenen ABD Başkanı Trump, Ortadoğu’da İsrail yanlısı hamlelerini çok hızlı şekilde tamamlamak istiyor. “Önce Amerika” söylemiyle 2016’da Başkan seçilen Trump’ın Ortadoğu politikasındaysa “İsrail” hep öncelikli oldu.Filistinlilerin aleyhine olarak Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Sudan’ın İsrail ile sözde ‘normalleşme’ anlaşmalarını destekleyen Riyad rejimi ‘resmen’ bu girişimin dışında kalmayı tercih ediyor. Emirlikler ve Suudiler’in başını

20 Ocak’ta görevini rakibi Joe Biden’a bırakması beklenen ABD Başkanı Trump, Ortadoğu’da İsrail yanlısı hamlelerini çok hızlı şekilde tamamlamak istiyor. “Önce Amerika” söylemiyle 2016’da Başkan seçilen Trump’ın Ortadoğu politikasındaysa “İsrail” hep öncelikli oldu.

Filistinlilerin aleyhine olarak Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Sudan’ın İsrail ile sözde ‘normalleşme’ anlaşmalarını destekleyen Riyad rejimi ‘resmen’ bu girişimin dışında kalmayı tercih ediyor. Emirlikler ve Suudiler’in başını çektiği bir koalisyon tarafından 3 yıldır sıkı bir abluka uygulamasına maruz bırakılan Katar da Trump’ın İsrail yanlısı girişimlerine dahil olmadı. Trump giderayak Suudileri ve Katar’ı İsrail ile anlaşma yapmaları için bastırıyor.

Trump’ın Ortadoğu politikasını yürütmekle görevlendirdiği Damadı ve Başdanışmanı Jared Kushner son bir adım olarak bu ayın başlarında Suudi Arabistan ve Katar’a gitti. Görüşmelerin Katar’a yönelik ablukanın kaldırılması Körfez İşbirliği Konseyi içindeki anlaşmazlıklarının sona erdirilmesini amaçladığı söyleniyor. Analistlere göre görüşmelerin en önemli ayağı Riyad ve Doha’nın İsrail ile anlaşma yapmalarını sağlamak. Kushner’in görüşmenin bu ayağından eli boş olarak Washington’a döndüğü söyleniyor. Riyad’ın “Biden Yönetimi”nin işbaşına gelmesini beklediği ifade ediliyor. Gelecek olan “Biden Yönetimi”nin Riyad ile ilişkilerde Trump yönetimine kıyasla daha mesafeli bir politika izlemeye eğilimli olduğuysa biliniyor.

Katar ile Suudiler arasındaki anlaşmazlığın çözülmesi için bir süredir Kuveyt arabuluculuk yapıyor. Suudiler’in sıcak baktığı girişime Birleşik Arap Emirlikleri muhalefet ediyor. Körfez medyası Katar anlaşmazlığının bu ay yapılacak olan “Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi”nde çözüleceği konusunda yayın yapıyor. Kushner’in ziyaretinden önce ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Muhammed Bin Selman ve Binyamin Netanyahu gizli bir görüşme gerçekleştirdi.

Ortadoğu’da Trump yönetimi ve İsrail bölgedeki rejimlerle çok yoğun bir gizli diplomasi yürütüyor. 3 Aralık’ta İsrail Dışişleri Bakanı Gabi Aşkenazi ile Ürdünlü mevkidaşı Eymen Safadi’nin işgal altındaki Batı Şeria’yı Ürdün’e bağlayan “Allenby Köprüsü”nde buluşmaları gizli diplomasinin bir örneği. Birinci Dünya Savaşı sırasında, 1917’de Kudüs’e girerek işgal eden İngiliz generali Allenby’nin Ürdün’de bir köprüye adının verilmesi dikkat çekici tabii.

Gabi Aşkenazi İsrail’deki koalisyon hükümetinin ortağı “Mavi-Beyaz Bloku”nun üyesi. Ancak Koalisyon dağılıyor ve İsrail dördüncü bir erken seçime doğru gidiyor. Erken seçim İsrail’de Biden yönetimiyle uyumlu yeni bir hükümeti getirebilir. İsrail ile Ürdün arasında 25 yıldır devam eden bir barış anlaşması var. İsrail’in ilhâk politikalarından rahatsız olan Kral II. Abdullah’ın Netanyahu’nun telefonla görüşme isteğini bile geri çevirdiği söyleniyor.

Ürdün, Biden’ın Filistin meselesinde “İki devletli çözüm”e uygun bir politika izleyeceğinden umutlu. Ürdün sözde normalleşme anlaşmalarının İsrail’i Filistinlilerle barışçıl bir çözüm için motive etmesi gerektiğini düşünüyor. İsrail’deki “Mavi-Beyaz Bloku” da Biden ile daha rahat çalışacağını düşünüyor. Gerek Netanyahu tarafı, gerekse “Mavi-Beyaz Bloku” Biden’ın sözde ‘normalleşme’ anlaşmalarını desteklemesini bekliyor. Biden de anlaşmalara destek atmıştı.

Trump, ABD’nin Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’na (UNRWA) mali yardımları tamamen durdurma kararı almıştı. Biden Yönetimi’nin bu yardımı serbest bırakıp bırakmayacağı merak ediliyor tabii. İsrail ve Amerika’daki “İsrail Lobisi” Biden’ın Trump’ın ABD Büyükelçiliği’ni Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma kararını ise geri çekmeyeceğine inanıyor.

Biden “İran Nükleer Anlaşması”na ABD’yi geri döndürmek istiyor. İsrail, Suudiler, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn ise istemiyorlar. “İran Nükleer Programı”nın beyni olarak nitelenen Muhsin Fahrizade’nin gizemli bir suîkastle öldürülmesinin Biden’ın İran ile uzlaşma politikasını zorlaştırabileceği belirtiliyor. İsrail ve 20 Ocak’a kadar Başkanlık görevini sürdürecek olan Trump, Biden yönetiminin bu kararı vermesini zorlaştıracak hamleler peşinde. Bölgede yürütülen gizli diplomasi ve “Muhsin Fahrizade Suikasti” bu hamlelerin parçası. 20 Ocak’a kadar İran ile ilgili başka daha başka hamlelerin gelmesi de bekleniyor.

#ABD
#İran
#Donald Trump