Trump’ın İsrail’i mutlu etme plânı!

04:004/09/2018, Salı
G: 4/09/2018, Salı
Abdullah Muradoğlu

Trump ABD Başkanı seçildikten sonra iddialı şekilde bir “Ortadoğu Barış Plânı” ortaya atmıştı. Aradan 19 ay geçtiği halde plânın çerçevesi hâlâ belli değil. Sözde barış plânını yürütmekle görevlendirilen isimlerse İsrail’e yürekten bağlılar. Biri Trump’ın damadı ve Danışmanı Jared Kushner, diğeri Trump’ın eski avukatlarından Jason Greenblatt. Yine Trump’ın avukatlarından David Friedman ABD’nin İsrail Büyükelçisi olarak takımda. Üçü de Yahudi olan bu isimlerin öteden beri, işgal edilmiş Filistin

Trump ABD Başkanı seçildikten sonra iddialı şekilde bir “Ortadoğu Barış Plânı” ortaya atmıştı. Aradan 19 ay geçtiği halde plânın çerçevesi hâlâ belli değil. Sözde barış plânını yürütmekle görevlendirilen isimlerse İsrail’e yürekten bağlılar. Biri Trump’ın damadı ve Danışmanı Jared Kushner, diğeri Trump’ın eski avukatlarından Jason Greenblatt. Yine Trump’ın avukatlarından David Friedman ABD’nin İsrail Büyükelçisi olarak takımda. Üçü de Yahudi olan bu isimlerin öteden beri, işgal edilmiş Filistin topraklarında İsrail’in yasa dışı yerleşim politikalarını destekledikleri biliniyor. Friedman, Trump tarafından ABD’nin İsrail Büyükelçisi olarak atanmamış olsaydı, pekâlâ İsrail’in ABD Büyükelçisi bile olabilirdi.



Trump’ın Dışişleri Bakanlığı’na Mike Pompeo’yu, Ulusal Güvenlik Danışmanlığı’na John Bolton’ı getirmesiyse, daha İsrail yanlısı bir politika izleyeceğinin işaretleriydi. ABD’deki İsrail dostlarının Pompeo’dan “ABD’nin en İsrail yanlısı Dışişleri Bakanı” olarak söz etmeleri boşuna değil elbette. Bolton zaten öteden beri İsrail müttefiki olarak biliniyor. BM Büyükelçisi Nikki Haley ise Filistinliler’in aleyhindeki girişimleriyle tavan yapmış durumda. ‘Trump ekibi’ İsrail’i mutlu etmek için Filistinliler’i köşeye sıkıştıracak her fırsatı kullanıyor.

Trump yönetiminin son icraatı, “Filistinli Mülteciler için Yardım Ajansı’na(UNRWA) ABD’nin yaptığı malî katkıyı durdurmasıydı. İsrail medyasında yer alan bilgilere göre İsrail Başbakanı Netanyahu, Filistinli mültecilere ilişkin tüm ABD fonlarının kesilmesi için Trump’a mesaj göndermiş. Mesaj, Senato’nun ödeneklerle ilgili komisyonunun üyelerine de iletilmiş. 1949’da “Birleşmiş Milletler” tarafından kurulan “UNRWA” 6 milyona yakın mülteciye gıda, eğitim ve sağlık yardımı yapıyordu. İsrail ABD’nin UNRWA’dan elini çekmesi için daha önce de girişimlerde bulunmuştu. Bu girişimler “Dışişleri”, “Pentagon” ve “ABD İstihbarat Topluluğu” tarafından Ürdün, Gazze ve Batı Şeria’da istikrarsızlığa yol açacağı gerekçesiyle çekinceyle karşılandığı için akîm kalmıştı. Bolton, Kushner ve Haley ise Filistinlileri masaya oturmaya zorlamak amacıyla yardım fonlarının kesilmesini savunuyorlar.

19 aylık Trump yönetiminin icraatlarına baktığımızda, çekmecede Filistinliler için adil bir barış plânı değil, “İsrail’i mutlu etme plânı” var. Filistin Yönetimi’ne 200 milyon dolarlık yardımı durduran Trump, ABD’yi BM Eğitim Bilim ve Kültür örgütü “UNESCO”dan çekti. Gerekçe, UNESCO’nun Filistin’i tam üye olarak kabul etmesi ve İsrail’in hoşuna gitmeyen kararlara imza atması. Trump ayrıca ABD Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıdı. Bu kararla Trump yönetimiyle Filistin yönetimi arasındaki iletişim koptu. Rex Tillerson’ın azledilmesinden sonra Dışişleri Bakanlığı’nın yıllık İnsan Hakları Raporu’nda Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze için kullanılan “işgal altındaki topraklar” ibaresi kaldırıldı. ABD, İsrail’e karşı önyargılı olduğu gerekçesiyle “BM İnsan Hakları Konseyi”nden de ayrıldı. Haley’in İsrail aleyhinde kararlar çıkmasını engellemek için yaptığı girişimleri de listeye eklemeliyiz.

Trump yönetimi Filistinlileri ilgilendiren başlıklarda İsrail’i mutlu etmeye odaklanmış görünüyor. Bu birimlerde görev alan yetkililerse, ABD vatandaşı kisvesine bürünmüş İsrailliler gibi davranıyorlar. Bütün bunlar, Trump’ın “İsrail Lobisi”ne ve “Evanjelik Hıristiyan Siyonistler”e geri çevrilemeyecek taahhütlerde bulunduğu ve bu taahhütlerle sıkı sıkıya bağlanmış olduğu ihtimalini akla getiriyor tabii. Öte yandan Trump, Robert Mueller’ın yürüttüğü “Rusya Soruşturması”nı savuşturmak için “İsrail Lobisi”nin imkânlarından yararlanmak istiyor olabilir. Sonuç olarak, Trump’ın sözde “Ortadoğu Barış Plânı”, Filistinlileri İsrail’in istediği tavizleri vermeye zorlamak için kurulmuş bir mekanizma. Bu mekanizmanın dünya kamuoyuna bir barış plânı olarak sunulmasıysa tam bir kandırmaca.

#ABD
#Trump
#İsrail