Filistin yönetimi Sudan’daki yeni darbe rejiminin İsrail ile yaptığı anlaşmayı “arkadan vurulan bir bıçak daha” diye karşıladı. Birleşik Arap Emirlikleri ile Bahreyn’in ardından Sudan rejimi de Filistin’i bıçaklayanlar arasına dahil oldu. ABD Başkanı Trump İsrail’in etrafında sözde Arap rejimlerinden müteşekkil bir güvenlik kuşağı oluşturmak için didiniyor. Trump’ın açıklamasına bakılacak olur ise Filistin’i arkadan bıçaklayan Arap rejimlerine yakında yenileri de katılacak.
“Arap Birliği” 1967’de Sudan’ın başkenti Hartum’da aldığı kararla işgal altındaki topraklardan çekilmediği takdirde İsrail ile anlaşma olmayacağını, müzakere yapılmayacağını açıklamıştı. Arap Birliği üyeleri İsrail’i tanımayacaklarını da ilân etmişlerdi. İsrail’in ABD Büyükelçisi Ron Dermer yayınladığı tweet’te bu bildiriyi hatırlatarak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn’den sonra Sudan’ın da bıçakçılar arasına girmesini “ 3 HAYIR’dan 3. EVET’e “ diyerek karşıladı.
ABD’de 8 gün sonra seçimler yapılacak. Trump yönetiminin gösterdiği zaaf nedeniyle ABD’de 220 bin insan hayatını kaybetti. Yeniden ABD Başkanı olmak isteyen Trump ülkesinin acil sorunlarına çözüm sunmak yerine İsrail’i ve Netanyahu’yu suyun üstünde tutmaya çalışıyor.
Sudan’daki askeri rejime İsrail ile anlaşma imzalaması karşılığında verilen rüşvet ise ‘Teröre destek veren devletler’ listesinden Sudan’ın çıkarılması. Yanı sıra Emirlikler’in Sudan’a mali yardımda bulunma sözü verdiği de söyleniyor. ABD yönetimi 1993’te Sudan’ı kara listeye almıştı. Trump Amerikalılara yönelik bazı saldırılarda hayatını kaybedenlerin ailelerine 335 milyon dolar tazminat ödemesi karşılığında Sudan’ın kara listeden çıkarılacağını duyurmuştu. Kriz yaşayan Sudan’ın bu parayı Suudi Arabistan’tan temin ettiği iddia ediliyor. Aslında bu para Amerikalı aileleri yatıştırmanın bir aracı. Tabii ki tek amaç, Sudan’ın İsrail’le anlaşması.
Trump Suudi Arabistan’ın da İsrail ile anlaşma imzalamasını beklediklerini söyledi. etti. Suudi Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman’ın İsrail ile yapılan anlaşmaların gizli mimarları arasında yer aldığı biliniyor. Arap kamuoyunun tepkisini test etmek için sahaya önce Emirlikler ve Bahreyn sürüldü. Umman ve Fas’ın ise İsrail’le anlaşmak için ABD seçimlerini beklemeyi tercih ettikleri belirtiliyor. Yorumlara göre Trump yeniden başkan seçilir ise, İsrail ile anlaşma yapması karşılığında ABD yönetimi Batı Sahra’da Fas’ın egemenliğini tanıyacak.
Öte yandan Körfez rejimleri arasındaki uzlaşmazlıklarda “tarafsız” pozisyonuyla öne çıkan Kuveyt’in de İsrail ile anlaşma yapması için yoğun bir çaba sözkonusu. İsrail öteden beri Körfez’de “gizli diplomasi” yürütüyor. Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudiler “İran korkusu” bahanesiyle zaten İsrail ile örtülü ittifak içerisindeydiler. İsrail medyasına yansıyan iddialara göre 11 yıldır İsrail, Bahreyn’de faaliyet gösteren bir şirketi “Büyükelçilik” gibi kullandı. Batı’lı şirketlere sözde danışmanlık hizmeti veren paravan şirketin yöneticileriyse İngiltere, Belçika, Güney Afrika ve ABD gibi ülkelerle çifte vatandaşlık bağı olan İsraillilerden teşkil edilmiş. Yakında şirket tabelasının “İsrail’in Bahreyn Büyükelçiliği” olarak değiştirilmesi bekleniyor.
Sözkonusu rejimlerin İsrail ile gizli işbirliği yapmaları Arap kamuoylarını kontrol etmeye yönelik. Karanlık odalarda yapılan anlaşmalar birer birer ifşâ oluyor. Gelinen durumda artık Arap kamuoylarının bu rejimler için ciddi bir engel teşkil etmediği anlaşılıyor. 1968’de yayınladığı “Hükümet darbesi: Pratik Bir El Kitabı” başlıklı kitabıyla şöhret kazanan Amerikalı stratejist Edward Luttvak ise bir söyleşide gizli diplomasiye ilişkin olarak bakın neler söylüyor:
“Gizli dünyada olanların çok önemli olması gerekmez. Ancak devletler arasındaki gerçek ilişkilere dair fikir verir. Gerçek, her iki taraftaki casusların yaptıklarıyla bilinebilir. Bazen ülkeler biribirilerini sevdiklerini söylüyorlar ama casusları biribirleriyle savaşıyor. Ve bazen biribirileriyle savaştıklarını söylüyorlar ama aslında gizli servisleri işbirliği yapıyor. Suudiler resmen İsrail ile savaş halinde ama aralarında istihbarat işbirliği var. Suudiler ve İsrail arasındaki gerçek ilişki budur.”
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.