Yeni tür koronavirüsün laboratuvarda üretilmiş olduğuna dair tartışmalar önceki salgınlarda da yaşanmıştı. Aslında insanoğlu, maruz kaldığı kötülüklerin de müsebbibidir. Ahlakî bir iç denetimden yoksun olan insanın neler yapabileceğini zaten tarihten biliyoruz. Hiroşima’yı hatırlayın! “Soğuk Savaş” zamanlarında dünya insanlığı nükleer bir savaş ihtimalinin tüyler ürpertici dehşetiyle yaşadı. Kimyasal ve biyolojik silahların üretilmesi bilimin istismar edilmesinin en çarpıcı örnekleri arasında.
Biyolojik silah olarak virüslerin insan eliyle üretilmesi tabii ki mümkün. Edebiyatta ve sinemada ziyadesiyle işlenen bir konudan söz ediyoruz. ABD menşeli bir romanda, laboratuvarda üretilen bir virüsün sadece “Siyahlar”a etki edecek biçimde geliştirildiğini okumuştum. İsmini hatırlayamadığım romanda “Beyaz-Irkçı” bir örgüt, “Siyah Amerikalılar”ın artan nüfusunun yol açabileceği politik-kültürel değişimi engellemek amacıyla gizli bir laboratuvarda ürettiği virüsü dolaşıma sokuyordu.
Dizginlerinden boşalmış insan zihninin düşünemeyeceği bir kötülük olamaz. Bunu bir kenara not ederek asıl konuya geçmek istiyorum. Hikâye burada ABD Başkanı Trump’ın koronavirüsü “Çin Virüsü” adıyla etiketlemesiyle başlıyor. Kuşkusuz bu virüs, Çin’in Wuhan şehrinde zuhur etti. Ancak bu olgu virüsü “Çin Virüsü” olarak etiketlemeyi haklı çıkarmıyor. Nitekim 1918’de bütün Avrupa’ya yayılan ve on milyonlarca insanın ölümüne sebebiyet veren “İspanyol Gribi”nin menşei de İspanya değildi. ABD’de bir askerî eğitim kampında başlayan grip Avrupa’ya sevk edilen Amerikan askerleri tarafından İspanya’ya sirayet etmiş, oradan da bütün kıtaya ve dünyanın birçok bölgesine yayılmıştı.
“Soğuk Savaş”ı işleyen gerilim romanlarında insan eliyle üretilmiş virüslerin “Sovyet Rusya” kaynaklı olduğu yönünde bir kara propaganda vardı. “Sovyetler Birliği” dağıldıktan sonra ABD’nin yeni Şeytanı “yükselen Çin” oldu. Amerikan casusluk romanlarında ABD’ye yönelik siber saldırıların veya terör saldırılarının arkasında “Çin” vardı. Bu bağlamda yazılmış onlarca roman okudum, film de izledim.
Amerikalı yazar Dean Koontz un 1981’de yayınlanan “Karanlığın Gözleri(Eyes of Darkness)“başlıklı romanı yeni tür koronavirüs salgınıyla tekrar gündeme geldi. Güyâ yazar romanında şimdiki salgını haber vermiş. Roman Çin’de bir askeri laboratuvarda üretilmiş “Wuhan-400 “isimli virüsten bahsediyor imiş. Böylece roman “komplo teorileri”ne esin kaynağı oldu. Sosyal medyada da ‘Koontz’un kehaneti’ hızla yayılıverdi. Birçok yazar ise işin aslını faslını araştırmadan yorum yaptı.
Koontz’un romanında “Wuhan-400” isimli virüsten bahsediliyor. Ancak kitabın 1981’deki baskısında değil, 2008’deki baskısında geçiyor. İlk Koronavirüs ise 2003’te Asya’da görüldü. Virüs Çin’den Hong Kong’a giden ve buradan Singapur ve Kanada’ya geçen havayolu yolcuları tarafından yayılmıştı. Romanın 2008 baskısı yayınladığında dünya koronavirüs salgınını çoktan yaşamış bulunuyordu.
Hakikatte Koontz’un romanının 1981’deki baskısında geçen virüs “Wuhan-400” değil, “Gorky-400”idi. Roman “Soğuk Savaş” döneminin hararetli bir döneminde yazılmıştı. Adından anlaşılacağı gibi “Gorky-400” Rus kaynaklıydı. Gorki Sovyet Rus döneminin büyük yazarlarından biridir ve adı Moskova’nın merkezinde turistlerin uğrak yeri olan bir parka verilmiştir. Ne ki “Sovyetler Birliği”nin dağılmasıyla hem “Soğuk Savaş” dönemi bitti ve hem de “iki kutuplu dünya sistemi” çözüldü. ABD ise yeni şeytanını “Çin” olarak tanımlayarak ‘Yeni tür bir Soğuk Savaş’ başlattı. Koontz da modaya uydu ve kitabının 2008 yılı baskısında “Gorky-400” isimli biyolojik silahı “Wuhan -400” olarak değiştiriverdi.
Dünyada sahte bilgilere inanmaya meyilli milyonlarca insanın yaşadığı bir vakıa. Oysa daha çok sosyal medyada dolaşıma giren yanlış, eksik veya sahte bilgileri sorgulayan (Snopes gibi ) gönüllü gruplar var. Komplo teorileriyle ilgilenen okurlar için bu işlevi gören internet siteleri faydalı olacaktır. Öte yandan “öğrenilmiş çaresizlik sendromu” yaşayan kitlelerin korkuları üzerinden pis emellerini gerçekleştirmek isteyen küresel ticarî, ideolojik veya politik fırsatçılara karşı da tetikte olalım.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.