John Bolton ne işe yaradı?

04:0028/06/2020, Pazar
G: 28/06/2020, Pazar
Abdullah Muradoğlu

Amerikalı bir yazarın dediği gibi ABD, ”paranın satın aldığı en iyi demokrasi”. Yahut “küçük Sayılar Demokrasisi” bile diyebilirsiniz. Trump’ın Başkan seçilmesi için seçim kampanyasına bardakla para yağdıranlar bunun karşılığında kovalar dolusu para kazandılar. Paranın daha büyük miktarlarda geri dönüşümünü sağlamak için en iyi adamlarını kilit mevkilere taşıdılar.“Amerikan Askeri-Endüstriyel Kompleksi”nin veya enerji şirketlerinin çıkarlarını ilerletme işinde uzmanlaşmış lobiciler bakanlık dahil

Amerikalı bir yazarın dediği gibi ABD, ”paranın satın aldığı en iyi demokrasi”. Yahut “küçük Sayılar Demokrasisi” bile diyebilirsiniz. Trump’ın Başkan seçilmesi için seçim kampanyasına bardakla para yağdıranlar bunun karşılığında kovalar dolusu para kazandılar. Paranın daha büyük miktarlarda geri dönüşümünü sağlamak için en iyi adamlarını kilit mevkilere taşıdılar.

“Amerikan Askeri-Endüstriyel Kompleksi”nin veya enerji şirketlerinin çıkarlarını ilerletme işinde uzmanlaşmış lobiciler bakanlık dahil yönetimde en üst düzeylerde temsil ediliyorlar. Silah şirketlerinde yöneticilik yapan biri Pentagon’da en üst düzey görevlere getirilirken, Pentagon generalleri de emeklilik yıllarını bu şirketlerde danışman olarak geçirebiliyorlar. Bu çarka “döner kapı lobiciliği” diyorlar. Bir kapıdan çıkıyor, aynı kapıdan tekrar giriyordunuz.

Büyük şirketlere çok kıyak indirimler getiren sözde vergi reformundan sıradan Amerikalıların kazancıysa devede kulaktı. Trump’ın ABD’yi “Paris İklim Anlaşması”ndan çıkarması ise enerji lobisinin çıkarlarıyla bağlantılıdır. Yeni kuşak Demokrat siyasetçiler özel çıkarlara hitap eden döner kapı lobiciliğini ve kampanyalara finans desteğini sınırlandırmaya çalışıyorlar. Daha yolun başındalar, “Büyük Sayılar Demokrasisi”ne geçmek için çoook çalışmaları gerekiyor.

Trump’ın “İran Nükleer Anlaşması”nı bozması, ABD Büyükelçiliği’ni Tel Aviv’den Kudüs’e taşıması, yanısıra Filistinliler’i köşeye sıkıştırmayı amaçlayan kararlarıysa “İsrail Lobisi”nin etkisiyle bağlantılı. Lobinin Netanyahu’nun ilhâkçı politikalarını destekleyen kanatları Trump’ın Başkan seçilmesi için cömert bağışlarda bulunmuşlardı. John Bolton’ın Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanlığı’na getirilmesi lobinin finansörlerinden milyarder kumarhaneci Sheldon Adelson’ın dahliyle gerçekleşmişti. Adelson’ın en büyük hayali ABD Büyükelçiliği’nin Kudüs’e taşınması ve” İran Nükleer Anlaşması”nın iptal edilmesiydi. Nisan 2018’de Bolton’ı işe alan Trump Mayıs ayında “İran Anlaşması”ndan çekildi. ABD Büyükelçiliği de yine Mayıs’ta Kudüs’e taşındı. Taşıma töreninde Adelson en ön sıralarda ağır misafir olarak yer alıyordu.

Trump “Nükleer Anlaşma”dan çekilmişti ama İran ile yeni koşullarda müzakere kapısını da aralamıştı. Bolton ve arkasındaki lobi bu fikre temelden karşıydı. 2019 Ağustos’ta Fransa’da gerçekleşen “G-7 Zirvesi”nde Trump, İran Dış İşleri Bakanı Cevad Zarif’le baş başa görüşmek istiyordu. Bolton ise bu görüşmeyi engellemek için Ortadoğu’daki en iyi arkadaşını, Binyamin Netanyahu’yu arayacaktı. Bolton Netanyahu’dan Trump’ı bu görüşmeden vazgeçirmesini istemişti. Bolton İran’da rejim değişikliği için askeri seçeneğe inandığını saklamayan bir isim. 2015’de “New York Times”da yayınlanan bir yazısında nükleer silah yapmasını engellemek için İran’ın bombalanmasını isteyecek kadar gözünü karartmıştı. Bolton Eylül 2019’da Trump tarafından kovuluncaya kadar, temsil ettiği çevrenin özel gündemini ilerletmek için çalıştı.

Şimdiyse Amerikan medyası Bolton’ın kaleme aldığı kitabı tartışıyor. ABD seçimlerine 4 ay kaldı. Bolton’ın Beyaz Saray notları bu yüzden daha fazla dikkat çekiyor. “Fox News” kanalına konuşan Trump ise Bolton için “hasta”, “ yalancı” ve “aptal” dedi. Trump, Bolton’a görev vermesinin yanlış bir tercih olduğunu belirterek, “Bolton hasta bir adamdı, onda yanlış olan bir şeyler vardı. Bunu onda erken farkettim” diyor. Oysa Bolton, Ronald Reagan’dan bu yana neredeyse her Cumhuriyetçi Başkan tarafından kritik görevlere getirilmiş bir “Neocon”.

Trump’ın ilk Savunma Bakanı James Mattis’in Bolton için “Şeytanın cisim bulmuş hali” dediği söylenir. Öte yandan Bolton, Trump’ın lanet okuduğu ”Washington Bataklığı”nın da cisim bulmuş halidir. Trump ABD askerlerini “sonsuz savaşlar”dan sözde çekme vaadinde bulunmuştu. Bu vaadi sıradan Amerikalılara hitap ediyordu. Küçük Sayılar Demokrasisinin militanı Coni Bolton ise “ABD hep savaşta olsun” istiyor. Trump’ın böyle bir adamı kritik bir göreve getirmesi zaten tutarsızlıktı. Bu tutarsızlığın lobilerle bağlantılı olduğuysa gayet açık.

#ABD
#John Bolton
#Kitap