Sadece Batılı hükümetler değil Batı medyasının da Azerbaycan topraklarının yaklaşık yüzde 20’ini işgal etmiş bulunan Ermenistan’a destek vermesi kurumsal ikiyüzlülüğün ibret verici bir özelliğini teşkil ediyor. Neredeyse okuduğum tüm haberler ve makalelerde “Karabağ” dâhil işgal altındaki bölgelerin uluslararası hukuka göre Azerbaycan’a ait olduğu belirtiliyor. Bu belirtmeye rağmen söz konusu yorumlarda Ermenistan’a açık bir destek var. Üstüne üstlük, Ermenistan’ın işgalci konumunu örtmek veya meşrulaştırmak amacıyla 1915’deki sözde ‘Ermeni Soykırımı’ iddialarına vurgu yapılması dikkat çekici. Bu vurgu mevcut durumu bağlamından kopararak Müslümanların ‘Hıristiyan Ermenilere saldırısı gibi gösteriyor.
Dahası, Türkiye’nin işgalci güçlere karşı vatan savunması yapan Azerbaycan’a verdiği moral destek de çeşitli uydurma iddialarla hedef alınıyor. Batı yayınlarında Ermenistan güçlerinin işgal ettikleri topraklardan çekilmesi gerektiğine dair şimdiye kadar herhangi bir yorum okuyabilmiş değilim. Oysa iki devlet arasında bir barış isteniyor ise bunun ilk şartı Ermeni güçlerin 30 yıldır işgal altında tuttukları topraklardan çekilmesiyle mümkün olabilir.
İkiyüzlülüğün en bariz örneklerden biriyse Ermenistan’a destek açıklaması yapan ABD Dış İşleri Bakanı MikePompeo’nun Türkiye’yi Azerbaycan’a destek vermekle suçlamasıydı. Pompeo Türkiye’yi devreye girip Azerbaycan’a ‘kaynak’ sağlamak suretiyle savaştaki ateş gücünü artırmakla itham ediyor. Bu sözler “Amerikan istisnai ikiyüzlülüğü”nün zirvesidir. Oysa ABD dünyanın çatışmalı birçok bölgesinin en başta gelen silah ve bomba kaynağıdır.
Dünyanın en büyük silah satıcısı olan ABD’nin ürettiği bombaların Yemen başta olmak üzere birçok ülkede sivillere karşı kullanıldığını ise bilhassa hatırlatmak gerekiyor. Birleşmiş Milletler’in elde ettiği verilere göre Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Yemen’deki hava saldırıları sebebiyle hayatlarını kaybeden siviller, toplam sivil kayıpların yüzde 60’ından fazlasını teşkil ediyor. Hava saldırılarında kullanılan uçakların, helikopterlerin ve bombaların kaynağıysa ABD. Yemen’de yüz binden fazla insan hayatını kaybetti ve milyonlarcası yer değiştirdi. Açlık ve kolera salgınıysa tam bir insanlık draması mahiyetinde.
ABD Kongresi’nin Yemen’deki sivil kayıplar nedeniyle Suudi Arabistan’a silah satışının durdurulması gerektiğine dair aldığı kararlar ise Trump tarafından veto edildi. Amerikan medyasından edindiğim bilgilere göre ABD’nin Yemen iç savaşı başladıktan sonra Suudiler’e silah satışları önceki dönemlere kıyasla 2 kattan fazla artmış. ABD, Ortadoğu silah pazarının yaklaşık olarak yarısının da tedarikçisi. “Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü” verilerine bakılacak olur ise ABD’nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya sattığı silah rakamları, bu bölgeye satış yapan Rusya’nın 3 katı, Fransa’nın 5, İngiltere’nin 10, Çin’in ise 16 katı kadar.
ABD’de “Brown Üniversitesi Watson Uluslararası ve Halkla İlişkiler Enstitüsü” tarafından hazırlanan bir rapora göreyse son 20 yılda Afganistan, Irak, Somali ve Yemen başta olmak üzere ABD’nin doğrudan veya dolaylı katkıları sebebiyle en iyimser bir tahminle 37 milyon insan yerlerinden edildi. Bu rakamlar, İkinci Dünya Savaşı hariç, 1900 yılından itibaren tüm çatışmaların sebebiyet verdiği göç rakamlarından bile daha fazla. Geçtiğimiz Eylül ayında yayınlanan söz konusu raporda Amerikan hükümetlerinin başlattığı veya iştirak ettiği çatışmalar ve savaşların yol açtığı derin insani felaketlere bilhassa dikkat çekiliyordu.
Sözde ‘İstisnaî Amerikan müdahaleciliği’nin resmini çizen bu raporu yorumlayan Amerikalı yazarlardan biriyse, “Hükümetimizin başlattığı veya katıldığı savaşlar nedeniyle yerlerinden edilen ve harap olan on milyonlarca insanı düşündüğümüzde, hükümetimizin neden bu kadar çok farklı yerde bu kadar gereksiz acıya katkıda bulunmasına izin verdiğimizi sormak zorundayız” diyordu. ABD Dış İşleri Bakanı Mike Pompeo’nun Türkiye’yi suçlamak yerine kendi vatandaşlarından gelen bu anlamlı soruya cevap vermesi gerekiyor. Verebilir mi?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.