Almanya’nın Hanau kentinde ırkçı bir terörist, Türk kökenli göçmenlerin yoğun olduğu bir semtte iki kafeyi silahla tarayarak katliam gerçekleştirdi. 9 kişiyi katleden katilin profili, Yeni Zelanda’da iki camiye saldırı düzenleyerek 50’den fazla Müslüman göçmeni katledenBrenton Tarrantile eşleşiyor. Cani Tarrant da, 2011’de Norveç’te 77 göçmeni katleden ırkçı katilAnders Breivik’ten esinlenmişti. Bu katiller aynı söylemleri paylaşıyorlar ve galiba aynı mihraklar tarafından harekete geçiriliyorlar.“Hanau
Almanya’nın Hanau kentinde ırkçı bir terörist, Türk kökenli göçmenlerin yoğun olduğu bir semtte iki kafeyi silahla tarayarak katliam gerçekleştirdi. 9 kişiyi katleden katilin profili, Yeni Zelanda’da iki camiye saldırı düzenleyerek 50’den fazla Müslüman göçmeni katleden
ile eşleşiyor. Cani Tarrant da, 2011’de Norveç’te 77 göçmeni katleden ırkçı katil
ten esinlenmişti. Bu katiller aynı söylemleri paylaşıyorlar ve galiba aynı mihraklar tarafından harekete geçiriliyorlar.
“ da Avrupa’dan ABD’ye, Kanada’dan Avustralya’ya, İngiltere’den Yeni Zelanda’ya kadar uzanan uluslararası ‘Beyaz-Hıristiyan Irkçı ‘terör ağının parçası olarak kayıtlara geçecek. Genel olarak İslam düşmanlığı temelinde gelişen bu hareketler, Hanau’da da görüldüğü üzere Türk, Kürt, Boşnak, Arap, Siyah diye ayırt etmiyor. Irkçı terörün namlusu bütün göçmenleri hedef alıyor. ABD’de olduğu gibi Almanya’da da “
” küçümseniyor. Irkçı “
Almanya için Alternatif Parti(AfD)
” ise Hanua katliamının “Sağ” veya “Sol terörizm” diye nitelenmeyeceğini söylüyor. AfD’ye göre katliam ‘deli’ bir adamın işi. Trump da ABD’deki ırkçı teröristler için benzer nitelemeler yapmıştı.
Almanya’da ırkçı grupların işledikleri suçların sayısı giderek artıyor. Keza bu gruplardan ele geçirilen silahların sayısında çok ciddi artış var. “Hanau Katliamı”ndan birkaç gün önce gerçekleştirilen operasyonlarda camilere saldırılar düzenlemeye hazırlanan bir şebeke ortaya çıkarıldı. Şebekenin göçmenlerle bir iç savaşı kışkırtmak amacıyla plânlar yaptığı öne sürülüyor. Acaba daha böyle kaç terör şebekesi var? Küresel çapta Beyaz Irkçı eylemleri üst üste koyduğunuzda, birbirinden bağımsız olmadığına ilişkin bir izlenim doğuyor. Kimler kol kanat geriyor, kimler silahlandırıyor bu şebekeleri?
Avrupa’da yükselen ırkçı partilerin ana akım Sağ partileri ‘daha Sağ’ bir çizgide dönüştürdüğünü hep söylüyoruz. Bu dönüşüme destek verenler arasında ABD’nin Almanya Büyükelçisi
de var. 2018’de ABD’de radikal Sağ’ın yayın organlarından ”
”a bir demeç veren Grenell, Avrupa’da “
” ve “
” yeni Sağ popülist partilerin yükselişinden duyduğu sevinci ifade etmekle kalmamış, bu dalgayı güçlendirmeyi kendisine görev addettiğini de vurgulamıştı.
Almanya’nın ana akım politikacıları diplomasi sınırlarını aşan girişimleri sebebiyle Grenell’i “
aşırı Sağcı bir sömürge subayı
” gibi davranmakla suçlamışlardı. Bazı siyasetçilerse Grenell’i tanımlamak için “
” tabirini kullanmışlardı. Hatta Alman medyasında Grenell’in sınır dışı edilmesi dahi istenmişti. Ana akım siyasetçiler tarafından adeta tecrit edilen Grenell’e kucak açan parti ise “AfD” oldu.
Grenell’in demeç verdiği “Breitbart News”, ABD’de göçmen karşıtı kara-propagandanın karargâhı gibi çalışıyor. “
”ın eski yöneticisi ve Trump’ın Beyaz Saray eski Başstratejisti
ise radikal Sağ partileri bir cephede toplamak için Avrupa çapında girişimlerde bulunmuştu.. ABD, Kanada, Avrupa Birliği, İngiltere, Avustralya ve Yeni Zelanda’daki radikal Sağ hareketler göçmen ve İslam karşıtlığında birleşiyorlar. Bu söylem birlikteliğinin ırkçı şebekeleri teşvik ettiği ortadadır.
Son bir gelişme.. Trump, Richard Grenell’i 17 kuruluştan müteşekkil “
ABD İstihbarat Topluluğu”
nun koordinasyonundan sorumlu “
Ulusal İstihbarat Direktörü”
olarak görevlendirdi. Vekâleten bu göreve getirilen Grenell’in eş zamanlı olarak Almanya Büyükelçiliği ile Sırbistan-Kosova Özel Elçiliği görevini sürdürecek imiş. Daha önce istihbarat deneyimi bulunmayan Grenell’in Direktörlük görevine getirilmesi ABD’de şiddetli tartışmalara yol açtı. Almanya’da “
” olarak da anılan Grenell meşhur Neocon’lardan
’ın BM Büyükelçiliği döneminde, Bolton’ın altında sözcü olarak çalışmıştı. Bolton, Grenell’in kariyerinde önemli rol oynadı. Trump, Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak görevlendirdiği Bolton’ı Beyaz Saray’dan kovmuştu. Şimdiyse Bolton dışarda, Grenell ise içeride.
#Hanau
#ABD
#Donald Trump
#Beyaz Saray