Birleşik Arap Emirlikleri gibi Bahreyn’in de İsrail ile gizli şekilde ilişkili olduğu öteden beri biliniyordu. Ancak Arap kamuoyunun baskısı nedeniyle bu ilişkiyi resmen açık etmiyorlardı. Bahreyn rejimi Trump’ın sözde ‘Ortadoğu Barış Plânı’nın ekonomik boyutunun masaya yatırıldığı toplantıya ev sahipliği de yapmıştı. Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belliydi.
Arap kamuoyunun anlamı kalmamış olmalı ki Emirlikler de, Bahreyn de bu gizli ilişkiye aleniyet kazandırmakta mahzur görmedi. Tabii ki her iki rejimi de İsrail ile açık diplomatik ilişki kurmaya Trump ve damadı Jared Kushner zorladı. Açık olmayan, Suudiler’in bu oyunda oynadığı rol. Suudi desteği olmadan iki rejimin İsrail ile ilişkileri normalleştirmeleri mümkün gözükmüyor. Suudiler özellikle Bahreyn üzerinde tartışmasız bir şekilde nüfuz sahibidir.
Trump ve Kushner’in Suudî Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman ile çok yakın ilişkisi var. Bugünlerde Amerikan medyası ünlü gazeteci Bob Woodward’ın Trump hakkında çıkacak yeni kitabını tartışıyor. Woodward Aralık 2019’dan 2020’nin Temmuz ayı sonlarına kadar Trump’la 18 röportaj yapmış. Bu röportajlardan birinde Trump, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti sebebiyle sıkıntı yaşayan Prens’i ABD Kongresi’nin elinden kurtarmakla övünüyor. Trump Suudiler için “Biz orada olmazsak bir hafta dayanmazlar ve bunu biliyorlar” diyor. Trump’ın bu sözleri Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn başta olmak üzere Basra Körfezi’nin diğer petrokrasileri için de geçerli tabii. “Petrokrasiler” varlıklarını ABD himayesine borçlular.
Trump’ın Ortadoğu Barış Plânı’nı yürüten heyetin başkanı olan Jared Kushner, İsrail’den Birleşik Arap Emirlikleri’ne uçuşlar için Suudî hava sahasının kullanılacağını ‘müjdeledi’. Öyle anlaşılıyor ki Suudîler Trump’ın Filistin oyun plânını kolaylaştırıcı rol oynayacaklar. Gelinen noktada hepsi elbirliğiyle “Filistin meselesi”ni Filistinliler’in elinden almaya çalışıyor.
Trump, Filistinliler’i İsrail’in istediği şartlarda masaya oturtmak istiyor. Filistinli mülteciler için ayrılan BM fonundaki ABD payını kesmek dahil, bunun için ne gerekiyorsa yaptı. Şimdi de Filistin’in etrafındaki destek çemberini daraltmaya çalışıyor. Filistinliler Mısır’ın askerî rejiminin 1979’da ABD’nin “havuç ve sopa” politikasına teslim olarak İsrail ile “Camp David Anlaşması”nı imzalamasından bu yana ihanete alışıklar. O zaman ABD’nin askerî rejime sunduğu havuç her yıl 1.3 milyar dolar idi. ABD’nin askerî yardımı Mısır halkına sopa oldu.
Trump yönetiminin oyun plânı, bölgede Filistin’e destek çemberini daraltmak- İsrail’e Arap destek çemberini genişletmek. Trump da, Kushner de, Emirlikler’den sonra birçok Arap rejiminin İsrail ile ilişkileri ‘normalleştirmek’ için sırada beklediklerini söylemiştiler. Sıradaki geldi: Bahreyn. Şimdi sırada bekleyen diğerlerinin bu oyuna iştirâk etmeleri bekleniyor.
Trump, İsrail’e destek çemberinin genişletilmesini 2020 seçimlerinde bir dış politika zaferi olarak paketleyecek. Önümüzdeki Salı günü Emirlikler ve İsrail arasında kapsamlı bir anlaşma için Beyaz Saray’da imza töreni yapılacak. Törende Bahreyn Dış İşleri Bakanı da yer alacakmış. Aynı gün İsrail ile Bahreyn arasında bir barış ilânının imzalanacağı belirtiliyor. Her iki törene katılacak olan temsilcilere bakarak ‘sırada bekleyenlerin’ kimler olduğunu görebileceğiz.
Filistinliler Bahreyn rejiminin İsrail ile sözde ‘normalleşme’ girişimini de “ihanet” olarak görüyor. Filistin yönetimi Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki büyükelçisini bu sebeple geri çekmişti. Aynı işlem Bahreyn için de geçerli. FKÖ Genel Sekreteri Saeb Erekat ise yaptığı açıklamada, “BAE ve Bahreyn, Filistin halkının devredilemez hakları pahasına Trump’ın başkanlık kampanyasına katkıda bulunuyor. Normalleşme yarışı, Filistin’in özgürlüğüne ve bağımsızlığına ulaşmasının cevabı değil” dedi. Filistinliler, tek dertleri iktidarlarını korumak olan bu rejimlerin umurunda değil. İhanet yarışı bu gerçeği bir kez daha gözler önüne seriyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.