‘Hıristiyan Sağ Enternasyonal’ korkutuyor!

04:003/07/2018, Salı
G: 3/07/2018, Salı
Abdullah Muradoğlu

“Göçmenler” meselesi Batı dünyasındaki siyasi gelişmeler üzerinde kaldıraç etkisi yapıyor. Bu mesele Almanya’da “60 yıldır ortaklık yapan “Hıristiyan Demokrat Parti(CDU)” ile “Hıristiyan Sosyal Birlik(CSU)” arasındaki ittifakı zehirliyor.CSU lideri ve İçişleri Bakanı Horst Seehofer, Angela Merkel’in görece ılımlı göç politikasına muhalefet ediyor. Seehofer hem Bakanlık ve hem parti liderliğinden istifa edeceği tehdidiyle Merkel’i köşeye sıkıştırıyor. Seehofer “ben gidersem, Merkel de gider” pozisyonunda.

“Göçmenler” meselesi Batı dünyasındaki siyasi gelişmeler üzerinde kaldıraç etkisi yapıyor. Bu mesele Almanya’da “60 yıldır ortaklık yapan “Hıristiyan Demokrat Parti(CDU)” ile “Hıristiyan Sosyal Birlik(CSU)” arasındaki ittifakı zehirliyor.


CSU lideri ve İçişleri Bakanı Horst Seehofer, Angela Merkel’in görece ılımlı göç politikasına muhalefet ediyor. Seehofer hem Bakanlık ve hem parti liderliğinden istifa edeceği tehdidiyle Merkel’i köşeye sıkıştırıyor. Seehofer “ben gidersem, Merkel de gider” pozisyonunda. Merkel, Seehofer’e taviz verir ise diğer ortağı Sosyal Demokrat Parti’yi kaybedebilir. Merkel her halükârda bıçak sırtında.

Hıristiyan Demokratlar’dan daha muhafazâkâr bir çizgide olan CSU, Almanya’da sadece Bavyera eyaletinde faaliyet gösteriyor. Bavyera CSU’nun yıkılmaz kalesi. Ancak CSU’dan daha Sağ’da olan “Almanya için Alternatif(AfD)” partisinin yükselişi bu eyalette de etkili oluyor. Ekim ayında Bavyera’da seçimler var ve CSU hakimiyetini kaybetmek istemiyor. AB karşıtı AfD sadece Sağ’dan değil Sol parti seçmenlerinden de önemli miktarda oy devşiriyor.

Avrupa’da göçmen karşıtı hareketler ‘anti-İslam’ çizgide kendilerini ifade ediyorlar. Bu hareketlerin bir diğer özelliğiyse “AB’ye karşı oluşları. “Federal Avrupa” ile “Uluslar Avrupası” tezleri arasında savaş yaşanıyor. ABD cephesinde bu savaşı “Beyaz, Hıristiyan Amerika” savunucuları yürütüyor. Trump’ın şımarık ve haylaz ideoloğu Steve Bannon’a göre İslam, ‘Hıristiyan-Siyonist Batı Uygarlığı’ için varoluşsal bir tehdit. Bayvera Eyalet Başbakanlığını bırakarak Federal Hükümette İçişleri Bakanı olan Seehofer ise İslam dininin Almanya’ya ait olmadığını ve ülkenin Hristiyanlıkla şekillendiğini söyleyerek işe başlamıştı.

Bannon da, ve Trump da “AB karşıtı”. Trump, Emmanuel Macron’dan Fransa’yı AB’den çıkarmasını bile istemiş. Rusya da “Federal Avrupa” istemiyor. AB karşıtı popülist Sağ veya Sol partilerin ABD’deki Sağ çevrelerden ve Rusya’dan destek aldıkları konusunda tartışmalar yaşanıyor. ABD’de Robert Mueller’ın yürüttüğü adlî soruşturmanın odağında Rusya’nın 2016’daki seçimlere müdahale ettiğine ilişkin iddialar yer alıyor. Benzer iddialar İngiltere’yi AB’den koparan “Brexit” için de dile getiriliyor. Bannon’un Brexit’in öncülerinden, Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi eski lideri Nigel Farage ile bağlantılı. İki isim de alternatif Sağ’ın yayın organı “Breitbart News”in Brexit kampanyasında rol oynadığını sıkça vurguluyorlar.

Batı’da “Hıristiyan Sağ Enternasyonal” olarak nitelenen radikal Sağ partiler arasındaki işbirliğinin nasıl bir dünya ile sonuçlanabileceği ayrı bir yazı konusu. Ancak Belçika eski Başbakanı Guy Verhofstadt’ın 28 Haziran’da “The Guardian”da yayınlanan, “Tahmin et, Avrupa’nın mini-Trump’larının yükselişine kim yardım etti? Brexit-Zehirlenen İngiltere” başlıklı yazısı bir fikir verebilir. “Federal Avrupa”yı savunan Verhofstadt yazısında Avrupa halkının liberal demokrat liderler ile “Avrupa’nın mini Trumpları” arasında giderek büyüyen çok tehlikeli bir meydan okumayla yüz yüze olduklarını vurguluyor. Verhofstadt’a göre, Bannon’un yardımıyla anti-liberal bir ittifak inşa etmeye çalışan Macar Başbakanı Viktor Orbán Avrupa’nın ana akım muhafazâkârlığını içeriden etkilemeyi amaçlıyor.

Irkçı ve göçmen karşıtı hareketler ana akım partileri daha sert göç politikalar için zorluyor. Sosyal Demokrat Parti ve Alman Merkez Bankası yönetim kurulu üyesi Tillo Sarrazin “Almanya Kendini Yok Ediyor” adlı kitabında sergilediği İslam ve göçmen karşıtı görüşleri sebebiyle istifa etmişti. Aslında Batı’daki radikal partilerin yükselişinin sebebi göçmenler değil. Göçmenler sadece bir bahane. Göçmenler krizin sebebi değil, belirtisi. Mesele dünya sisteminin iç krizinden kaynaklanıyor. Kriz, sistemin yeniden nasıl dizayn edileceğiyle ilgili. Konu, İslam dünyasının, Asya’nın, Afrika’nın yeni dünya sistemi içindeki yeriyle ilgili daha çok.

#Avrupa
#Sağ politika
#Hıristiyan Sağ Enternasyonal