Dünyanın güvenliği tehlikede..

04:0014/08/2018, Salı
G: 14/08/2018, Salı
Abdullah Muradoğlu

Milletlerin güvenliği kadar, içinde yaşadığımız kürenin güvenliği de bir o kadar önemli. Bu iki ayrı ölçekte yaşanan güvensizlik ise dünyayı kaosa götürür. Geçen yüzyılda iki dünya savaşı, bölgesel savaşlar ve daha başka büyük felaketler yaşadı insanlık. Bu yıkıcı savaşlara obezite hastalığına yakalanmış, doymak bilmez, aç gözlü emperyalist devletler sebep oldu.Küresel ekonomik sistemin rezerv parası olan “Dolar”, bugün ABD’nin elinde diğer uluslara karşı kullanılan bir silah haline geldi. Bilgisayar

Milletlerin güvenliği kadar, içinde yaşadığımız kürenin güvenliği de bir o kadar önemli. Bu iki ayrı ölçekte yaşanan güvensizlik ise dünyayı kaosa götürür. Geçen yüzyılda iki dünya savaşı, bölgesel savaşlar ve daha başka büyük felaketler yaşadı insanlık. Bu yıkıcı savaşlara obezite hastalığına yakalanmış, doymak bilmez, aç gözlü emperyalist devletler sebep oldu.

Küresel ekonomik sistemin rezerv parası olan “Dolar”, bugün ABD’nin elinde diğer uluslara karşı kullanılan bir silah haline geldi. Bilgisayar oyunu oynarcasına Trump’ın parmakları hep tetikte. ABD kendi kurduğu küresel ekonomik sistemi dinamitliyor. Oysa ABD, dünya üretiminden gelen fazlalarla semizledi, “Askeri Endüstriyel Kompleksi”ni inşa etti ve kendisini tekel haline getirdi. “Dede Korkut masalları”ndaki “Tepegöz” adlı canavar misali bir sistem bu. Ne ki sistem, Amerikan obezitesini beslemeye takat getiremeyerek çöktü. Trump ticaret savaşlarını, ABD’nin müttefikleri de dahil, bütün küreye yayıyor. Ülkemiz de bu savaşın bir parçası. Trump bu yolla, can çekişen “Tepegöz”ü ayakta tutmaya çalışıyor.

Bir tür ‘küresel kamu parası’ olan Dolar’ın, Trump yönetiminin bencilce hırslarını tatmin etmek için kullanılan bir silaha dönüşmesi dünya güvenliği için bir tehdit. Trump bir tweet mesajıyla, “Türk lirası, çok güçlü dolarımız karşısında hızla düşerken Türkiye’den gelen çelik ve alüminyum üzerindeki gümrük vergilerinin ikiye katlanmasına onay verdim!” diyebildi. Trump’ın bu sözleri bütün Amerikan müttefiklerinin kulaklarına küpe olmalı. Sizi zayıf hissettiğinde ABD’nin nasıl davranacağını gösteriyor. ABD Başkanı Richard Nixon’ın Hazine Bakanı John Connally de ABD’nin partnerlerine “Dolar bizim paramız, ama sizin probleminiz” demişti. “Dolar” artık bütün dünya için bir ‘güvenlik sorunu’ haline geldi. Bu sistem böyle gitmez. Trump yönetimi kendi bencilce hırsları için bütün dünyayı ateşe atıyor.

Trump İran ve Rusya’ya yönelik ekonomik yaptırımlara herkesin ayak uydurmasını istiyor. ABD Kongresi de, Hindistan ve Türkiye dahil, Rusya’dan “S-400” almak isteyen ülkelere yaptırım peşinde. ABD’nin Almanya Büyükelçisi Richard Grenell, İran’da iş yapan Alman şirketlerini tehdit etmişti. Şimdi de Londra Büyükelçisi Woody Johnson, İngiliz şirketlerini İran’la iş yapmaya devam etmeleri halinde ABD’yle ticaretlerinde “ciddi sonuçlar” ile karşılaşmaya hazır olmalarını söyledi. Johson, İngiltere’yi “İran Nükleer Anlaşması’ndan çıkın” diyerek tehdit ediyor. İsrail’i mutlu etmek için “İran Nükleer Anlaşması”ndan çekilen Trump, Avrupalı imzacıları da kendisi gibi davranmaya zorluyor. Trump’ın İngiltere’deki Siyonist yandaşlarıysa İngiliz İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn’i ‘anti-semitik’ olmakla suçlayan bir linç kampanyası yürütüyor. Corbyn’in suçu, İsrail’in suçlarını eleştirmiş olması.

Gelinen noktada Trump yönetimi “Amerikan Kibri”nin zirvesini temsil ediyor. 19. Yüzyılın son çeyreğinde Avrupa’daki ticaret savaşları yüzünden mevcut ittifaklar yıkılmış, yenileri kurulmuştu. “Yükselen Almanya” ile “Dünya Hegemonu İngiltere” arasındaki ölümcül rekabet 20. Yüzyılın ilk yarısında iki dünya savaşıyla sonuçlanmıştı. Bu savaşlardan galip olarak çıkmasına rağmen İngiltere de büyük yaralar almıştı. “Üzerinde güneş batmayan imparatorluk” olarak anılan İngiltere kısa süre içerisinde sömürgelerini kaybederek yerini ABD’ye bırakmak zorunda kalmıştı. İngiltere’nin hırsı, imparatorluğunun sonunu getirmişti.

‘Yükselen Amerika’, 20. Yüzyılın son yarısında bir ‘Dünya Hegemonu’ oldu. Şimdiyse “Yükselen Çin” veya diğer “Yükselen Ülkeler” ile “Amerikan Hegemonu” arasında bir mücadele yaşanıyor. Kuşkusuz, dünya insanlığı Amerikan Kibrine yenik düşmeyecektir. Çare tükenmez, çare, milletlerin ortak dayanışmasından geçiyor. Saldırı altındaki ülkeler, saldırgan karşısındaki ortak dayanışmada asla zaafiyet göstermemeliler. Zira zaafiyet öldürücüdür.

#ABd
#Donald Trump