Küresel güç rekabetinde ABD, Çin’i ‘denk bir rakip’ olarak görüyor. “Soğuk Savaş” döneminde ABD için denk rakip “Sovyetler Birliği”ydi. 1940’ların sonlarından 1990’ların başlarına kadar devam eden “Soğuk Savaş” döneminde ABD liderliğindeki “Batı Bloku” Sovyetler Birliği’nin yayılımını engellemek için bir “çevreleme politikası” yürütmüş idi.
“Soğuk Savaş” döneminin ilk yirmi yılında Moskova ile Mao Zedung liderliğindeki Komünist Çin arasındaki ilişkiler ittifak derecesindeydi. Moskova’nın Çinli yoldaşlarını küçümseyen politikaları bu ilişkiyi zehirledi. Böylece Pekin giderek Moskova’nın yörüngesinden uzaklaştı. 1970’lerin hemen başlarında ABD ve “Komünist Çin” arasında ilk gizli temaslar gerçekleşti. 1972’de ABD Başkanı Richard Nixon sürpriz bir şekilde Pekin’e giderek Mao ile el sıkıştı. Bu yakınlaşmayla Çin fiilen Sovyetler Birliği’ni çevreleme politikasının önemli bir aktörü olmuştu.
“Soğuk Savaş”ın sona ermesi ve “Sovyetler Birliği”nin dağılması Çin’e önemli fırsatlar sundu. 2001’de ABD desteğiyle “Dünya Ticaret Örgütü”ne üye olan Çin küresel ekonomik sisteme dahil edildi. Amerikalılara göre Çin, süreç içerisinde Batı ile uyum sağlayacak ideolojik-politik bir dönüşüm gerçekleştirecekti. Ancak Çin ‘kendi yolunda’ yavaş yavaş ilerlemeye devam etti.
Obama döneminden itibaren ABD Çin’in yükselişini durdurmak için strateji değişikliğine gitti. Trump ise Çin’e ticaret savaşları açarak bu politikayı daha ileri safhalara taşıdı. Trump, çok taraflı ticari anlaşmaları iptal ederek Asya-Pasifiklerdeki müttefikleriyle arasına kalın bir çizgi çekmişti. Biden ise Trump’ın haşin Çin politikasını ve müttefiklerle ilişkisini tamir ederek Çin’in yükselişini kontrol altına almak istiyor. Şubat ayında Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmada Biden Çin ile uzun soluklu bir mücadeleye işaret etti. Biden Yönetimi Avrupalı müttefiklerle ilişkileri Çin ile jeopolitik rekabette sağlam bir temel olarak görüyor.
ABD, Çin’i çevreleyerek ekonomik yükselişini kontrol altına almak istiyor. Biden Yönetimi Asya-Pasifikler’de yeni bir politika inşa ediyor. Bu bağlamda Cuma günü ABD, Hindistan, Japonya ve Avustralya liderlerinin online olarak katıldığı “QUAD Zirvesi” çok dikkat çekiciydi. 2004’te Hint Okyanusu’nda zuhur eden deprem ve tsunami felaketi sebebiyle kurulan “Dörtlü Güvenlik Diyaloğu(QUAD)” ilk defa Cuma günü liderler seviyesinde toplandı.
Pekin’e göre “QUAD”, Çin’in ekonomik ve politik yükselişini sekteye uğratmayı amaçlayan kötü niyetli bir oluşum. Pekin QUAD’ı Soğuk Savaş zihniyetini yaymak, farklı gruplar ve bloklar arasındaki çatışmaları kışkırtmak ve jeopolitik rekabeti körüklemekle suçluyor. Kimi analizcilere göreyse “QUAD” ABD açısından “Asya-NATO’su”nun ilk oluşumunu simgeliyor.
Bu dörtlünün ortak taraflarıysa Çin ile ticarette açık veren ülkeler olması. Gerçi “QUAD” üyeleri açık şekilde Çin’i hedef almaktan kaçınıyorlar. “QUAD” sözde siber güvenlik, aşı, iklim değişikliği ve teknoloji konusunda işbirliği yapmak için çalışma grupları kurulmasını içeriyor. Perde arkasındaysa QUAD’ın Çin karşıtı bir blok oluşturmayı amaçladığına inanılıyor. Kezâ Çin’in algıları bu yönde. Algılar sonuç itibariyle “gerçek” gibidirler ve öyle muamele görürler.
Yapay zekâ teknolojisi, enerji pilleri ve akıllı telefon bileşenleri ABD ile Çin arasındaki jeo-ekonomik savaşın stratejik araçları. Çin bu bileşenlerde ve yarı iletkenlerde en önemli tedarikçi ülke. Yeni teknolojide kullanılan toprak minerallerinde Çin’in tekel oluşturması ABD için stratejik bir sorun. Biden Yönetimi’nin Trump’ın ayak izinden giderek, Çin telekom devi “Huawei”ye yeni kısıtlamalar getirmesi ABD ve Çin arasındaki ekonomik savaşın yansıması.
“QUAD Zirvesi”, üye devletlerin Çin’e karşı giderek ellerini yükselteceklerinin bir işareti. Çin ve ABD arasındaki rekabet yeni bir ‘Soğuk Savaş’ın kapılarını açıyor. “QUAD” ‘Yeni Soğuk Savaş’ için egzersiz mahiyetinde. Uzun yıllar neredeyse uykuda olan “QUAD”ın önümüzdeki süreçte Çin’i dizginlemek için daha dinamik bir yapıya kavuşturulacağını beklemek gerekir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.