ABD BaşkanıJoe Biden’ın kabine adayları ve üst düzey bürokratlara ilişkin tercihlerine bakılarak yapılan yorumlara göre ufukta“Obama’nın üçüncü dönemi”görülüyor. Zira Obama döneminde görev yapmış birçok isim Biden tarafından daha üst düzey pozisyonlara getirildi. Bu isimler ağırlıklı olarak dış işleri ve ulusal güvenlik politikalarından sorumlu olacaklar. Biden’ın dış politikadaki öncelikli hedefiyse Trump öncesi ittifakları yeniden inşa etmek. Trump, Obama döneminde imzalanan birçok uluslararası
ABD Başkanı
’ın kabine adayları ve üst düzey bürokratlara ilişkin tercihlerine bakılarak yapılan yorumlara göre ufukta
“Obama’nın üçüncü dönemi”
görülüyor. Zira Obama döneminde görev yapmış birçok isim Biden tarafından daha üst düzey pozisyonlara getirildi. Bu isimler ağırlıklı olarak dış işleri ve ulusal güvenlik politikalarından sorumlu olacaklar. Biden’ın dış politikadaki öncelikli hedefiyse Trump öncesi ittifakları yeniden inşa etmek. Trump, Obama döneminde imzalanan birçok uluslararası anlaşmayı tek taraflı olarak iptal etmişti. Biden yönetimiyse ABD’yi bu anlaşmalara geri döndürerek imaj yenilemek istiyor.
Biden’ın ABD büyükelçilerinin sadece yüzde 30’luk kısmının diplomasi mesleğinden gelmeyen isimlerden seçeceği söyleniyor. Trump döneminde meslek dışından diplomatik görevlere getirilenlerin oranı daha yüksekti. Bu isimlerin bir kısmı Trump’ın seçim kampanyasına bağış yapan isimler arasından seçilmişti. Biden’ın da bağışçılardan bir seçme yapması bekleniyor.
ABD’nin yerleşik diplomatik kurumlarına güvenmeyen Trump, iki özel avukatından birisini İsrail’e büyükelçi olarak göndermiş, diğeriniyse
“Ortadoğu Özel Temsilcisi”
yapmıştı. Trump damadı ve Başdanışmanı
’i ise ‘sözde’
’nı yürüten heyetin başına getirmişti. Trump Dış İşleri Bakanlığı’nın bütçesini önemli ölçüde azaltmıştı. Trump’ın diplomasiye yaklaşımına tepki gösteren birçok deneyimli diplomat ise istifa etmeyi seçmişti.
Biden, ABD’nin yerlerde sürünen uluslararası itibarını yeniden kazandırmak için Dış İşleri Bakanlığı’nı eski canlılığına kavuşturmak istiyor. Trump döneminde ABD’nin Avrupa Birliği ile ilişkisi pozitiften negatife dönmüştü. Biden’ın kurtarmak istediği ilk şey, ABD-Avrupa ilişkisi.
ve
başta olmak üzere ABD müttefiki ülkelerde dahi Washington’a duyulan yüksek oranlardaki güvensizlik epeydir konuşuluyor. Bu sadece Trump dönemiyle sınırlı değil elbette, daha eskilere kadar gidiyor.
’un Irak’ın işgaline iştirak etmeyen müttefik ülkeleri nasıl suçladığını hatırlayın. ABD’nin İsrail’e verdiği koşulsuz desteğin Ortadoğu halkları nezdinde nasıl karşılık bulduğunu söylemeye gerek bile yok. Trump’ın
ABD’ye duyulan derin güvensizliğin sadece tuzu biberi oldu.
Kamuoyu araştırma şirketi
’un yaptığı bir araştırmaya göre ABD’nin uluslararası imajı Çin ve Rusya ile neredeyse eşit düzeyde.
“Dünya Liderler Raytingi-2020”
raporu Almanya, ABD, Rusya ve Çin’in küresel beğeni onaylarını ele alıyor. 135 ülkede yapılan bu araştırmaya göre 2016’da ABD’nin yüzde 48 olan onay oranı 2019’da yüzde 33’e düşmüş. Çin yüzde 32, Rusya ise yüzde 30 onay almış. Almanya’nın beğeni oranıysa bu üç ülkeden yüksek çıkmış.
ABD’nin küresel beğeni oranları Trump döneminde düştüyse bile asıl mesele bu değil. Trump da
‘askerîleştirilmiş bir dış politika’
miras aldı.
“Amerikan-Askeri Endüstriyel Kompleksi”
ile bütünleşmiş bir dış politika ABD’nin en büyük açmazı. Bu açmaz, ABD’nin dünyadaki kötü imajının, kendi evindeki huzursuzluğun, gelir dağılımındaki eşitsizliğin ve daha birçok sorunun kaynağında yer alıyor. 50 yıldır Washington siyasetinde etkin rol oynayan Biden’ın
olarak nitelenen Trump öncesi duruma dönüş çabasını bu yüzden ferahlatıcı bulmayanların sayısı az değil. Demokrat Parti’deki
takımının yanı sıra birçok Cumhuriyetçi siyasetçi ABD’nin bu açmazdan çıkması gerektiği konusunda hemfikirler.
Ana akım Demokrat ve Cumhuriyetçilerin konu Pentagon bütçesi olduğunda nasıl kaynaşıp can ciğer kuzu sarması oldukları biliniyor. Trump’ın sözde Afganistan ve Suriye’deki ABD askerlerini çekme girişimlerine bu iki kesim siyasetçi şiddetli tepki göstermiştiler. Trump son Pentagon Bütçesi’ni veto edeceğini ilan etmesine rağmen Kongre Cumhuriyetçilerinin büyük çoğunluğu Demokratlarla birlikte hareket ederek “evet” oyu verdi. Hem de iki kez. yaptılar bunu. Sözkonusu bütçe tasarısı ülke dışındaki asker çekme girişimlerini koşullara bağlıyor.
Washington’da
e mi dönülecek, yoksa
mi inşa edilecek? Merak edilen soru şu: Biden eski kurallara alışık eski bir oyuncu olarak yeni bir oyun kurabilecek mi?