Biden yönetimi işe başladı..

ABD’nin yeni Başkanı Joe Biden 20 Ocak’ta göreve başladı. Trump yanlısı radikal grupların protesto gösterilerinden endişe duyuluyor idi. Ancak beklendiği gibi olmadı, protestolar bir hayli cılız kaldı. 6 Ocak’ta “Amerikan Kongresi”nin işgal edilmesinin Biden’ın Başkanlığını engellemesi hiçbir şekilde mümkün değildi. Trump yanlısı protestocuların ne elde etmeye çalıştıklarıysa hâlâ bir ‘sır’. Üstelik işgal Trump’a ve Cumhuriyetçiler’e büyük zararlar verdi.

Biden’ın Trump’ın Başkanlık kararnamesiyle gerçekleştirdiği birçok işlemi yine aynı yetkiyi kullanarak geçersiz kılması bekleniyor. Biden’ın ilk icraatı ABD’yi “Paris İklim Anlaşması”na ve “Dünya Sağlık Örgütü” üyeliğine döndürmek oldu. Biden, çoğu Müslüman olan ülkelerden ABD’ye seyahat yasağını da iptal etti. Biden Yönetimi’nin ABD’yi “İran Nükleer Anlaşması”na geri döndürmesi bekleniyordu. Ancak Biden’ın Dış İşleri Bakanı adayı Tony Blinken ile Ulusal İstihbarat Direktörü adayı Avrel Haines’in Senato’daki onay oturumlarında ABD’nin anlaşmaya dönmesinin önünde uzun bir yol olduğunu açıklamaları kafaları karıştırdı.

Biden’ın ilk olarak hangi ülkeyi ziyaret edeceğine dair bahisler de açılıyor tabii. Biden ilk olarak Kanada Başbakanı ile telefonla görüştü. Obama Başkan seçildiğinde ilk seyahatini Kanada’ya yapmıştı. Biden’ın da ilk gezisini Kanada’ya yapacağı söyleniyor. İkinci sıradaysa İngiltere var. İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın Trump ile yakınlığının bu seyahati sekteye uğratabileceği konuşuluyor. Biden’ın İrlandalı aile kökenine atıfla ilk veya ikinci seyahatını İrlanda’ya yapabileceği de söyleniyor. Trump ise ilk olarak Suud-i Arabistan’a gitmiş idi.

Biden’ın göreve başlamasıyla birlikte kabine üyelerinin onay oturumları da gecikmeli olarak başladı. Senato’nun kontrolüyse Demokratlar’a geçti. 100 üyeli Senato’da iki taraf 50’şer sandalyeye sahip. ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris aynı zamanda Senato Başkanı olduğu için için kritik durumlarda bu hassas dengeyi Demokratlar lehine değiştirebilecek.

Kabine üyelerinin Senato’da onaylanmaları için sadece basit çoğunluk gerekiyor. Demokratlar bu çoğunluğa sahip oldukları için Cumhuriyetçiler’in desteğine ihtiyaçları yok. Joe Biden’ın göreve başlamasından bugüne kadar Senato sadece Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Haines ile Savunma Bakanı Lloyd Austin’i onayladı. Senato’da 93 senatör, General Austin için “evet” oyu verdi. Sadece iki Cumhuriyetçi, sıkı Trump yanlısı Josh Hawley ile Mike Lee “hayır” dedi. Haines ise 10 “Hayır” oyuna karşılık 84 “Evet” oyu ile Senato onayı aldı. Diğer Bakanların ve üst düzey bürokratların onay süreçlerininse Şubat ayı içerisinde tamamlanması bekleniyor.

Artık “Senato Çoğunluk Liderliği”ni Demokrat Chuck Schumer temsil edecek. Schumer daha önce “Senato Azınlık Liderliği”ni yürütüyor idi. Amerikan medyasında yer alan bilgilere göre Schumer, Senato Çoğunluk Liderliği pozisyonunu elde eden ilk Amerikalı-Yahudi Senatör oluyor. Lloyd Austin ise Savunma Bakanlığı’na getirilen ilk Afrika kökenli Amerikalı oldu.

Demokrat Parti’nin Sol kanadı Biden kabinesinin birçok üyesine itiraz ediyordu. Blinken ve Lloyd da bu isimler arasındaydı. Sol kanadın itirazlarının gerekçesi sözkonusu isimlerin “Askeri-Endüstriyel Kompleksi”nin yanısıra Enerji ve Finans başta olmak üzere büyük şirket lobileriyle bağlantılı olmalarıydı. “Döner kapı bürokrasisi” olarak nitelenen modelde üst düzey kamu görevlileri emekli olduktan sonra ilgi alanlarına giren büyük şirketlerde yöneticilik yapıyorlar. Bu kişileri daha sonra yeniden üst düzey kamu görevlerine getiriliyorlar. Biden Yönetimi de çok şaibeli bulunan bu modelden payını cömertçe aldı. Sol kanat Demokratlar’ın ise itirazlarını şimdilik daha ileriye götürmek istemedikleri anlaşılıyor.

“Personel politikadır” misalince söylemek gerekir ise Biden kabinesi ve diğer üst düzey bürokratların geçmişleri yeni yönetimin politikalarının nasıl şekillenebileceği hakkında ip uçları veriyor. ABD medyasında Biden’ın dış politika, savunma ve ulusal güvenlik ekibinin uzmanlardan teşkil edildiğine sık sık atıflarda bulunuluyor. Uzman olmak tek başına yeterli bir nitelik değil elbette. Önemli olan bu niteliklerin hangi amaçlar çerçevesinde kullanılacağı.