Amerika’nın psikolojisi bozuk!

04:0013/08/2019, Salı
G: 13/08/2019, Salı
Abdullah Muradoğlu

Dünya Müslümanları insanın insanı kurban etmesini yasaklayan mübarek bayramlarını kutlarken, Amerikalılar yılda yaklaşık 36 bin insanın hayatına mal olan ölümcül silah şiddetini tartışıyorlar. “Beyaz Irkçı” olduğu söylenen kişilerce gerçekleştirilen son saldırılarda 30’dan fazla kişinin hayatını kaybetmesi, silahlara erişimin kısıtlanmasıyla ilgili tartışmaları alevlendirdi. “Silah lobisi”nin müttefiki olan “Cumhuriyetçiler”yine ortada görünmemeyi tercih ediyorlar. Silah şiddetine karşı mücadelede

Dünya Müslümanları insanın insanı kurban etmesini yasaklayan mübarek bayramlarını kutlarken, Amerikalılar yılda yaklaşık 36 bin insanın hayatına mal olan ölümcül silah şiddetini tartışıyorlar. “
Beyaz Irkçı
” olduğu söylenen kişilerce gerçekleştirilen son saldırılarda 30’dan fazla kişinin hayatını kaybetmesi, silahlara erişimin kısıtlanmasıyla ilgili tartışmaları alevlendirdi. “
Silah lobisi
”nin müttefiki olan “
Cumhuriyetçiler”
yine ortada görünmemeyi tercih ediyorlar. Silah şiddetine karşı mücadelede ahlakî zemin ise “
Demokratlar
”ın eline geçmiş görünüyor.


Silah lobisi
” milyarlarca dolar kazanırken, şiddetin faturası sıradan Amerikalılara çıkıyor. Ateşli silahlarla gerçekleşen saldırıların Amerikan ekonomisine dolaylı yollardan maliyeti yılda 229 milyar dolar. Bu miktarın önemli kısmını tıbbi bakım ve adlî harcamalar teşkil ediyor.
Dünyanın birçok ülkesinde gerçekleşen cinayetlerde kullanılan silahların önemli bir kısmı da yine Amerikan silahları. “
Suriye”
de, “
Yemen
”de, “
Libya
”da ve diğer birçok ülkedeki iç savaşlarda kullanılan Amerikan silahlarıysa ayrı bir kategori. Bu kategoride gerçekleşen insanî trajedilerde ABD’nin payı bir hayli yüksek. “
ABD Kongresi
” Yemen’de Amerikan silahlarının kullanılmasını kısıtlayan yasa tasarılarını onayladı. Tabii
Trump
bu tasarıları da veto etti.
Amerikan silahlarıyla işlenen cinayetlerde “
Meksika
” öne çıkıyor. Meksika’daki silahla işlenen suçların yüzde 70’i Amerikan silahlarıyla işleniyor. Meksika’da her yıl 30 binden fazla insan ateşli silahla öldürülüyor. Bu cinayetlerin yaklaşık yarısı Amerikan silahlarıyla gerçekleşiyor.
Silah şiddetine karşı mücadele eden San Francisco merkezli “
Giffords Hukuk Merkezi
”ne göre son on yıl içinde 1,3 milyon Amerikalı vuruldu. ABD’de günde, dört veya daha fazla kişiyi hedef alan bir saldırı gerçekleşiyor. 2017’de 40 bin ölümle silah ölümleri 40 yıl içinde en yüksek seviyeye ulaştı. Her yıl silahla yaralanan Amerikalıların sayısıysa 100 bini buluyor. Ateşli silahlarla ölümlerin yüzde 60’ı
“intihar
”, yüzde 35’i “
cinayet
”. Dünyada ateşli silahlarla intiharların yüzde 35’i ve cinayetlerin yüzde 9’u ABD’de vuku buluyor. “
İntihar ölümleri
”nin yüzde 51’i silahla gerçekleşiyor. Tüm cinayetlerin yüzde 70’inden fazlasında silah kullanılıyor.
ABD’de Silahsız “
Siyah
” sivillerin polis tarafından vurularak öldürülme ihtimalleriyse silahsız “
Beyaz
” sivillere kıyasla beş kat daha fazla. “
Siyah erkekler
” ABD nüfusunun yüzde 7’sinden daha azını teşkil etmesine rağmen silahlı cinayet kurbanlarının yüzde 52’sini oluşturuyor. Siyah Amerikalıların Beyazlara kıyasla silahlı cinayete kurban gitme ihtimaliyse 10 kat fazla.
Her yıl 3 milyon Amerikalı çocuk doğrudan silah şiddetine maruz kalıyor. Her yıl “
1500 çocuk
” vurularak öldürülüyor. Silah şiddeti çocuklar arasında ikinci ve “
Siyah çocuklar
” arasında birinci sırada. Siyah çocukların silahla öldürülme ihtimalleri “Beyaz çocuklar”dan 10 kat fazla.
ABD’de halen yaşayan yaklaşık
”1 milyon kadın
”, eşleri veya erkek arkadaşları tarafından vuruldu. Aynı kategorideki erkeklerce silahla tehdit edilen kadınların sayısı milyonları buluyor. “
Siyah kadınlar
”ın eş tarafından öldürülme ihtimalleriyse “
Beyaz kadınlar
”a kıyasla iki kat fazla.
Her yaştan Amerikalı alışveriş merkezlerinde, konserlerde, sinemalarda ve dinsel mekanlarda saldırılardan çok korkuyor. Ateşli silahlar giderek daha fazla nefret ve önyargıya yol açıyor. “
Giffords Hukuk Merkezi
”’nin paylaştığı veriler silah şiddetinin sosyolojik, psikolojik ve ekonomik olarak insanlık için ne kadar ürkütücü boyutlara ulaştığını gözler önüne seriyor.

Kendi içinde düzen kuramayan, kendi yurttaşları korku ve endişeyle yaşayan ABD’nin bütün insanlığı kuşatan küresel bir düzen kurması mümkün mü? Tam tersine ABD kendi içindeki kötülüğü dışarıya yayan bir ülke pozisyonunda. Bu pozisyondan insanlığa bir hayır gelir mi!

#ABD
#Donald Trump
#Giffords Hukuk Merkezi