2 hafta sonra yapılacak olan Amerikan seçimlerine “Kovid-19” salgınının damgasını vurduğu açık şekilde görülüyor. Dünya ülkeleri arasında vaka ve ölüm sayılarında ilk sırada yer alan ABD’de yaklaşık 220 bin insan hayatını kaybetti. Diğer birçok başlığın yanı sıra, Trump yönetiminin salgınla mücadelede yetersiz kalmasının hiç şüphesiz siyasî sonuçları olacaktır. Öte yandan ABD bu seçimlere ziyadesiyle bölünmüş ve kutuplaşmış olarak giriyor. Önceki seçimlere göre oy kullanım oranının ise bir hayli
2 hafta sonra yapılacak olan Amerikan seçimlerine “Kovid-19” salgınının damgasını vurduğu açık şekilde görülüyor. Dünya ülkeleri arasında vaka ve ölüm sayılarında ilk sırada yer alan ABD’de yaklaşık 220 bin insan hayatını kaybetti. Diğer birçok başlığın yanı sıra, Trump yönetiminin salgınla mücadelede yetersiz kalmasının hiç şüphesiz siyasî sonuçları olacaktır. Öte yandan ABD bu seçimlere ziyadesiyle bölünmüş ve kutuplaşmış olarak giriyor. Önceki seçimlere göre oy kullanım oranının ise bir hayli yüksek olacağı daha şimdiden görülüyor.
Son rakamlara göre yaklaşık 25 milyon seçmen erken oy kullandı. “Postayla oy” ile birlikte erken oy sayısının 80 milyona çıkması bekleniyor. Erken oylama ve postayla oy tercihini kullananların ezici kısmı Demokrat seçmenler. Trump’ın olumsuz ithamlarına rağmen Cumhuriyetçi seçmenlerin önemli bir kısmı salgın sebebiyle posta ile oy kullanıyor. Erken oylama sayılarının yanı sıra katılım oranları açısından telaffuz edilen rakamlar ABD tarihinde rekor sayılar. Bu yüzden 2020 seçimleri “eşi benzeri olmayan” bir seçim olarak görülüyor.
“Siyahî Amerikalılar”, “Hispanikler” ve “Asya kökenli Amerikalılar” önceki seçimlere kıyasla Kasım seçimlerine daha fazla katılım sağlayacaklar. Bu seçimlerde Hispanikler ilk defa Siyahî seçmenlerin önüne geçiyorlar. ABD’de “Beyaz Amerikalılar”dan sonra Hispanikler ikinci büyük seçmen grubunu teşkil ediyor. Hispanikler ABD nüfusunun yüzde 20’sine tekabül ediyorlar. Oy kullanma hakkına sahip olan “Hispanikler”in sayısı ise yaklaşık 32 milyon.
Anketlere göre “Hispanikler”in yüzde 70’e yakını Demokrat aday Joe Biden’a oy verecek. Siyahîler ve Asya kökenli Amerikalılar açısından da durum pek farklı değil. Siyahi Amerikalı kadınlarda Biden’a destek çok daha yüksek görünüyor. Siyahi Amerikalıların çoğunluğu da keza Demokratlara oy veriyor. 11 milyon civarında Asya kökenli Amerikalı oy kullanma hakkına sahip oldu. Bütün bu kesimlerde seçime katılma oranının artması Trump’ın aleyhine.
Cumhuriyetçilerin sadık kitlesi olan “Beyaz Amerikalı kadınlar” ve “Beyaz yaşlılar” arasında da Biden’ın oyu yükseliyor. “Beyaz Katolikler” ve “Beyaz ana akım Protestanlar” arasında Trump’a oy desteğinde hafif de olsa azalma gözleniyor. “Beyaz Hıristiyanlar” seçmenlerin yüzde 44’ünü temsil ediyorlar. Trump’a destek açısından en sadık kitleyse “Beyaz Evanjelik Hıristiyanlar”. Diğer taraftan “Amerikan Yahudileri” çoğunlukla Demokratlar’a oy veriyorlar.
Sözde ‘Amerikan Rüyası’nın sönümlenmiş olması sebebiyle “Genç Amerikalılar” seçimlere kayıtsız kalıyorlar. Geleneksel iki partili Amerikan siyasetine duyulan güvensizlik kayıtsızlığın bir diğer sebebi. Ancak bu seçimde genç oylarda artış bekleniyor. Artışın Trump’ın aleyhine olması muhtemel. En az 4 milyon Hispanik, 18 yaşına girdikleri için ilk defa oy kullanacaklar.
Bir araştırmaya göre oy kullanma hakkına sahip genç Amerikalıların oranı 2016 seçimlerine kıyasla yüzde 16 civarında artış kaydetti. 2020 itibariyle 18-29 yaş grubundan 47 milyon genç var. Bu çok önemli bir seçmen bloğu. 2018 ara seçimlerinde gençlerin katılım oranı yüksekti. Gençlerin üçte ikisi 2018’de Demokrat Kongre adayları destekledi. Bu yüzden Demokratlar 2020’de gençlerin daha fazla oy kullanmasını sağlamak için adeta seferberlik ilan ettiler.
Keza 5 milyon civarında nüfusları olan “Amerikan yerlileri(Kızılderililer)” birkaç eyalette seçim dengelerini değiştirebilecek durumdalar. 4 milyona yakın oy kullanma hakkına sahip Amerikan yerlisi bulunuyor. Ancak seçime katılım oranları diğer gruplara kıyasla çok daha az. Amerikan yerlilerinin de çoğunlukla Demokratlar’a oy verdiklerini belirtmek gerekiyor.
Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasında seçim kampanyalarının finansal kapsamı açısından da fark var. Bu seçimlerde Demokratlar daha fazla bağış topladılar. Bu fark, Demokrat cephede daha fazla enerji biriktiği anlamına geliyor. Daha fazla bağış, Demokratlar’a medyada daha fazla görünürlük sağlayacağı gibi, reklam harcamalarını da artıracak.
Nereden bakılırsa bakılsın, Kasım seçimlerinin Amerikan tarihinin en ilginç seçimleri olacağı açık. 2016’ya kıyasla söylemek gerekirse, bu kez Trump için “Başkanlık” çantada keklik değil.
#ABD
#Seçim
#Demokratlar
