Amerikan çaresizliği…

04:0026/04/2020, Pazar
G: 26/04/2020, Pazar
Abdullah Muradoğlu

Küresel salgına karşı ülke yönetimlerinin verdikleri tepkilerin siyasî sonuçları olması gayet normal. Bu sınavdan geçecek olan liderler de var, geçemeyecek olanlar da var. Devletler, hükümetler, liderler, rejimler veya sistemler kriz anlarında gösterdikleri dirayet ve başarıyla değerlendirilirler. Bir ülkenin ekonomik ve askeri güç olarak dünya sıralamasındaki yeri ile halk sağlığının korunmasıyla ilgili verdiği tepkinin başarısı arasında derin uçurumlar olabilir.Bu çerçevede salgınla mücadelede

Küresel salgına karşı ülke yönetimlerinin verdikleri tepkilerin siyasî sonuçları olması gayet normal. Bu sınavdan geçecek olan liderler de var, geçemeyecek olanlar da var. Devletler, hükümetler, liderler, rejimler veya sistemler kriz anlarında gösterdikleri dirayet ve başarıyla değerlendirilirler. Bir ülkenin ekonomik ve askeri güç olarak dünya sıralamasındaki yeri ile halk sağlığının korunmasıyla ilgili verdiği tepkinin başarısı arasında derin uçurumlar olabilir.

Bu çerçevede salgınla mücadelede “ABD” ve “Vietnam” arasında bir kıyaslama yapmak bile çarpıcı olacaktır. 97milyonluk nüfusu olan Vietnam’da toplam vaka sayısı 300’ü bile bulmuyor ve şimdiye kadar can kaybı yaşanmadı. Vietnam Çin ile bin yüz kilometrelik bir sınırı paylaşıyor. Bu coğrafi özelliği Vietnam’ı diğer ülkelere kıyasla çok daha fazla salgına açık hale getiriyor. Dünya ekonomisinde 46. sırada yer alan Vietnam’ın Gayri Safi Yurtiçi Hasılası ise 2019 yılında “255 milyar dolar” değerindeydi. Bu tutar ABD’nin savunma harcamasının üçte birine denk düşüyor. Öte yandan ABD ve Vietnam bir birine zıt rejimlerce yönetiliyor.

Vietnam’ın salgına karşı başarılı olmasına rağmen ABD’nin sağlık sistemi son derece hazırlıksız ve dayanıksız çıktı. Kibirden veya ideolojik nedenlerden olsa gerek Vietnam’ın başarısı ABD medyasında çok yer bulmadı. Vietnamlılar 2003’teki “SARS” virüsünden ders çıkardılar ve COViD-19’a karşı uyanık oldular ve çok hızlı davrandılar. Vietnam yönetimi daha başından itibaren salgını tam bir savaş konsepti içerisinde ele alarak kitlesel seferberlik ilân etti. Enfekte olmuş kişinin bütün temasları en kısa sürede belirlenerek gözetim altına alındı. Hiçbir ayrıntıyı kaçırmamaya özen gösteren Vietnam bu sayede başarılı oldu.

ABD dünyaya markasını “Amerikan Rüyası” olarak satıyordu. Şimdi ‘Amerikan Rüyası’nın en parlak şehri New York salgından ötürü sönümlendi. Dünyanın en güçlü silahlarını yapan, yanı sıra yakınlarda bir “Uzay Gücü” bile kuran, şoförsüz arabalar, uçan arabalar, akıllı şehirler tasarımlayarak pilot uygulamalar yapan Amerika Covid-19’a karşı Vietnam kadar başarılı olamadı. Güyâ dünyanın en güçlü ordusuna ve en büyük ekonomisine sahip olmakla övünen ABD, yeteri kadar maskeye, test kitine, tıbbi önlüğe ve yoğun bakım ünitelerine bile sahip değilmiş.

Salgın kapitalist sistemin zaaflarını, kötücül yanlarını bir kez daha açığa çıkardı. Devleti daha da küçültmek isteyen güçler yine gözlerini kamu kaynaklarına çevirdiler. Önceki krizlerde olduğu gibi kaybettikleri kârların faturasını yine kamuya ödetmenin yollarını arıyorlar. Vietnam gibi ‘kötü örnekler’ ise küresel sistemin merkez ülkesindeki kapitalist aldatmacayı deşifre ediyor. Bunca güce, sükseye, gösterişe rağmen kritik süreçlerde halkını güvende tutamayan bir sistem gerçekte ne işe yarar? Amerika’da ve Batı dünyasının salgın karşısında bocalayan diğer ülkelerinde insanlar artık bu sorunun cevabını arıyorlar.

Hatırlayacak olur iseniz 1990’ların başlarında “Sovyetler Birliği” dağıldığında Amerikan ideologları “Tarihin Sonu”nu ilan etmişti. Buna göre ABD ve temsil ettiği değerler dünyası insan uygarlığının geldiği son noktayı temsil ediyordu. İnsanlık için bundan daha iyisi olamazdı. Oysa ne tarihin sonu geldi, ne de ABD küresel hegemon rolünü sürdürebildi. Amerikan kibri bir kez daha, bu kez Covid-19 karşısında paramparça oldu. Salgına karşı ‘Amerikan çaresizliği’ neredeyse bir deyim haline geldi. Çaresizlik, ABD’yi salgından tümüyle Çin’i sorumlu tutmak gibi bir noktaya doğru sürüklüyor. ABD siyasetini belirleyen elitler bir sistem tartışması yapmak yerine sadece Çin’i suçlamayı tercih ediyorlar.

Salgınların tarihi değiştirdiğini tarih bize söylüyor. Şimdi de değiştiriyor. Halihazırda Kovid-19 ekonomiyi yerle bir etti. Mevcut ekonomik sistemin kusurlarını bir bir gösterdi. Kovid-19’un meydan okumasına verilen Amerikan cevabıysa bu sistemin halkın hizmetine değil, süper-zengin bir azınlığın hizmetine koşulduğunu kanıtladı. Gerisi, bildiğimiz gibi, sadece bir aldatmacadan ibaret. “Covid-19” bu küresel aldatmacayı çok fena parçalamış gözüküyor.

#Salgın
#Koronavirüs
#ABD
#Çin