1940’ların sonlarından 1990’ların başlarına kadar devam eden“Soğuk Savaş”döneminin en çılgın gösterilerinden birisi ABD’nin “Yıldız Savaşları”projesiydi. Bu proje“Sovyetler Birliği”tarafından ABD’ye yöneltilecek kıtalararası balistik füzeleri uzaydan kontrol edilen lazer ışınlarıyla yok etmeyi amaçlıyordu.Ronald Reagan’ın Başkanlığı döneminde ilan edilen proje ABD’nin yegâne rakibi “Sovyetler Birliği”ni benzer bir projeye doğru iteklemişti. Bilimkurgu filmlerinden esinlenen bu fantastik projenin
1940’ların sonlarından 1990’ların başlarına kadar devam eden
“Soğuk Savaş”
döneminin en çılgın gösterilerinden birisi ABD’nin “
Yıldız Savaşları”
projesiydi. Bu proje
“Sovyetler Birliği”
tarafından ABD’ye yöneltilecek kıtalararası balistik füzeleri uzaydan kontrol edilen lazer ışınlarıyla yok etmeyi amaçlıyordu.
Ronald Reaga
n’ın Başkanlığı döneminde ilan edilen proje ABD’nin yegâne rakibi “Sovyetler Birliği”ni benzer bir projeye doğru iteklemişti. Bilimkurgu filmlerinden esinlenen bu fantastik projenin Sovyet ekonomisini iflasa sürüklediği söylenir.
Önceki ABD Başkanı
Donald Trump da
Reagan dönemine bir öykünmeyle
“Uzay Kuvvetleri Komutanlığı”
nı kurdu. Trump’a göre uzay da bir savaş alanıydı. Şimdi Sovyetler Birliğinin yerinde yeller esiyor ama ABD, Çin’i
‘Yeni Soğuk Savaş
’ın diğer ucuna çoktan yerleştiriverdi.
Amerikan medyasında sıklıkla yer bulan iddialara göre Çin ve Rusya yeni nesil askerî teknolojilerde ABD’yi geçmeye yakınlar. Kimi görüşlere göre Çin ABD’yi çoktan geride bırakmıştı. 4 Aralık tarihli
“Newsweek”
dergisinde
Brendan Cole
imzasıyla yayınlanan makaledeyse hipersonik füzelerde Rusya’nın ABD’nin önüne geçip geçmediğine dair uzman görüşlerine geniş yer ayrılmıştı. Çin’in hipersonik füze testleri yaptığına dair haberlerse ABD’nin yeni duruma ayak uydurması gerektiğine dair propagandanın bir yansımasıydı.
ABD Uzay Kuvvetleri Operasyon Başkan Yardımcısı
General David Thompson
ABD’nin Ruslar veya Çinliler kadar hipersonik programlarda gelişmiş olmadığı uyarısı yapmıştı. Thompson Pazar günü
“Fox News”
kanalında yaptığı açıklamadaysa Çin ve Rusya’nın uzay teknolojisinde çok hızlı ilerlediklerini, ABD’nin de bu hıza ayak uydurması gerektiğini söyledi. Çin’in yakın zamanda uzayda ilk vuruş kabiliyetine sahip olabileceğine dikkat çeken Thompson’a göre “Uzay Gücü”nün kurulmasının nedenlerinden biri Çin’in uzay teknolojisindeki atılımlarıydı.
ABD Savunma Bakanı
Lloyd Austin
de Cumartesi günü Kaliforniya’da düzenlenen “
Reagan Ulusal Savunma Forumu”
vesilesiyle yaptığı konuşmada Çin ordusunun Asya›da ve tüm dünyada ABD›' emsal rakibi olma yolunda ilerlediğine dikkat çekti. .ABD’nin rekabetten korkan bir ülke olmadığını belirten Austin
“Büyük bir meydan okumayla karşı karşıyayız. Bunu panik ve karamsarlıkla değil, güvenle ve kararlılıkla karşılayacağız”
diye konuşuyordu.
Çin’in yakın gelecekte Tayvan Adası’nı işgal etmeye hazırlandığına dair iddialar sık sık dile getiriliyor. Çin’in Tayvan üzerinde savaş uçakları gezdirmesini bir “prova” olarak gördüğünü belirten Lloyd Austin ABD’nin Tayvan’ın kendini savunma yeteneğini desteklemeye kararlı olduğunu söylemişti. ABD Dış İşleri Bakanı
Antony Blinken
ise Rusya’nın Ukrayna’ya, Çin’in ise Tayvan’a yapacağı saldırıların korkunç sonuçlara yol açacağı uyarısında bulunuyordu.
“Tayvan Krizi”
bağlamında ABD’den Çin’e,
“Ukrayna Krizi” b
ağlamındaysa Rusya’ya yönelik sert açıklamalar ‘Yeni Soğuk Savaş’ın da çılgınca bir silahlanma yarışını tetikleyeceğini gösteriyor. Nitekim Pentagon tarafından Kasım ayında yayınlanan bir raporda Çin›in nükleer gücünü hızla genişlettiğine dair tahminlere yer veriliyordu. Söz konusu Pentagon raporunda Çin’in nükleer füze sayısını 2030 yılına kadar 1000’e çıkarabileceğine dikkat çekiliyordu.
Fransız Donanması 18 Kasım - 3 Aralık tarihleri arasında Batı Akdeniz ve Atlas Okyanusu’nda
“POLARIS 21”
adlı bir deniz tatbikatı yaptı. Tatbikata ABD, İngiltere, İtalya, Yunanistan ve İspanya da katıldı. Tatbikat yeni nesil deniz savaş teknolojisinin adeta bir gösterisi gibiydi. Fransız Deniz Kuvvetleri Komutanı
Amiral Pierre Vandie
r Çin’in donanma gücünü 10 yıl içinde üçe katladığını, hatta Çin’in ABD Donanması’nın gücünü aştığını bile iddia ediyordu. Gelecekteki çatışmaların denizde ve siber dünyada yaşanacağını belirten Vandier’e göre Fransa ve müttefikleri potansiyel tehditleri askerî olarak göğüslemeye hazırlıklı olmalılar.
Silahlanma yarışının sözde dünya barışını korumak için kurulan Birleşmiş Milletler’in Güvenlik Konseyi’nin 5 Daimi üyesi arasında yaşanmasıysa ayrı bir garabet.
“Nükleer Beşli”
olarak da bilinen ABD, Çin, Rusya, İngiltere ve Fransa dünya silah pazarının da en büyük satıcılarıdır. Bilmem farkında mısınız, içinde yaşadığımız gezegen kaosa doğru adım adım sürükleniyor.
#ABD
#Ronald Reagan
#Donald Trump
#Soğuk savaş
