Stratejik empati mi!

04:0016/03/2021, Salı
G: 16/03/2021, Salı
Abdullah Muradoğlu

ABD’de Demokrat Parti içindeki kanatlar arasında Biden Yönetimi’nin dış politika vizyonuyla ilgili tartışmalar sürüyor. Gerek Demokrat Parti tabanında, gerekse Parti’nin Meclis grubu içinde Amerika’nın“sonu gelmez savaşlar”dan çıkması gerektiğine dair güçlü bir eğilim sözkonusu. Parti’nin “Merkez” kanadıysa dış politikada‘Amerikan müdahaleciliği’ni besleyen eski düzenin devamında yana. Biden Yönetimi bu iki farklı eğilimin baskısı altında.Biden Yönetimi Amerikan askerlerinin Afganistan’dan çekilip

ABD’de Demokrat Parti içindeki kanatlar arasında Biden Yönetimi’nin dış politika vizyonuyla ilgili tartışmalar sürüyor. Gerek Demokrat Parti tabanında, gerekse Parti’nin Meclis grubu içinde Amerika’nın
“sonu gelmez savaşlar”
dan çıkması gerektiğine dair güçlü bir eğilim sözkonusu. Parti’nin “
Merkez
” kanadıysa dış politikada
‘Amerikan müdahaleciliği’
ni besleyen eski düzenin devamında yana. Biden Yönetimi bu iki farklı eğilimin baskısı altında.
Biden Yönetimi Amerikan askerlerinin Afganistan’dan çekilip çekilmemesiyle ilgili net bir karar vermiş değil. Senato Dış İşleri Komitesi Başkanı
Bob Menendez,
Senato Silahlı Hizmetler Komitesi Başkanı
Jack Reed
ile Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi Başkanı
Adam Smith,
ABD askerlerinin Afganistan’dan çekilmesine itiraz ediyorlar. Demokrat Parti’nin Amerikan Kongresi’nin her iki kanadındaki en üst rütbeli üyeleri böyle düşünüyorlar.
ABD’de
“Sonsuz Savaşlar”
ı sürdürmesi gerektiğine dair iki partili bir mutabakat söz konusu. Bu mutabakat her iki partinin yerleşik “
Merkezci
” kanatları tarafından savunuluyor. Trump’ın Amerikan askerlerini sözde Afganistan ve Suriye’den tümüyle çekme girişimlerinin iki partinin ABD Kongresi’ndeki Merkezci kanatları tarafından püskürtüldüğünü hatırlatmak gerekiyor. Keza yurt dışındaki ABD askerlerinin ülkelerine dönmelerini engelleyici maddeler içeren
“2021-Savunma Bütçe Tasarısı”
Trump’ın veto etmesine rağmen ikinci kez ittifakla geçirildi.
ABD’nin iki partili dış politika elitlerine göre dünya Amerika’nın etrafında dönüyor. Dünyada olan-biten her şey ABD’nin ulusal güvenlik çıkarlarıyla ilgili. Bu elitlere göre “sonsuz savaşlar” istikrarlı bir biçimde sürdürülmelidir. Kimi analizcilerse bu yanılsamayı
“Stratejik Kibir”
olarak niteliyorlar. İsrail yanlısı “
Neocon
” düşünce kuruluşlarından
“Demokrasileri Savunma Vakfı(FDD)”
ise Biden’ın Başkanlık seçimlerini kazanmasının ardından ABD’nin ‘dünya jandarmalığı’ rolünü sürdürmesi gerektiğini savunan görüşler içeren bir Derleme yayınladı.
Sözde düşünce kuruluşu “FDD”ye göre ABD dünyanın birçok ülkesinde asker bulundurmak suretiyle evde daha güvenli olacaktır. Derleme’de Obama döneminde “
CIA
” Başkanlığı ve Savunma Bakanlığı yapan
Leon Panetta
ile Trump döneminde Ulusal Güvenlik Danışmanlığı yapan emekli general
Herbert Raymond McMaster
önemli katkılarda bulundu. Her iki isim de FDD’nin
“Askeri ve Siyasi Güç Merkezi”
nde üst düzey görevler yapıyorlar. Derleme’deki makalesinde H.R. McMaster
“ABD askerleri eve dönsünler”
şeklindeki çağrıları eleştiriyor. McMaster’a göre “eve dön” çağrıları ‘Amerikan gerçekliği’yle çelişen romantik eğilimlerdir.
McMaster Eylül 2020’de yayınlanan
“Savaş Alanları: Özgür Dünyayı Savunmak İçin Mücadele”
başlıklı kitabında “Amerikan Müdahaleciliği”nin kuramsal bir savunmasını yapıyor. Trump tarafından Ulusal Güvenlik Danışmanlığı’ndan çıkarılan McMaster, Trump’ın Afganistan’dan çekilme girişiminin şiddetli eleştirmenlerinden biridir. Gerçi McMaster adı geçen kitabında ABD’nin son 20 yıllık dış politika vizyonunu
“stratejik narsizm”
olarak niteleyerek kusurlu buluyor. McMaster dünyadaki her şeyin ABD ile ilişkilendirilmesini ise doğru bulmuyor. Ancak kitabının başlığı bile eleştirdiği ‘stratejik narsizm’in izlerini taşıyor.
McMaster ABD’nin diğer uluslarla ilişkilerinde
“stratejik empati”
yapmasını öneriyor. Ne ki “Stratejik Empati” Amerika’nın haşin dış politika elitlerinin sempati duyduğu bir kavram hiç değil. Kezâ ABD’nin Suriye’de Türkiye’nin ulusal güvenlik çıkarlarıyla çelişen politikaları bile McMaster’ın “stratejik empati’ önerisini daha baştan şüpheli kılmaya yetecek nitelikte.
McMaster’ın
‘Özgür dünyayı savunmak için mücadele’
iddiası ise sadece retorikten ibaret. Sahalarda yaşanan gerçeklikler
‘Amerikan Kibri’
nin coşkusundan hiçbir şey kaybetmediğini gösteriyor. Özetle söylemek gerekirse McMaster’ın söz konusu kitabı Amerikan dış politika elitlerinin yaşadığı ölümcül kafa karışıklığının bir doğrulaması olmaktan pek öteye geçemiyor.
#Empati