Rusya’nın tatbikat gerekçesiyle Ukrayna sınırlarında başlattığı askerî yığınak sahnelerini bütün dünya bir gerilim filminin fragmanları gibi aylarca izledi. İlk perdede bu kadar silah sahnelendiğine göre bu silahların er-geç patlayacağı belliydi. ABD, İngiltere ve Avrupa’nın Ukrayna için savaşmayacaklarını test edenVladimir Putin21 Şubat’ta televizyon kanalında sergilediğiUlusal Güvenlik Konseyitoplantısıyla açılışı yaptı. Putin Konsey üyelerine teker teker, Donbass bölgesindeki Donetsk ve Luhansk’ta
Rusya’nın tatbikat gerekçesiyle Ukrayna sınırlarında başlattığı askerî yığınak sahnelerini bütün dünya bir gerilim filminin fragmanları gibi aylarca izledi. İlk perdede bu kadar silah sahnelendiğine göre bu silahların er-geç patlayacağı belliydi. ABD, İngiltere ve Avrupa’nın Ukrayna için savaşmayacaklarını test eden
Vladimir Putin
21 Şubat’ta televizyon kanalında sergilediği
Ulusal Güvenlik Konseyi
toplantısıyla açılışı yaptı. Putin Konsey üyelerine teker teker, Donbass bölgesindeki Donetsk ve Luhansk’ta yerel Rus güçleri tarafından ilân edilmiş iki cumhuriyeti Rusya’nın tanıma kararına katılıp katılmadıklarını sordu. Kimisi eveleyip geveleyerek, kimisi seve isteye Putin’in kararını onayladılar.
Putin’in Konsey toplantısında
Rusya Dış İstihbarat Servisi(SVR) Başkanı Sergei Naryshkin’i “sadece evet veya hayır deyin”
diyerek azarlaması ilginç bir sahneydi. Kekeleyen Naryshkin,
“Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerinin Rusya Federasyonu’na katılması önerisini destekliyorum” dediğinde Putin “Bunun hakkında konuşmuyoruz, Bağımsızlıklarının tanınmasından veya tanınmamasından bahsediyoruz”
diyerek araya girdi. Öyle anlaşılıyor ki Dış İstihbarat Başkanı’nın bile toplantının ne hakkında olduğu konusunda yeterince bilgisi yok. Dünya Putin’in kafasında neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Naryshkin’in gafı bunun boşuna bir çaba olduğunu gösterdi.
Putin’in Donetsk ve Luhansk yapılarını tanıma kararı, Ukrayna’nın bütününe askerî harekât plânlanmadığına ilişkin bir umut ışığı yaktı. Bu yüzden olası bir harekâtın Donbass ile sınırlı kalacağı yanılgısı oluştu. 24 Şubat’ta Rus ordusu Ukrayna’nın bütününe yönelik askerî harekatâ giriştiğinde Putin’in kafasında neler olduğu anlaşıldı. Şimdiyse
“Putin nerede duracak”
sorusu soruluyor. Askerî güç kullanarak rejimi değiştirmek isteyen Putin Ukrayna ordusundan Kiev Yönetimi’ne el koymasını bile istedi.
Nicolas Cage
’in başrolde oynadığı
“Lord of War(Savaş Lordu)”
filminde İsrailli silah tüccarı Simeon Weisz’ın dediği gibi,
“Kurşunlar, hükümetleri oylardan çok daha emin bir şekilde değiştirir.”
Rusya’nın Minsk Anlaşmalarının ölü olduğuna kanaat getirmesi durumunda Ukrayna’da işlerin çığırından çıkacağı belliydi. Almanya ve Fransa başta olmak üzere bu anlaşmalara katkı sağlayan Avrupalı güçler etkisiz kaldılar. Bu etkisizleşmede ABD ve İngiltere’nin etkili olduğuysa, aşikar.
Tayvan Krizi
’nin Hint-Pasifiklerde Çin’e karşı bir askerî blok oluşturulmasında rol oynaması gibi, Ukrayna Krizi de Avrupa-ABD ittifakının tahkim edilmesi için kullanışlı bir araç. Eylül 2021’de Anglo-Sakson güçler ABD, İngiltere ve Avustralya arasında imzalanan
“AUKUS Anlaşması”
bu bloklaşmanın bir kılıfıydı.
Jeopolitiğin vahşi doğasında yeni küresel güç oyununun ilerletilmesi için Ukrayna ve Tayvan krizleri araçsallaştırılıyorlar. Ukrayna bağlamında Rusya’ya yönelik yaptırımlar Putin’e geri adım attırmaya yetmeyecek, ancak güvenlik krizinin derinleştirilmesi Avrupa’da silahlanma harcamalarını artıracaktır.
Putin’e göre ABD ve ortakları Donbass’ı gözden çıkardılar. Putin’in
“Büyük Rusya”
tasarımıysa ne Donbass, ne de Ukrayna ile sınırlı. Makalelerine ve konuşmalarına bakılacak olur ise Putin’in dünyası
“Çarlık Rusyası”
nın dünyasıyla çakışıyor. Putin’e göre bir devlet olarak tarihte var olmayan Ukrayna, Rusya’dan çalındı ve ABD tarafından Rusya’ya karşı düşmanca bir yapıda konuşlandırıldı.
Vladimir Putin, Luhansk ve Donetsk yapılarının sınırları konusunda net ifadeler kullanmamıştı. Bu yapılar Donbass bölgesinin yaklaşık üçte birini kontrol ediyorlardı. Kiev’in düşmesi ve Ukrayna’da Rusya’nın taleplerine cevap verecek bir rejim değişikliğinin gerçekleşmesi halinde Donbass’ın tümüyle bu yapıların sınırları içerisine dahil edilmesi muhtemel gözüküyor. Odessa dahil, etnik Rusların yoğunlukta olduğu bölgelerde yeni yapılar da oluşturulabilir tabii. Putin, cebren rıza inşâ etmek suretiyle hem Donbass’daki özerk yapıların Kiev üzerindeki nüfuzunu yasalaştıracak, hem de Ukrayna’nın Rusya’nın istemediği bir yöne gitmesini imkânsız hale getirecek koşulları dayatacaktır.
Sosyo-politik yapısı, etnik dağılımı ve değerler ayrışması dikkate alındığında Ukrayna’nın işgali bir ‘son’ değil, ‘başlangıç’tır. Ukrayna Rusya’nın zayıf karnı ve ABD Putin’in inisiyaklarıyla bir güzel oynuyor. Yeni güç oyununda Ukrayna daha büyük kazanç için gözden çıkarılan bir kurbandır.
#Rusya
#Ukrayna
#ABD
#Vladimir Putin
