ABD ve Rusya arasındaki Ukrayna krizinin çözümlenmesi konusundaki görüşmeler, girişimler sürüyor, ancak ufukta henüz bir uzlaşma emaresi görünmüyor. Öte yandan Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik gerçek niyetleri konusunda Washington’a birçok senaryo tartışılıyor.
Senaryolardan birine göre Rusya Ukrayna’yı tümünü işgal etmeyi düşünmüyor. En kuvvetli ihtimalse Rusya’nın Ukrayna’nın doğusunda Rus yanlısı yerel güçlerin kontrol ettiği Donbass bölgesine askeri harekât düzenleyebileceği şeklinde. Başka bir varsayım ise Rus ordusunun Kiev’e doğru hareketlenmesine ilişkin. Bu varsayıma göre ABD ve NATO ile müzakerelerde Rusya Kiev kozunu kullanmak istiyor. ABD’nin etkili düşünce kuruluşlarından “Atlantik Konseyi”nden Harlan Ullman’a göreyse Putin’in amacı, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski’nin NATO’ya üyelik girişimlerinden vazgeçtiğine dair güvence vermesini sağlamak.
ABD’nin Romanya, Almanya ve Polonya’ya toplam 3 bin asker sevk etme kararıysa gerilimi artırdı. ABD Başkanı Biden Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi durumunda 8500 askerin Doğu Avrupa’daki NATO üyesi ülkelere sevk edilmesini de onaylamıştı. Rusya daha önce Sovyetler Birliği içerisinde yer almış ülkelerin hem NATO üyesi olmalarına, hem bu ülkelerde yabancı kuvvet bulundurulmasına şiddetle karşı. Rusya’nın ABD ve NATO ile görüşmelerinde öncelik verdiği en önemli başlık bu. Rusya NATO’nun Doğuya genişlemesini bir tehdit olarak görüyor.
ABD’de Ukrayna yüzünden Rusya ile savaş konusunda kafalar karışık. Rusya ile çatışma savaş yanlısı “Neoconlar”ı da hareketlendirdi. Bu hareketlenme “Neoconlar’ın dönüşü” olarak yorumlanıyor. Neoconlar’ın savaşlardan ve silah satışlarından beslenen “Amerikan Askeri Endüstriyel Kompleksi”nin en güçlü bileşenlerinden olduğunu hatırlatmak gerekiyor
Rusya ile çatışma Demokratlar ve Cumhuriyetçiler’in ana akım kanatlarında olumlu olarak karşılanıyor. Demokratlar’ın sol kanatlarıyla sıkı Trumpçı Cumhuriyetçiler ise Rusya ile çatışmaya karşılar. Sıkı Trumpçı Cumhuriyetçi Senatör Josh Hawley, ABD Dışişleri Bakanı Tony Blinken’e mektup göndererek Rusya ile gerilimin düşürülmesini istedi. Hawley, hem Beyaz Saray, hem Rusya karşıtı şahinler tarafından Putin ağzıyla konuşmakla itham ediliyor.
Amerikalı bazı stratejistler Ukrayna krizine kitlenmenin Çin ile büyük güç rekabetini zayıflatacağına dikkat çekiyorlar. Senatör Josh Hawley de mektubunda Biden yönetiminin Doğu Avrupa’ya kuvvet gönderme kararının ABD’nin Hint Pasifikler’de Çin’e karşı askeri caydırıcılığını modernize etme kabiliyetini azaltabileceğini savunuyor. Washington Post yazarı Jennifer Rubin’in Hawley’yi çok sert bir şekilde eleştirmesiyse dikkat çekiciydi.
NATO’nun Doğu’ya genişleme politikasını da eleştiren stratejistlere göre ABD’nin Ukrayna’da stratejik çıkarları bulunmuyor. Asıl tehlike ABD’yi “küresel hegemon” rolünden etmeye çalışan Çin’den geliyor. Rusya ve Çin’in ittifak etmesinin ABD’nin elini zayıflatacağını savunan stratejistlere göre Rusya’ya yönelik şahin politikalar Rusya’yı Çin’e daha fazla yakınlaştırıyor.
Pekin’de bir araya gelen Rusya Lideri Vladimir Putin ve Çin Lideri Şi Cinping ise yayımladıkları bildiride ABD’ye karşı güç birliği yansıttılar. Bildiride iki ülkenin NATO’nun genişlememesi konusunda görüş birliği içinde oldukları belirtilirken NATO’nun eski Soğuk Savaş’ın ideolojik parametrelerinden vazgeçmesi gerektiği ifade edildi. Bildiride Rusya’nın “Tek Çin” ilkesine ve Tayvan’ın Çin’in ayrılmaz parçası olduğunu bir kez daha teyit ettiği de vurgulanıyordu. Bu açıklama yapılırken ABD’de Çin’e karşı ekonomik rekabeti güçlendirmeye yönelik bir yasa tasarısı Temsilciler Meclisi’nde kabul edildi. Biden yönetimi tarafından hazırlanan benzer bir tasarı daha önce Amerikan Senatosu’nda 20’ye yakın Cumhuriyetçi senatörün desteğiyle kabul edilmişti.
Her iki tasarının birleştirilerek ABD Başkanı Biden’ın onayına sunulması bekleniyor. Bu tasarı ABD’nin Çin ile jeo-ekonomik savaşının şiddetleneceğini gösteriyor.
Gerek “Ukrayna”, gerekse “Tayvan” krizleri her ne kadar birbirinden ayrı gibi gözükse de, özünde ABD ve Çin arasındaki büyük güç rekabetini yansıtıyor. Her iki hattaki “savaş oyunları” bu rekabetin ön cepheleri olarak önem kazanıyor. Asıl tehlikeyse savaş oyunlarının kazara veya bir sahte bayrak provokasyonuyla çatışmaya dönüşme ihtimalinde gözüküyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.