Kirpiler ve tilkiler..

04:0030/01/2022, Pazar
G: 30/01/2022, Pazar
Abdullah Muradoğlu

Isaiah Berlin “Kirpi ile Tilki/Tolstoy’un Tarihe Bakışı Üzerine Bir Deneme”başlıklı meşhur makalesinde düşünce tarihinde iz bırakmış birçok ismi“Tilki”veya“Kirpi”olarak sınıflandırıyordu. Berlin bu yakıştırmalarında Milattan Önce 600’lü yıllarda yaşamış olan antik Yunan şairlerindenArchilochus’unbir dizesinden esinlenmişti. Şair Archilochus’un söz konusu dizesi, “Tilki pekçok şey bilir, ancak kirpi büyük, tek bir şey bilir” şeklindeydi.Yaklaşık 70 sayfalık makalesinin girişinde Berlin,“Bilginler,

Isaiah Berlin “Kirpi ile Tilki/Tolstoy’un Tarihe Bakışı Üzerine Bir Deneme”
başlıklı meşhur makalesinde düşünce tarihinde iz bırakmış birçok ismi
“Tilki”
veya
“Kirpi”
olarak sınıflandırıyordu. Berlin bu yakıştırmalarında Milattan Önce 600’lü yıllarda yaşamış olan antik Yunan şairlerinden
Archilochus’un
bir dizesinden esinlenmişti. Şair Archilochus’un söz konusu dizesi, “
Tilki pek
çok şey bilir, ancak kirpi büyük, tek bir şey bilir” şeklindeydi.
Yaklaşık 70 sayfalık makalesinin girişinde Berlin,
“Bilginler, Tilki’nin tüm kurnazlığına rağmen, Kirpi’nin tek bir savunması ile Tilki’nin yenilmesinden başka bir anlama gelmeyen bu karanlık kelimelerin doğru yorumu konusunda farklı düşünürler. Ancak bu kelimeler, mecazÎ olarak, yazarları ve düşünürleri ve belki de genelde insanları bölen en derin farklıklardan birine işaret edecek bir anlamı doğurmak için söylenmiş olabilir”
diyordu. Nitekim düşünce tarihçisi Isaiah Berlin, Tolstoy odaklı makalesinde tam da bunu yapıyordu.
İngiliz tarihçi
Niall Ferguson
ise Berlin’in bu yaklaşımını süper güç rekabetinin iki baş aktörü olan Çin ve ABD’ye uyguluyor.
“Bloomberg”
de yayınlanan
“Tayvan’da çıkabilecek bir kriz Amerikan İmparatorluğu’nun Sonunu
İşaret Ediyor Olabilir”
başlıklı makalesinde Ferguson, ABD’yi diplomatik tilki, Pekin’i ise Tayvan’la yeniden birleşme fikrine kitlenmiş bir kirpi olarak niteliyor. Ferguson’a göre Amerikan tilkisi birçok alanda son derece dağınık hareket ederken Çin Kirpisi tek bir büyük meseleye, Tayvan adasını Çin ana karasına bağlamaya odaklanmıştır.
İlave yapmak gerekirse, zamanın ve tarihin motorunun kendi lehinde işlediğine inanan Çin yavaş, temkinli ve istikrarlı biçimde yeni bir dünya düzeninin öncüsü olmaya da çalışıyor. ABD seçkinleri “Küreselciler” ve
“Ulusalcılar”
olarak sert bir hatta bölünmüş haldeyken, Çin merkantilist ticaret politikasıyla kendi gelişimine ve istikrarına öncelik veriyor. Çin
“yeni İpek Yolu”
projesiyle de etki alanını küreselleştirmeye çalışıyor. ABD’ye göreyse Çin Amerika’yı yerinden etmek için son derece hırslı davranıyor. 21. Yüzyıl’ın Soğuk Savaşı’na hoş geldiniz.

Berlin’in kirpi betimlemesi sadece bilgelikle sınırlı değil elbet. Malum, kirpinin yegâne savunması vücudunu kapsayan dikenleridir. Tehlikeyi hisseden kirpi top gibi yuvarlanarak, başını dikenli derisinin içine doğru çekerek kendini korur. Kirpinin ortalama altı bin dikene sahip olduğunu, bazı kirpilerinse dikenlerini ok gibi kullandıklarını hatırlatmak gerekiyor.

ABD ve Rusya arasında
“Ukrayna”
, ABD ve Çin arasındaysa
“Tayvan”
gerilimleri yaşanıyor. Ukrayna ordusu ile Rusya ordusu veya Tayvan ordusu ile Çin ordusu denk rakipler değiller. Bu ordular biribiriyle kıyas dahi edilemez. Bu durumda Ukrayna ve Tayvan’a kirpi rolü oynamak düşüyor. Bu yüzden Amerika’nın Tayvan ve Ukrayna’ya yönelik askerî politikası
“Kirpi Stratejisi”
olarak nitelendiriliyor. ABD ne Ukrayna için, ne de Tayvan için doğrudan doğruya Rusya ve Çin ile kafa kafaya gelmek istemiyor gibi görünüyor. Ukrayna ve Tayvan’ın işgal edilmeleri halinde ABD doğrudan müdahalede bulunmak yerine, bu iki ülkeyi birer kirpiye dönüştürerek savunma kapasitelerini güçlendirmeyi amaçlıyor. ABD’nin kirpi stratejisi bu iki ülkenin devasa ordulara karşı asimetrik savunma yeteneklerini geliştirmeye dayanıyor.
Doğu Asya ve Güney Asya’da uzun yıllar görev yapan
“CIA”
eski şeflerinden
David Sauer
24 Kasım 2021’de
“The Hill”
gazetesinde “
Amerika, Tayvan için Çin ile savaşa hazırlanmalı”
başlıklı yazısında Tayvan için “kirpi stratejisi” öneriyor. Olası Çin işgaline karşı Tayvan silah sistemlerinin acîl olarak yenilenmesini isteyen Sauer, ABD kuvvetleri gelene kadar Tayvan’ın direnişini uzatmanın ABD güvenlik politikasının temel hedefi olması gerektiğini savunuyordu.
“Stanford Üniversitesi”
bünyesindeki
“Hoover Enstitüsü”
nde görev yapan ABD Dış işleri Bakanlığı eski danışmanlarından
James Timbie
ile emekli amiral
James O. Ellis Jr
ise
“Teksas Ulusal Güvenlik İncelemesi(TNSR)”
dergisinde
“Çok Sayıda Küçük Şey: Tayvan İçin Bir Kirpi Stratejisi”
başlıklı bir yazı kaleme aldılar. Yazıda ABD’nin yardımıyla Tayvan’ın Çin ordusunun adayı işgal etmesini bir hayli zorlaştıracak asimetrik silah sistemlerine sahip olması öneriliyor.
#ABD
#Çin
#Tayvan
#Isaiah Berlin
#Archilochus