Joe Biden Başkanlığındaki Amerikan Yönetimi, Gazze’deki soykırım savaşını Lübnan’a taşıyan İsrail’e 8.7 milyar Dolarlık bir askerî yardımı daha onaylamış. Biden Yönetimi savaş suçları işlemeye devam eden İsrail’e askerî yardım yaparken yasal mevzuatlarını da göz ardı ediyor. Askerî yardımları şarta bağlayan yasal mevzuatların aşılması suretiyle gerçekleşen İsrail’e silah sevkiyatları ABD Dış İşleri Bakanlığının ilgili birimlerinden bazı yetkililerin istifa etmesine yol açmıştı. 8.7 milyar Dolarlık
Başkanlığındaki Amerikan Yönetimi, Gazze’deki soykırım savaşını Lübnan’a taşıyan İsrail’e 8.7 milyar Dolarlık bir askerî yardımı daha onaylamış. Biden Yönetimi savaş suçları işlemeye devam eden İsrail’e askerî yardım yaparken yasal mevzuatlarını da göz ardı ediyor.
Askerî yardımları şarta bağlayan yasal mevzuatların aşılması suretiyle gerçekleşen İsrail’e silah sevkiyatları ABD Dış İşleri Bakanlığının ilgili birimlerinden bazı yetkililerin istifa etmesine yol açmıştı. 8.7 milyar Dolarlık yeni yardım Netanyahu’yu savaşı genişletmeye teşvik ediyor. İsrail Amerikan bombalarını Lübnan’da da cömertçe kullanarak katliamlarını sürdürüyor.
ABD’nin askerî yardımlarının yasalarda belirtilen kurallara ve şartlara uygun olarak kullanılıp kullanılmadığına ilişkin bir raporun Dış İşleri Bakanı tarafından ABD Kongresi’ne bildirilmesi gerekiyor. Mayıs ayı başlarında Bakan
’ın ABD Kongresi’ne yaptığı bildirime göreyse İsrail’e silah sevkiyatının durdurulmasını gerektirecek bir durum söz konusu değildi.
Dış İşleri Bakanlığı birimleri tarafından hazırlanan taslak raporlar ise tam aksini söylüyordu.
“Dışişleri Bakanlığı Nüfus, Mülteciler ve Göç Bürosu”
yetkililerinden
, Blinken’ın ABD Kongresi’ne taslak raporla taban tabana zıt bir bildirimde bulunduğu için istifa etmişti.
“ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı(USAID)”
ile
“Nüfus, Mülteciler ve Göç Bürosu”
Amerikan askerî yardımlarının kurallara uygun şekilde kullanılıp kullanmadığının tespit edilmesiyle görevliydi. Bu birimlerin hazırladığı taslak raporlara göre İsrail birçok başlıkta kuralları çiğnemişti. Taslak raporlarda İsrail’e silah sevkiyatının durdurulması gerektiği belirtiliyordu.
Geçtiğimiz hafta New York merkezli haber kuruluşu “
”da yer alan bir haberde Dış İşleri Bakanlığı’nda İsrail’e silah sevkiyatı konusunda yaşanan ihtilaflara ilişkin ilginç detaylar yer alıyordu. “
” Stacy Gilbert ve diğer bürokratların görevlerinden istifa etmelerine yol açan gelişmelerin perde arkasını ifşâ ediyordu. Bu belgelere göre USAID’ın Blinken’e gönderdiği 17 sayfalık notta İsrail’in insanî yardım çalışmalarına müdahale ettiği, ambulansları, hastaneleri bombaladığı, ilaç ve gıda kamyonlarına el koyduğu belirtiliyordu.
“ProPublica” tarafından edinilen kurum içi e-postalara göre, “Nüfus, Mülteciler ve Göç Bürosu” insanî yardımları engelleyen İsrail’e “
”nda öngörülen müeyyidelerin uygulanmasını istemişti. Haberde ABD’nin İsrail Büyükelçisi
’in sahada yaşanan gerçeklere rağmen Bakan Blinken’a Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant’ı da içeren savaş kabinesine güvenilmesini isteyen bir telgraf notu da yer almaktaydı.
“USAID” ise İsraillilerin insanî yardımların engellenmemesi için tedbir alacaklarına dair sık sık söz verdiklerini, ancak bu sözleri yerine getirmediklerini tespit etmişti. Buna göre insanî yardım görevlilerinden oluşan bir konvoy İsrail Ordusu’nun izniyle kendilerine tahsis edilen güzergâhta ilerlerken yine İsrail askerlerince bir kontrol noktasından geri çevrilmişti. Dahası, İsrail askerleri geri çekilen bu konvoya ateş açarak yardım görevlilerinden ikisini öldürmüştü.
“ProPublica” haberinde daha birçok ayrıntı yer alıyor, ancak gören gözler için her şey zaten ortada. ABD Dış İşleri Bakanı Blinken’ın Kongre’ye sunduğu rapora tepki göstererek istifa eden
yaptığı bir açıklamadaysa, “
Bu raporda yazan her şey yanlış
” demişti.
Blinken kasıtlı olarak ABD Kongresi’ne gerçekleri söylemedi. Gerçekleri söylemiş olsaydı Kongre gereğini yapacak mıydı, o ayrı. Birkaç Demokrat, daha az sayıda cumhuriyetçi hariç, ABD Kongresi’nin İsrail’e silah sevkiyatını durduracak bir karar almasını kimse beklemiyor.
Aslında aldatılan Amerikan halkıdır. İsrail’e sınırsız öldürme izni veren sevkiyatların malî bedelini ceplerinden ödeyen Amerikalıların gerçekleri öğrenme hakları suistimal ediliyor. Kongre üyeleri duymak istediklerini duydukları için rahatlamış bile olabilirler. İster Demokrat, isterse Cumhuriyetçi olsun, mevzu İsrail olduğunda Kongre üyelerinin kimyaları anında değişiyor. ABD Kongresi’nde “
” ve “
Amerikan Askerî-Endüstriyel Kompleksi
” yerine Amerikan halkının borusu ötene kadar bu rezil durum devam edecek gibi görünüyor.
#ABD
#İsrail
#Abdullah Muradoğlu