ABD Başkanı Joe Biden’ın “1915 olayları”nı ‘Ermeni Soykırımı’ olarak nitelemesinin siyasî olduğundan kimsenin kuşkusu yok. Biden’ın ülkemize yönelik böyle bir iftirayı güyâ ahlakî bir form içerisinde sunmaya çalışması 24 Nisan açıklamasının belki en tuhaf yanlarından birisiydi. Kızılderili katliamı yaparak, topraklarına zorla el koyarak, diğer yandan Afrika insanlarını zorla köleleştirip yüzyıllarca çalıştırarak zenginleşen ABD herhangi bir ülkeye ahlak dersi veremez.
ABD’nin yakın tarihiyse askeri darbelere destek vermek, halk düşmanı monarşik ve askeri rejimleri koruyup kollamak, ülkeler işgal etmek, siyasi suikastlar gerçekleştirmek, milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine yol açan “sonu gelmez savaşlar”a imza atmak bakımından son derece zengin. Öte yandan ABD, Filistinlilere karşı işlediği suçlardan cezasız kalması için İsrail’e de siper oluyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde İsrail aleyhindeki kararların değişmez vetocusu ABD değil mi? İsrail, ABD’nin askerî ve ekonomik desteğinin yanı sıra BM’deki veto gücünü de arkasına aldığı için uluslararası hukuku takmıyor. İran’a nükleer silah yaptırtmamak için elinden geleni yapan ABD İsrail’in nükleer silahlarınıysa görmezden geliyor. Cezasızlık hissi yaşayan İsrail’in pervasız davranmasının tek sebebi, ABD.
İşine gelen diktatörleri kollayan, bu diktatörlerin halka karşı işledikleri suçlardan cezasız kalmaları için çaba gösteren, işine gelmeyen seçilmiş hükümetleri devirmek içinse türlü yollara başvuran ABD’nin üstenci bir bakışla ahlak vaz etmeye yeltenmesi hakikaten tuhaf kaçıyor.
ABD yalanla dolanla Irak’ı işgal etti. Irak’ta milyonlarca insan hayatını kaybetti. Yalanlar ortaya çıktı da ne oldu? ABD Irak’ta işlediği suçların hesabını verdi mi? Sözde Taliban’ı devirmek için Afganistan’a giren ABD 20 yıldır orada. ABD saldırılarında hayatını kaybeden Afganlı sivillerin hesabı verildi mi? ABD, Lahey’deki Uluslarararası Ceza Mahkemesi’nin Afganistan’da ve Filistin’deki savaş suçlarını soruşturma başlatmasını istemiyor. ABD 2001’den bu yana işgal altında tuttuğu Afganistan’da görev yapan askerlere soruşturma açılmasına karşı çıkıyor.
“Uluslararası Ceza Mahkemesi(UCM)” Temmuz 2002’de resmen kurularak faaliyete başladı. Bu sırada ABD Afganistan’ı çoktan işgal etmiş bulunuyordu. ABD bu mahkemenin eninde sonunda Afganistan’daki savaş suçlarını ele alacağını tahmin etti. ABD Kongresi aynı yıl Amerikan askerlerini ve diğer görevlileri uluslararası mahkemeden korumak için kanun çıkardı. “Amerikan Hizmet Görevlilerini Koruma Yasası’nın (American Service Members’ Protection Act) olarak bilinen bu düzenlemenin UCM’ye karşı alınan bir önlem olduğu aşikâr. ABD bununla yetinmeyerek birçok ülkenin UCM tarafından yürütülecek bir soruşturmaya yardım etmemesi için kampanya başlattı. Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanlığını yapan Neoconlar’dan John Bolton, Bush döneminde gerçekleşen kampanyada önemli rol oynadı. Bu sırada Bolton ABD’nin BM Büyükelçisiydi. Trump tarafından Ulusal Güvenlik Danışmanı yapılan Bolton, 2018’de Hıristiyan hukukçuları temsil eden Federalist Cemiyet mensuplarına yaptığı konuşmada şunları söylemişti:
“Başkan Bush’un talimatıyla, Amerikalıları Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin ellerine teslim edilmekten korumak için küresel bir diplomatik kampanya başlattık. Diğer ülkelerin ABD personelini UCM’ye teslim etmesini önlemek için yaklaşık 100 bağlayıcı, ikili anlaşma müzakere ettik. En gurur duyduğum başarılardan biri olmaya devam ediyor.”
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Afganistan’daki savaş suçlarını soruşturma girişimine karşı Trump Yönetimi’nin verdiği cevap mahkeme üyelerine yaptırım uygulamak oldu. ABD, İsrail’in Batı Şeria ve Gazze’de işlediği savaş suçlarının UCM tarafından soruşturulmasına da tepki gösteriyor. UCM’nin ABD ve İsrail aleyhindeki iddiaları soruşturma ve yargılama yetkisini tanımamak ABD’de iki partili bir mutabakatın gereğidir. Amerikan askerlerinin uluslararası bir mahkemede yargılanmalarını engellemek için 2002’de getirilen düzenleme Amerikan Kongresi’nde iki partinin oylarıyla geçti. Bu sırada Biden, Senato Dış İşleri Komitesi Başkanıydı. Demek ki ABD Başkanı Biden 24 Nisan açıklamasını yaparken o günleri unutmuş.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.