Güney Pasifik’te neler oluyor!

04:005/06/2022, Pazar
G: 5/06/2022, Pazar
Abdullah Muradoğlu

ABD’nin Çin’e karşı yürüttüğü“Büyük güç rekabeti”askeri-stratejik olarak“Hint-Pasifik”bölgesinde yoğunluk kazanıyor. ABD’nin“Hint-Pasifik Komutanlığı”bünyesinde çeşitli üslere dağılmış 375 bin asker bulunuyor. ABD’nin bölgede yeni üsler inşa etmeye hazırlandığı da söyleniyor. ABD’deki şahinler Hint-Pasifik’te Çin’i caydıracak nitelikte askerî güç hazırlanması gerektiğini savunuyorlar. Şahinler Savunma Bütçesi’nin de bu minvalde arttırılmasını istiyorlar.Güney Pasifik’te binlerce ada ve adacıktan

ABD’nin Çin’e karşı yürüttüğü
“Büyük güç rekabeti”
askeri-stratejik olarak
“Hint-Pasifik”
bölgesinde yoğunluk kazanıyor. ABD’nin
“Hint-Pasifik Komutanlığı”
bünyesinde çeşitli üslere dağılmış 375 bin asker bulunuyor. ABD’nin bölgede yeni üsler inşa etmeye hazırlandığı da söyleniyor. ABD’deki şahinler Hint-Pasifik’te Çin’i caydıracak nitelikte askerî güç hazırlanması gerektiğini savunuyorlar. Şahinler Savunma Bütçesi’nin de bu minvalde arttırılmasını istiyorlar.
Güney Pasifik’te binlerce ada ve adacıktan oluşan ülkelerse ABD ve Çin arasındaki
“yeni Soğuk Savaş”
ta hangi tarafta yer alacakları konusunda gerilim yaşıyorlar. Çin
“Solomon Adaları”
yönetimiyle Nisan ayında bir anlaşma imzalamıştı. ABD’ye göre ‘Çin’in gizli plânı’ Solomon Adaları’nda askeri üs inşa etmek. Çin ise bu iddiayı reddediyor. İkinci Dünya Savaşı’nda ABD ve Japonya arasındaki en şiddetli çatışmaların askerî-stratejik bir mevkiide yer alan Solomon Adaları’nda yaşandığını hatırlatır isek mesele çok daha iyi anlaşılacaktır.
Çin-Solomon Anlaşması Avustralya dış politikasındaki en büyük başarısızlık olarak görülüyor. Avustralya’daki yeni hükümetse Pasifik Adaları’nın Çin’in yörüngesine girmemesi için atağa geçti. Mayıs ayı sonlarında hem Avustralya, hem de Çin’in Dışişleri Bakanları Pasifik adaları turuna çıktılar. Her iki ülke de Pasifik ada ülkeleri nezdinde
“havuç”
politikası yürütüyor.
Eylül 2021’de ABD, İngiltere ve Avustralya arasında imzalanan
“AUKUS Paktı”
açıkça ifade edilmese bile Çin’i hedef alıyor. Hangi başlıkta olursa olsun, ABD’nin Hint-Pasifik’te attığı her adım Çin’le ilişkilendiriliyor. ABD, Çin’in sıradan girişimlerini bile ‘kötü niyetli’ olarak etiketliyor. Karşılıklı tehdit algılamaları sebebiyle ABD ve Çin arasında güvensizlik giderek derinleşiyor.
Biden Yönetimi’nin sözde “Tekno-Demokrasiler- Tekno-Otokrasiler”
ayrıştırmasının merkezinde de Çin var. Bu ayrıştırma-bloklaştırma,
“eski Soğuk Savaş’”
dönemindeki
“Hür Dünya-Demir Perde”
söylemini andırıyor.”
ABD
” ve
“Sovyetler Birliği”
merkezli eski cepheleşmenin yeriniyse “ABD” ve “Çin” merkezli yeni cepheleşme alıyor.
Mayıs ayında Asya turuna çıkan ABD Başkanı
Joe Biden,
Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda dahil 13 ülkeyle
“Hint-Pasifik Ekonomik Çerçevesi”
ni (IPEF)
başlattıklarını duyurmuştu. Bu girişimin de Çin’in bölgedeki ekonomik ve siyasî etkisini sınırlamaya yönelik olduğu aşikâr. Yeni cepheleşmeyle ilgili girişimler Güney Pasifik’teki ada ülkelerini de kapsama dahil ediyor tabii.
1971’de kurulan
“Pasifik Adaları Forumu(PIF)
Güney Pasifikler’deki 18 ada ülkesini içeriyor. Avustralya ve Yeni Zelanda da Forum’un üyeleri arasında yer alıyor. Forum’un 4 üyesiyse Tayvan’la diplomatik bağlarını sürdürüyor. Ancak Pekin, Forum’un
“Tek Çin”
politikasını tanıyan 10 üyesiyle ekonomi, siber güvenlik, turizm, kültür, iklim değişikliği başta olmak üzere çok taraflı bir anlaşma peşinde. Pekin’in teklifi Çin pazarına erişimi de kapsıyor. Anlaşma Solomon Adaları, Kiribati, Samoa, Fiji, Tonga, Vanuatu, Papua Yeni Gine, Cook Adaları, Niue ve Mikronezya’yı içeriyor. Bu ülkelerden bazılarıysa anlaşmaya sıcak bakmıyor.
Mikronezya Lideri
David Panuelo
Pasifik adaları liderlerine gönderdiği mektupta anlaşmanın Pasifik’te Batı ile Çin arasında yeni bir Soğuk Savaş başlatabileceği uyarısında bulunuyordu. Anlaşmanın Pasifik’te oyun değiştirecek nitelikte olduğuna dikkat çeken Panuelo için en kötü ihtimalse yeni bir dünya savaşıydı. Tayvan ile diplomatik bağlarını sürdüren Palau Adası Lideri
Surangel Whipps
ise anlaşmanın bölgede barış ve güvenliği riske atabileceğini öne sürüyor.

30 Mayıs’ta 10 ada ülkesinin dışişleri bakanları Fiji’de bu gündemle toplandılar. Avustralya ve Çin Dışişleri Bakanlarının bölgeye eş zamanlı ziyaretleri keza bu gündemle ilgiliydi. Çin anlaşma sağlamaya, Avustralya ise sekteye uğratmaya odaklıydı. Toplantıdan şimdilik nihai bir karar çıkmadı tabii ama Çin bu kez ada ülkeleriyle ikili anlaşmalar yapmaya yönelecektir.

Güney Pasifik’te de yoğunlaşan
“güç ve nüfuz rekabeti”
daha geniş ölçekte Hint-Pasifik’in jeopolitik manzarasını yeniden şekillendiriyor. Küçük bir mercan adası bile bu rekabette çok önemli. Stratejik ve jeopolitik konumları bir hayli değer kazanan Pasifik adalarına yönelik kaz adımlarının bölgeyi tehlikeli sulara sürükleyeceği konusunda duyulan endişelerse yersiz değil.
#Güney Pasifik
#Çin
#ABD
#Hint-Pasifik