ABD’nin Neoliberal/ Finansal kapitalizm üzerinden sürdürdüğü küresel hegemonyasının çözülme sürecine girmesi ülke içindeki “ Amerikan müesses nizamı ”yla halk arasındaki görece uyumu da parçaladı. ABD Başkanı Biden’ın Amerika’nın ‘istisnai ulus’ olduğu şeklindeki kibirli iddiayı tekrarlamasına rağmen yapılan araştırmalar yeni kuşak Amerikalıların aynı fikirde olmadıklarını gösteriyor. Araştırmalar, sözde “ Amerikan Rüyası ”nın sönümlendiğini de gözler önüne seriyor. Yeni kuşaklar önceki kuşaklara
ABD’nin Neoliberal/ Finansal kapitalizm üzerinden sürdürdüğü küresel hegemonyasının çözülme sürecine girmesi ülke içindeki “
”yla halk arasındaki görece uyumu da parçaladı. ABD Başkanı Biden’ın Amerika’nın ‘istisnai ulus’ olduğu şeklindeki kibirli iddiayı tekrarlamasına rağmen yapılan araştırmalar yeni kuşak Amerikalıların aynı fikirde olmadıklarını gösteriyor. Araştırmalar, sözde “
”nın sönümlendiğini de gözler önüne seriyor. Yeni kuşaklar önceki kuşaklara göre geleceklerinden son derece endişeliler.
İç uyumu bozulan ABD, dışarda yeni bir jeopolitik/jeokonomik düzenleme peşinde. Avrupa’yı yanında tutmak, Çin’in yükselişini kontrol altına almak, gelişen bölgesel güçleri sindirmek bu jeopolitik düzenlemenin başlıca unsurları arasında yer alıyor.
’te askeri potansiyelini her geçen yıl daha da yükselten ABD,
’nı Avrupa’yı yanında tutmanın aracı olarak kullanıyor. ABD’nin Ortadoğu’da Hindistan-Körfez-İsrail merkezli yeniden düzenleme girişimleriyse Çin’in “
”ni akamete uğratmayı amaçlıyor. Bu üç bölge gelecekte bir “
” için mühürlenmiş gözüküyor. ABD’den yeşil ışık alması halinde İsrail, “
”nı bir bölgesel savaşa dönüştürmeye hazır.
ABD jeopolitik/jeoekonomik yeniden düzenlemeyi “
” ve “
” arasında ‘
’ bir mücadele olarak maskeliyordu. İsrail’in Gazze’de yürüttüğü Filistin soykırımı maskeyi indirdi. Biden Yönetimi dünyayı karşısına almak pahasına İsrail’e koşulsuz desteği sürdürüyor. Böylece ABD’nin Rusya’ya karşı öne sürdüğü tüm argümanları da çöpe gitti. ABD’nin dünyayı ‘daha iyi bir yer yapmak’ gibi bir davasının bulunmadığı, tek istediği şeyin, ne pahasına olursa olsun kendisini en üstte, diğerleriniyse aşağıda tutmak olduğu anlaşılıyor.
ABD’nin
NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler
eski Komutanı emekli
geçen hafta yaptığı bir açıklamada Rusya-Ukrayna Savaşı’na atıf yaparak, “
Hiçbir ABD askeri öldürülmeden ya da riske atılmadan Rus ordusunun yarısı yok edildi ve ülke bunu ABD’nin yıllık savunma bütçesinin yüzde 5’ine eşdeğer bir kaynakla yaptı
” diye konuştu. Stavridis, Ukrayna’da işleri yolunda gittiğini, tek endişesinin ise ABD ve Avrupalı müttefiklerinin Ukrayna’yı desteklemek için verdiği taahhütleri yerine getirmemeleri olacağını söylüyordu.
Ukrayna’ya yeni bir yardım paketi ABD Kongresi’ndeki Cumhuriyetçiler’in engeline takılmış bulunuyor. Bu yüzden Stavridis, Ukrayna’ya ABD desteğinin kesintiye uğramasından endişe ediyor. Öte yandan hem Rusya’ya yaptırımların “
” başta olmak üzere yan etkileri, hem de Ukrayna’ya askerî-malî yardımlar Avrupa’yı da köşeye sıkıştırmış bulunuyor. Ukrayna Savaşı Avrupa için adeta bir “
”ne dönüşmüş durumda. Analistler Rusya’nın yaptırımlara göğüs germesi ve savaşı sürdürmesinin Avrupa’nın dayanıklılığını zayıflattığını vurguluyorlar. Biden Yönetimiyse son Ukrayna askerine kadar “
” havasında.
Küresel egemen(hegemon) olarak ABD, dünyayı kendi imajına göre yeniden düzenlemek için askerî harcamalarını 2024 yılı için neredeyse 1 Trilyon Dolara yaklaşan bir bütçeyle yükseltti. Bu harcama, refah payları giderek azalan sıradan Amerikalıların gerçek ihtiyaçları pahasına yapılıyor. Amerikan demokrasisini sadece bir “
” veya “
” olarak ifşa eden gelişmeler yeni kuşak Amerikalıları müesses nizama daha fazla yabancılaştırıyor. Genç kuşaklar müesses nizamın “İsrail’e koşulsuz destek” dahil tüm paradigmalarını sorguluyorlar.
Diğer yandan Kasım 2024’deki Başkanlık seçimleri Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasında çetin bir savaşa işaret ediyor. Ancak hem Demokratlar, hem Cumhuriyetçiler kendi içlerinde de bölünmüş durumdalar. ABD’nin Avrupa’daki ve diğer kıtalardaki müttefikleri bu seçimlere odaklanmış bulunuyorlar. Çünkü ABD’de iki partili yönetim uzlaşması sakatlanmış bulunuyor. ‘
ABD’nin yeni Soğuk Savaşı
’nın alacağı şekil konusunda ‘
’ da sağlanmış değil.
Son derece kusurlu Amerikan siyasi sistemiyle ABD’nin küresel jeopolitik/jeoekonomik yeniden düzenleme gücü arasında ciddi bir çelişki oluşmuş durumda. 2024 yılının şafağında bu gerçekliğin ABD’nin küresel güç politikasını “
” yolundan giderek daha fazla saptırma ihtimali var. ABD hem kendi gerçekliğini, hem dünyanın yeni gerçekliklerini kabul etmemek gibi bir kibirle sarmalanmış halde.
’da olduğu gibi, “düşüşten önce kibir gelir”.
#ABD
#Biden
#Rusya
#Ukrayna
#Asya Pasifik