Amerikan Yüksek Mahkemesi’nin“Kürtaj”ve“Çevre Koruma Ajansı”yla(EPA) ilgili olarak verdiği son kararlar Cumhuriyetçiler’i çok sevindirirken,Demokratlar’ıysa çok kızdırdı. Bu iki karar, Kasım 2022’deki ara seçimlerin ana gündem maddeleri arasında yer alacak. Yüksek Mahkeme’nin kararına göre anayasal koruma dışına çıkarılan kürtaj düzenlemeleri eyalet yasama organlarına bırakılıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde eyaletler federal yönetimin minyatürü gibiler. Her eyaletin Anayasası, Hükümeti, Temsilciler
Amerikan Yüksek Mahkemesi
’nin
ve
yla(EPA) ilgili olarak verdiği son kararlar Cumhuriyetçiler’i çok sevindirirken,
’ıysa çok kızdırdı. Bu iki karar, Kasım 2022’deki ara seçimlerin ana gündem maddeleri arasında yer alacak. Yüksek Mahkeme’nin kararına göre anayasal koruma dışına çıkarılan kürtaj düzenlemeleri eyalet yasama organlarına bırakılıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde eyaletler federal yönetimin minyatürü gibiler. Her eyaletin Anayasası, Hükümeti, Temsilciler Meclisi, Senatosu, Yüksek Mahkemesi ve kendi kolluk kuvvetleri var. Bazı eyaletlerde yasama organlarınca kabul edilen kürtaj yasaları için gerekli Anayasa değişiklikleri de Kasım’da seçmenlerin oyuna sunulacak.
Amerikan medyasında 9 üyeli Yüksek Mahkeme’de 6 yargıç “
”, 3 yargıçsa “
” olarak etiketleniyor. “Kürtaj” ve “EPA” kararlarında olduğu gibi, siyasi sonuçlar doğuran çoğunluk kararlarıysa şiddetli tartışmalara yol açıyor. Yüksek Mahkeme yargıçları ABD Başkanları tarafından aday gösteriliyor. Senato tarafından onaylanan yargıçlar ömür boyu görev yapıyorlar. Önceki ABD Başkanı
, Yüksek Mahkeme’de boşalan üç koltuk için aday göstermiş idi. Bu 3 yargıçla birlikte Yüksek Mahkeme’de denge değişmişti.
2016 seçimlerinde rakibinden 3 milyon daha az oy aldığı halde ABD Başkanı seçilmişti. Trump döneminde Senato’da da Cumhuriyetçiler çoğunluktaydı. Demokratlar’a kıyasla daha az sayıda seçmeni temsil eden
“Senato Cumhuriyetçileri”
federal atamalarda büyük bir güce sahiptiler. Bu dengesizlikler Amerikan seçim sisteminin kusurlu olmasından kaynaklanıyor.
Nisan 2021’de ABD Kongresi’nde birkaç Demokrat, Yüksek Mahkeme’de yargıç sayısının 9’dan 13’e çıkarılmasını içeren bir tasarı hazırladılar. ABD Başkanı
başta olmak üzere
bu fikre sıcak bakmadılar. Temsilciler Meclisi’nde yaklaşık 100 vekilin üye olduğu
ise tasarıya destek açıklaması yapmıştı. Ancak tasarı söz konusu muhalefet sebebiyle ilerlemedi. Tasarı hayata geçirilmiş olsaydı, Biden’ın aday göstereceği 4 yargıçla birlikte Yüksek Mahkeme’de çoğunluğu Liberaller teşkil edecekti.
Kürtaj kararından sonra bu öneri yeniden gündeme getirildi. Önerinin kusuruysa, misillemeye açık olması. Zira Senato ve Beyaz Saray’ı kontrol etmeleri halinde Cumhuriyetçiler de aynı yola başvurabilirler. Mahkeme’nin yapısının değiştirilmesine ilişkin bir diğer öneriyse Yüksek Yargıçların görev süresinin
ile sınırlandırılması. Bir başka öneriyse, Yüksek Mahkeme kararların
“nitelikli çoğunluk görüşü”
yle alınmasıydı. Bu öneriye göre çoğunluk kararları 7 üyenin görüş birliğine bağlı. Bu durumda 5 muhafazâkâr yargıcın en az 2 liberal yargıçla aynı görüşte birleşmesi gerekiyor. Amerika’nın keskinleşmiş siyasî kutuplaşması Yüksek Mahkeme yargıçlarının seçimine de yansıdığı için bu önerinin hayata geçmesi mümkün gözükmüyor.
Demokratlar’ın Mahkeme’nin yapısını değiştirebilmeleri için ya Senato’da nitelikli çoğunluğa sahip olmaları yahut yeter sayıda Cumhuriyetçi’nin desteğini almaları gerekiyor. Bir diğer engelse
dan gelen girişimlere
ın muhalefet etmesi. Biden Yönetimi tarafından hazırlanan bazı yasa tasarılarının 1 veya 2 Demokrat senatörün muhalefeti sebebiyle akamete uğradığını hatırlatmak gerekiyor. Öte yandan Demokratlar’ın bazı girişimlerinin de Anayasa aykırı olduğu gerekçesiyle Muhafazâkâr yargıçların çoğunlukta olduğu Yüksek Mahkeme tarafından reddedilmesi ihtimali var tabii. ABD’deki hukukçular ABD Başkanı’nın veya Kongre’deki Demokratlar’ın Yüksek Mahkeme’yi zorlayacak önlemlere başvurmalarının Anayasal krizlere yol açabileceği uyarısı da yapıyorlar.
Bu tartışmalardan da anlaşıldığı gibi ABD’de tepeden tırnağa sistem değişikliği gerektiren bir
yaşanıyor. Her iki partide de merkez kanatlar giderek eriyor, radikal kanatlarsa güçleniyor. İki parti de tüm kanatların kırılgan koalisyonlarına sahip. Halihazırdaki manzaraya bakılacak olur ise krizin kısa vadede çözülmesi çok zor gözüküyor. Kimi yorumlara göreyse
‘Amerika’nın kendi iç soğuk savaşı’
çoktan başladı. Birçok Amerikalıysa ‘Soğuk iç savaş’ın ‘sıcak iç savaş’a dönüşmesinden endişe ediyor.
6 Ocak 2021’de ABD Kongresi’nin işgâl edilmesi, Amerika’nın dışarda aradığı ‘canavar’ın içerde olduğu yorumlarına yol açmıştı.
#ABD
#Joe Biden
#Donald Trump