Amerikan toplumunun giderek derinleşen siyasi/kültürel kutuplaşması “Yüksek Yargı” alanlarına da sirayet ediyor. Bilhassa Federal Mahkemeler başta olmak üzere yargı atamaları “mevzi savaşları”gibi görülüyorlar.“Demokratlar” ve “Cumhuriyetçiler” , “Liberaller” veya “Muhafazâkârlar”arasındaki bu mevzi savaşlarında“Amerikan Yüksek Mahkemesi”çok daha önem kazanıyor. “Yüksek Mahkeme”nin kararları siyasetin akışını etkileme gücüne sahip. Bu güç “Yüksek Mahkeme”yi politika belirlemede önde gelen bir oyuncu
Amerikan toplumunun giderek derinleşen siyasi/kültürel kutuplaşması “Yüksek Yargı” alanlarına da sirayet ediyor. Bilhassa Federal Mahkemeler başta olmak üzere yargı atamalar
gibi görülüyorlar.
“Demokratlar” ve “Cumhuriyetçiler” , “Liberaller” veya “Muhafazâkârlar”
arasındaki bu mevzi savaşlarında
“Amerikan Yüksek Mahkemesi”
çok daha önem kazanıyor. “Yüksek Mahkeme”nin kararları siyasetin akışını etkileme gücüne sahip. Bu güç “Yüksek Mahkeme”yi politika belirlemede önde gelen bir oyuncu yapıyor
. “Beyaz Amerikalılar” ile “Beyaz olmayan Amerikalılar”
arasındaki gerilimlerde de Yüksek Mahkeme kararları önemli rol oynuyor. Ömür boyu görev yapan Yüksek Mahkeme üyelerinin seçilmeleri bu yüzden ABD Senatosu’nun en dikkat çekici sahneleri arasında yer alıyor.
Amerika’da
Yüksek Yargı alanlarının siyasî kontrolünü daha önemli hale getiriyor. Trump’ın Başkanlığı döneminde Yüksek Mahkeme yargıçlarının genç adaylardan seçilmeleriyse Amerikan siyasetinin geleceğini şekillendirme savaşımının bir yansımasıydı.
Yüksek Mahkeme’nin efsane isimlerinden Yargıç
’ün Eylül 2020’de ölümü Demokratlar için talihsizlik idi. Hem
Beyaz Saray’daydı, hem Senato’da Cumhuriyetçiler çoğunluktaydı. Sol kanat Demokratlar uzun yıllardır kanserle boğuşan 87 yaşındaki liberal yargıç Ginsburg’ün
döneminde istifa etmesi için çağrıda bulunmuştular. Ginsburg bu çağrıları hukukî etiğe uygun olmadığı gerekçesiyle reddetmiş idi.
Trump, Ginsburg’ün yerine Katolik muhafazâkâr kimliğiyle tanınan 47 yaşındaki
’ı aday gösterdi. Barrett 2020’deki Başkanlık seçimlerinden 1 hafta kadar önce göreve başladı. Yargıç adayının yeni seçilecek ABD Başkanı tarafından önerilmesi beklenirken Trump ve Cumhuriyetçiler bu teamülü göz ardı etti. Trump kendi döneminde Yüksek Mahkeme’ye üç yargıç seçtirerek tarihî rekor kırdı. Bu dönemde muhafazâkâr yargıçların Mahkemede çarpıcı bir çoğunluk kazanmaları Demokrat Parti çevrelerinde “acı bir ders” olarak kaydedildi.
’ın Kasım 2020’de Başkan seçilmesi üzerine Demokratlar’ın sol kanatları bu kez, Mahkeme’nin 83 yaşındaki liberal yargıçlarından
ın emekli olması için kampanya başlattılar. Breyer istifa çağrılarına bir süre direndiyse de Ocak ayı sonlarında emeklilik başvurusunda bulundu. Böylece Biden’ın aday önermesi için bir koltuk boşaldı.
Biden, Başkanlık Kampanyası’nda Yüksek Mahkeme’de boşalacak bir üyelik için Siyahî Amerikalı bir kadın yargıç önereceği vaadinde bulunmuştu. Breyer’ın emeklilik başvurusunda bulunması üzerine Biden Siyahî Amerikalı kadın yargıçlardan 51 yaşındaki
’ı aday gösterdi. Geçtiğimiz Perşembe günü, 50’ye-50 olarak siyasi çizgilerde bölünen Senato’da yapılan oylamada Jackson 57 oy aldı. Senato Azınlık Lideri
Cumhuriyetçiler’den Jackson’a oy vermemelerini istemişti. Ancak Trump karşıtı olarak da bilinen Cumhuriyetçi senatörler S
usan Collins, Lisa Murkowski ve Mitt Romney,
Biden’ın adayına oy verdiler. Jackson, Yüksek Mahkeme’ye seçilen ilk Siyahî Amerikalı kadın oldu. Yüksek Mahkeme’de ilk defa 3’ü liberal olmak üzere 4 kadın yargıç birden görev yapacak.
Trump’ın Başkanlığı öncesinde Yüksek Mahkeme’de 5 muhafazâkâr, 4 liberal yargıç bulunuyordu. Bu denge yer yer liberaller lehine değişebiliyordu. Breyer’ın emeklilik için başvurduğu tarihteyse 9 üyeli Yüksek Mahkeme’de 3 liberal, 6 muhafazâkâr yargıç görevdeydi. Üç liberal yargıçtan, Breyer dahil 2’si Yahudi kökenliydi. Breyer’ın yerine Jackson’ın seçilmesiyle bu sayı 1’e inmiş oldu. Jackson’ın seçilmesiyle Yüksek Mahkeme’de mevcut denge bozulmadı, ancak yaşlı bir liberal üye yerine daha genç bir üye gelmiş oldu.
Trump’ın önerdiği yargıç adaylarının keskin Katolik muhafazâkâr kimlikleriyle tanınan isimler olduklarını belirtmeliyiz. Cumhuriyetçiler cephesinde federal yargı alanları daha çok Katolik hukukçuların ilgi alanına giriyor. Trump döneminde gerçekleşen federal yargı atamalarının çoğunun Katolik hukukçuların
örgütü tarafından önerildiği biliniyor.
Öte yandan Ketanji Brown Jackson’ın Yüksek Mahkeme’ye seçilmesi Biden ve Demokratlar tarafından “zafer” olarak karşılandı. Bu seçimin 2022 Kasım’ındaki seçimlerde Demokratlar’a Siyahî Amerikalıların desteğini daha fazla artıracak nitelikte ivme kazandıracağına inanılıyor.
#ABD Senatosu
#Donald Trump
#Barack Obama
#Joe Biden