ABD’nin Afganistan Fiyaskosu’nun‘Amerikan İmparatorluğu’nun sonunu işaret ettiğine dair tartışmalardan zaman zaman bahsediyorum. Ana fikir, ABD’nin yıkıcı bir güç olduğu, ancak kalıcı bir düzen inşa edemediğiydi. Bir diğer gerçekse ABD’nin “sonsuz savaşları”nın sıradan Amerikalıların gündelik hayatlarının daha da zorlaştırdığı, buna karşın“Askeri-Endüstriyel Kompleks”olarak nitelenen büyük silah şirketlerinin kasalarının dolmaya devam etmesiydi.Afganistan fiyaskosu, Amerikan müdahaleciliğinin kalıcı
ABD’nin Afganistan Fiyaskosu’nun
nun sonunu işaret ettiğine dair tartışmalardan zaman zaman bahsediyorum. Ana fikir, ABD’nin yıkıcı bir güç olduğu, ancak kalıcı bir düzen inşa edemediğiydi. Bir diğer gerçekse ABD’nin “sonsuz savaşları”nın sıradan Amerikalıların gündelik hayatlarının daha da zorlaştırdığı, buna karşın
“Askeri-Endüstriyel Kompleks”
olarak nitelenen büyük silah şirketlerinin kasalarının dolmaya devam etmesiydi.
Afganistan fiyaskosu, Amerikan müdahaleciliğinin kalıcı düzen oluşturamamasında bir istisna değil. 1950’lerdeki Kore Savaşından bu yana önce burnunu, ardından postallarını soktuğu her ülkede ABD ilân ettiği hedeflerin tam tersi sonuçlara ulaştı. Amerikalı ekonomi profesörü
, Almanca
dergisinin Eylül sayısında
“Afganistan: Kanlı Yanlış Yol"
başlıklı yazısında Amerikan müdahalelerinin neden fiyaskoyla sonuçlandığını analiz ediyordu.
Üniversitesi”nde
“Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi”
nin Direktörlüğü yapan Prof. Sachs’a göre ABD’nin Afganistan’daki başarısızlığının ölçeği şaşırtıcıydı. Başarısızlığın Amerikan siyaset kültürünün bir sonucu olduğuna dikkat çeken Prof. Sachs’a göre bu kültür diğer toplumları anlamaya yönelik ilgisizliğinde kendini gösteriyordu. Prof. Sachs, Çinhindi, Vietnam, Laos, Kamboçya, Latin Amerika, Ortadoğu ve Afrika’daki ABD müdahalelerin fiyaskoyla sonuçlandığının kanıtlandığını vurguluyordu. Latin Amerika ve Afrika’da CIA darbeleriyle kurulan askeri rejimler ülke halkları için feci sonuçlar doğurmuştu. Keza ABD’nin
da harap ediciydi. Bu ülkelerin kendilerini toparlayabilmeleri için onlarca yıl gerekmişti. Birçoğu da hâlâ bu müdahalelerin sonuçlarıyla boğuşmaya devam ediyordu.
Prof. Sach’a göre bütün bu vakalar sadece
değil, yanı sıra ABD dış politika elitlerinin sorunların çözümü için askerî müdahaleye veya “CIA” destekli istikrarsızlaştırmaya duydukları inançla da ilgiliydi. Amerikan müdahalelerinin çoğuysa ciddi ekonomik zorlukla boğuşan ülkelerde gerçekleşmişti. Bu müdahaleler mevcut durumunu daha kötüleştirmişti. Ülkelerin ekonomik alt yapıları çökerken, eğitimli profesyonellerse ülke dışına çıkmıştılar.
Prof. Sachs’a göre ABD’nin Afganistan’daki harcamalarına üstünkörü bir bakış bile Amerikan siyasetinin aptallığını ortaya koyuyordu. ABD 20 yılda Afganistan’da 946 milyar dolar para harcamıştı. Bu paranın 816 milyarı Amerikan birliklerine gitmişti. Kalan paranın 83 milyar’ı Afgan güvenlik güçlerine, 10 milyarı uyuşturucu kontrollerine, 15 milyarıysa yöneticilere ayrılmıştı. ABD’nin harcamalarından ekonomik yardım için ayrılan paraysa 21 milyar idi. Bu para toplam harcamanın yüzde 2‘sinden az. Ülkenin alt yapısıysa aynı kaldı. Taliban’ın Kabil’e girmesinden sonra Amerikan medyasının ABD’nin başarısızlığının suçunu Afganistan’da süregiden yolsuzluğa atmaya çalıştığına dikkat çeken Prof. Sachs’ın son sözleriyse şöyleydi:
“Dolayısıyla, Irak, Suriye, Libya ve başka yerlerdeki savaşlara trilyonlar harcadıktan sonra ABD’nin kumdaki kandan başka gösterecek bir şeyi olmaması şaşırtıcı değil”.
ABD’n
na karşı çıkışlarıyla tanınan
Direktörü
da Prof. Sachs ile aynı görüşleri paylaşıyor. Soctt Horton önde gelen Neocon şahinlerden
ile 4 Ekim’de yaptığı bir televizyon tartışmasında ABD’nin özgürlüğü değil zorbalığı yaydığını, barış ve güvenliğe hizmet etmediğini, kitlesel, mezhepsel şiddetlere ve istikrasızlıklara yol açtığını vurguluyordu.
“Yeter Artık: Terörizmle Savaşı Bitirme Zamanı”
başlıklı kitabın da yazarı olan Horton, bu kitabında Amerika’nın “sürekli savaş düzeni”nin mantıksal saçmalığını ve kendi kendini yenilgiye uğratan doğasını da gözler önüne seriyordu.
Horton,
’da
“Amerika Ortadoğu’yu nasıl yıktı”
başlıklı yazısındaysa askerî müdahalelerin ABD’nin ulusal güvenliğiyle uzaktan yakından ilgili olmadığına dair çarpıcı analizler yapıyordu. Horton ABD hükümetlerinin “Sonsuz Savaşlar”a trilyonlarca dolar harcadığını, bu harcamalardan küçük bir grubun büyük servetler kazandığına dikkat çekiyordu. Horton uzuvlarını kaybeden askerler için gerekli protez üretimdeki ilerlemenin ötesinde “Sonsuz Savaşlar”dan Amerikan halkınınsa hiçbir şey kazanmadığını vurguluyordu.
#ABD
#Afganistan
#Jeffrey D. Sachs