“III. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi”Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleşti. 16 Aralık’ta başlayan Zirve dün sona erdi. Ülkemiz ile Afrika arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi elbette çok çok önemli. Türkiye’de“Afrika Zirvesi”gerçekleşirken ABD’de Afrika kökenli Amerikalıların oy haklarını kısıtlamaya yönelik girişimler tartışılıyor. Amerika’nın kuruluş tarihinin yeniden yazılıp yazılmaması konusunda da tartışma yaşanıyor. Amerikan ırkçılık tarihinin okullarda okutulmasına ilişkin
“III. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi”
Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleşti. 16 Aralık’ta başlayan Zirve dün sona erdi. Ülkemiz ile Afrika arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi elbette çok çok önemli. Türkiye’de
gerçekleşirken ABD’de Afrika kökenli Amerikalıların oy haklarını kısıtlamaya yönelik girişimler tartışılıyor. Amerika’nın kuruluş tarihinin yeniden yazılıp yazılmaması konusunda da tartışma yaşanıyor. Amerikan ırkçılık tarihinin okullarda okutulmasına ilişkin girişimler Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasındaki bölünmenin unsurlarından biri. Cumhuriyetçiler
ne şiddetle karşılar.
Amerika’nın tarihinin yeniden yazılması gerektiğini savunanlar ABD’nin toprak hırsızlığı ve köle emeği üzerine kurulduğunu, federal yasaların ise ırksal ayrımcılığı koruduğunu vurguluyorlar. Cumhuriyetçilerin önemli bir kesimine göreyse Amerikan kimliği ve Amerikan siyasi düzeni
“Beyaz-Anglo-Sakson Proteston(WASP)”
olmalıdır. Amerikalı seçmenler söz konusu tartışmalar bağlamında bölünmüş görünüyorlar. Nüfus yapısının Beyaz olmayan Amerikalılar lehinde değişim yaşamasıysa Cumhuriyetçiler’in korkulu rüyası. Zira Siyahî Amerikalılar ve diğer Beyaz olmayan Amerikalıların ezici çoğunluğu Demokratlar’a oy veriyor.
Trump döneminde ivme kazanan
“Siyahların Hayatları Değerlidir”
hareketinin 2020’deki Başkanlık seçimlerini Demokrat Partili
’ın kazanmasında önemli rol oynadığı biliniyor. Biden’ın Başkan Yardımcısı olarak Hint-Afrika kökenli bir aileden gelen
’i seçmesi Siyahi Amerikalılar ve diğer göçmen grupları seçimlere katılım yönünde teşvik etmişti. Öte yandan
salgınının daha çok Siyahîleri vurmuş olması Amerika’nın ekonomik düzeninin çarpıcı eşitsizliklerini ifşa etmişti. Yüzyıllarca köle olarak kullanılan Siyahî Amerikalılar, kölelik kaldırıldıktan sonra bile ayrımcı muamelelere maruz bırakıldılar. Siyahî Amerikalılar yetersiz beslenmeleri ve sağlık imkanlarına erişimlerinin bir hayli kısıtlı olması sebebiyle Kovid-19’un ölümcül ağına takılanlar listesinde ilk sıradaydılar. Kovid-19, altta yatan hastalığı olan bireyleri daha fazla etkiledi. Siyahî Amerikalıların altta yatan hastalıklardan muzdarip olmalarıysa maruz bırakıldıkları ayrımcılıktan kaynaklanıyor.
Amerikan zenginliğinin temelinde Afrika’dan zorla kopartılarak köleleştirilmiş Siyahî Amerikalılar yer alıyor. Keza Avrupa’nın zenginliğinin kaynağında da köleleştirilmiş emek var. Batı’nın servet birikiminde 19. yüzyılda Afrika’nın sömürgeleştirilmesi önemli rol oynadı. Batılı sömürgeciler kıskaçlarını yaymadan evvel kıtanın kendi kendine yeten yerel ekonomik, idari ve siyasi kurumları vardı. Batılı güçler yüz yıl içerisinde bu kurumları yok ettiler. Bu yüzden Afrika’nın yoksulluğundan büyük ölçüde Batılılar sorumlu olarak görülüyorlar.
Afrikalılar
dönemindeyse ikili bir baskı altında hayatlarını sürdürdüler. Amerika ve Batı Avrupa Afrika’daki askerî rejimlere destek vermek suretiyle Afrikalıların yaşamlarını daha da zorlaştırdılar. Yüzyıllardır Afrika’yı sömüren Avrupalı güçler, yaşadıkları kötü hayattan kurtulmak için canları pahasına ülkelerini terk eden insanlara şimdi sırtlarını dönüyorlar. Akdeniz’in ölümcül dalgaları zavallı insanları yutarken pişkince seyrediyorlar.
Batı kapitalizmi insanlığın varoluşsal felaketi olarak öne çıkan “İklim
”nin de müsebbibi. Küresel ısınmaya katkısı en az olduğu halde bu felaketten en fazla etkilenen kıtalardan birisi, Afrika. Dünya Meteoroloji Örgütü ve diğer ilgili kuruluşların yaptığı araştırmalara göre Afrika’da her mevsim karlarla kaplı sadece üç dağ var: Tanzanya’da Kilimanjaro Dağları, Uganda’daki Rwenzori Dağları ve Kenya’daki Kenya Dağı. Bu dağlar Afrika’nın ısı dengesinde önemli rol oynuyor. Bu dağlar giderek ısınıyor ve yakın bir gelecekte Afrika ısı dengesini yitirecek. Yükselen deniz seviyeleri, sel, kuraklık, toprak kayması ve aşırı hava olayları da cabası. Söz konusu araştırmalara göre ısı artışlarına bağlı olarak 30 yıl içinde Sahra Altı Afrikası’nda gayri safi yurt içi hasılasının önemli ölçüde düşmesi öngörülüyor. Bu öngörülere bakılacak olur ise Afrika daha da yoksullaşacak. “İklim
”nin büyük güçleriyse Afrika’nın makûs kaderini değiştirmek için üstlerine düşen sorumluluktan kaçınıyorlar.
#Afrika
#Amerika
#Trump
#Cumhuriyetçiler
#Joe Biden
#Kamala Harris