ABD’nin Asya-Pasifik’te “Çin’i çevreleme” stratejisi kapsamındaki yeni girişimlerinden birisi ABD’nin Maryland eyaletindeki “ Camp David ”de 18 Ağustos’ta gerçekleştirilen üçlü zirveydi. Zirveye ABD Başkanı Joe Biden , Japonya Başbakanı Kişida Fumio ile Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol katılmıştı. Biden diğer liderlerle yaptığı ortak basın toplantısında Zirve’den umduğu sonuçları elde ettiğini, “Eğer mutluymuşum gibi görünüyorsam, öyle olduğum içindir. Bu harika, harika bir toplantı oldu”
ABD’nin Asya-Pasifik’te “Çin’i çevreleme” stratejisi kapsamındaki yeni girişimlerinden birisi ABD’nin Maryland eyaletindeki “
”de 18 Ağustos’ta gerçekleştirilen üçlü zirveydi. Zirveye ABD Başkanı
, Japonya Başbakanı
ile Güney Kore Devlet Başkanı
katılmıştı. Biden diğer liderlerle yaptığı ortak basın toplantısında Zirve’den umduğu sonuçları elde ettiğini,
“Eğer mutluymuşum gibi görünüyorsam, öyle olduğum içindir. Bu harika, harika bir toplantı oldu”
sözleriyle vurgulamıştı. Asya-Pasifik’te üçlü savunma işbirliğini daha önce görülmemiş bir düzeye taşıdıklarını belirten Biden, bu işbirliği kapsamında yıllık çok alanlı askerî tatbikatlar başlatılacağına da dikkat çekiyordu.
Taraflar açıkça belirtmeseler bile Zirve “Çin’in stratejik çevrelenmesi”yle ilgili olduğu aşikâr. Bazı analizcilere göreyse Camp David Zirvesi “
”na doğru bir ilk adım. ABD’nin Asya-Pasifik’teki askerî nitelikli girişimleri” Camp David Zirvesi” ile sınırlı değil elbette. Avustralya, ABD, Japonya ve Hindistan arasındaki “
Dörtlü Güvenlik Diyalogu(QUAD)
” ile yine ABD İngiltere ve Avustralya’nın imzaladıkları “
” da aynı stratejinin yansımalarıdır.
ABD’nin Pasifikler’deki ada ülkelerine yönelik girişimlerinin yanı sıra Filipinler ile geliştirdiği yeni ilişkiler de stratejik zincirin diğer halkalarıdır. Bu yılın başlarında ABD ve Filipin Yönetimi arasında bazı anlaşmalar imzalanmıştı. Bu anlaşmalar ABD’nin Filipinler’deki dört askerî üsse daha erişimini sağlıyor, ülkedeki toplam ABD askeri tesis sayısınıysa dokuza çıkarıyordu. Anlaşmaya göre yeni ABD üslerinden üçü Filipinler’in kuzeyindeki adalarda konuşlandırılacak.
“
”te yer alan yeni bir haberdeyse ABD ordusunun Filipin adalarının en kuzeyinde, Tayvan’a bakan bir liman inşa etmek üzere görüşmeler yürüttüğü belirtiliyor. Buna göre söz konusu liman Tayvan’a daha yakın mesafedeki
nda inşa edilecek. Batanes Adaları’nın Filipinler’in kuzey adalarını Tayvan’dan ayıran stratejik bir su yolu olan “
” üzerinde yer alması dikkat çekiyor tabii. Analizcilere göre, ‘sivil’ amaçlı olduğu savunulan liman, ülkedeki Amerikan üsleriyle yakından bağlantılı askerî- stratejik bir seçim. Liman konusundaki kesin kararın Ekim’de veya yıl sonuna kadar verilmesi bekleniyor imiş.
Tayvan Adası ABD ve Çin arasındaki “
”ın parlama noktası. ABD’de Çin’in yakın bir gelecekte Tayvan’ı işgal edeceğine ilişkin bir propaganda kampanyası yürütülüyor. Dolayısıyla Filipinler ile yapılan anlaşmalar Çin açısından son derece kritik önem taşıyor.
Bu arada ABD’nin” AUKUS İttifakı”na Yeni Zelanda’nın da katılımını sağlamak için girişimlerde bulunduğuna dair haberler geliyor. “AUKUS İttifakı” ABD, İngiltere ve Avustralya arasında imzalanmıştı. Bu üç ülkenin “
İngilizce konuşan ülkeler(Anglosfer)
”olması dikkat çekiciydi. “AUKUS”un görünür amacıysa, Avustralya’nın talep ettiği nükleer yakıtla çalışan deniz altı gemilerinin inşa edilmesiydi. Asıl amacın Çin’in tecrit edilmesiyle ilgili olduğuysa gayet açık.
“
”in diğer bir ülkesi Yeni Zelanda 1980’lerden bu yana “
” konusunda temkinli bir politika sürdürdü. “
” çıkarmakla tanınan Yeni Zelanda’nın “AUKUS”a dahil olacağına ilişkin iddialar ülke içinde yeni bir siyasi gerilimi tetikliyor tabii.
1985’de Yeni Zelanda’nın Auckland Limanı’nda, nükleer karşıtı uluslararası eylem grubu “
”e ait araştırma gemisi “
”, Fransız gizli servis ajanları tarafından kundaklanmıştı. Portekiz uyruklu bir fotoğrafçının hayatını kaybettiği kundaklama iki ülke arasında siyasî krize yol açmıştı. Bu olaydan sonra Yeni Zelanda yönetimi nükleer güçle çalışan veya nükleer silahlı gemilerin limanlarını ve sularını kullanmasını yasaklamıştı.
Yeni Zelanda diğer bir yandan ABD ve Çin arasındaki “yeni Soğuk Savaş”ın tarafı olmak da istemiyor. Ancak Yeni Zelanda medyasına sızdırılan bir rapor tartışmalara yol açtı. Yeni Zelanda güvenlik makamları tarafından hazırlandığı belirtilen raporda ülkenin “AUKUS İttifakı”na katılması öneriliyor. Ancak Yeni Zelandalılar’ın çoğunluğu Çin’in ülkeleri için bir tehdit oluşturmadığını savunuyorlar. Bu yüzden “AUKUS” konusunda herhangi bir kararın Kasım 2023’te iş başı yapacak olan yeni hükümet tarafından verilebileceği söyleniyor.
#Politika
#NATO
#Abdullah Muradoğlu