ABD ve Rusya anlaşmazsa ne olur?

04:0025/01/2022, Salı
G: 24/01/2022, Pazartesi
Abdullah Muradoğlu

Rusya Ukrayna’ya girer mi, girer ise Amerika nasıl bir cevap verir? Rusya’nın Ukrayna’ya girmesi durumunda ABD’nin göstereceği tepki ekonomik ve malî yaptırımlarla mı sınırlı kalacak? ABD ve Rusya arasında bir çatışma ihtimali var mı? Ukrayna krizi bağlamında en fazla sorulan sorular bunlar. Pek telaffuz edilmeyen bir endişeyse, ABD ve Rusya arasında çıkacak bir sıcak çatışmanın bölgesel bir savaşa yol açabileceğidir. Bu endişe yersiz değil.Avusturya İmparatorluğu’nun veliaht prensi Franz Ferdinand

Rusya Ukrayna’ya girer mi, girer ise Amerika nasıl bir cevap verir? Rusya’nın Ukrayna’ya girmesi durumunda ABD’nin göstereceği tepki ekonomik ve malî yaptırımlarla mı sınırlı kalacak? ABD ve Rusya arasında bir çatışma ihtimali var mı? Ukrayna krizi bağlamında en fazla sorulan sorular bunlar. Pek telaffuz edilmeyen bir endişeyse, ABD ve Rusya arasında çıkacak bir sıcak çatışmanın bölgesel bir savaşa yol açabileceğidir. Bu endişe yersiz değil.

Avusturya İmparatorluğu’nun veliaht prensi Franz Ferdinand 28 Haziran 1914’te bir Sırp milliyetçisi tarafından Saraybosna’da gerçekleştirilen suikast sonucunda hayatını kaybetti. Bu suikastin büyük bir dünya savaşına sebebiyet verebileceğini o zamanlar kimse aklına bile getirmemişti. Oysa suikasti takip eden 5 hafta gibi kısa bir süre içerisinde önce Balkan Savaşları, ardından Avrupa savaşları, daha sonra da büyük bir dünya savaşı gerçekleşti.

Dünya Savaşı başladığındaysa herkes bu savaşın 6 ay içerisinde son bulmasını bekliyordu. Hatta Alman İmparatoru II. Vilhelm cepheye gönderdiği birliklere “yapraklar düşmeden önce evde olacaksınız” diye konuşmuştu. Öyle olmadı tabii, Balkanlar’da çıkan kıvılcım Avrupa’dan başlayarak dünyanın birçok bölgesine sıçradı. En fazla altı ay sürer denilen savaş 4 uzun yıl devam etti. Savaşın sonunda “Osmanlı”, “Avusturya” ve “Rusya” imparatorlukları tasfiye edildi. Savaşın yıkıcı sonuçlarının “İkinci Dünya Savaşı”na yol açtığını da hatırlamalıyız.

Askeri stratejistler “savaş plânları”nın önemine dikkat çekmelerine rağmen bu plânların savaşın başladığı an itibariyle sahada çöp olduğunu da belirtirler. Zira beklenmedik ihtimaller devreye girer ve kağıt üstündeki plânlar alt üst olur. Bir ülke diğer bir ülkeden yana taraf olur, bunu bir diğeri izler ve derken zincirleme reaksiyonlar lokal bir savaşı bölgeselleştirerek daha geniş bir alana yayar. 1914 ve 1945 yıllarında gerçekleşen ve yaklaşık 80 milyon insanın ölümüne yol açan iki büyük dünya savaşı bu ihtimaller zinciri için öğretici dersler veriyor.

Diğer yandan Avrupa güçleri arasında bozularak değişen ittifaklar “Birinci Dünya Savaşı”nın seyrini değiştirdi. Sürpriz bir şekilde 1917’de Rusya’da Çarlık rejiminin yıkılmasıysa, savaşın sonuçlarına göre şekillenen savaş sonrası düzenin teşekkülünde önemli rol oynadı. Yanlış atılan bir adımın yol açtığı olaylar dizisinin uluslar için umulmadık felaketlere yataklık ettiğine dairse tarihte birçok örnek var. Bu tarihi örnekler “Ukrayna Meselesi” için de geçerli elbette.

Aslında Balkanlar’da çıkacak bir kıvılcımın Avrupa’yı yakacağı ihtimali her zaman mevcuttu. Avrupa’daki güç dengeleri Balkanlar’la yakından ilgiliydi. Avrupa’nın büyük güçleri Balkanlar üzerinden bir güç savaşını yansıtıyorlardı. Alman birliğinin kurucusu Şansölye Otto von Bismark’ın 1878’de sarfettiği şu sözler bile Balkanlar’ı bekleyen felaketin habercisiydi:

“Avrupa şu an bir barut fıçısı gibi ve liderler de bir cephanelikte sigara içenleri andırıyor. Tek bir kıvılcım hepimizi yakıp kül edecek bir patlamaya sebep olabilir. Size bu patlamanın ne zaman gerçekleşeceğini söyleyemem fakat nerede olacağını söyleyebilirim. Balkanlar’da yaşanacak son derece aptalca bazı şeyler buna sebep olacak.”

Hatırlatmak gerekirse, “93 Harbi” olarak da bildiğimiz “1877-1878 Osmanlı-Rus savaşları” da “Balkanlar meselesi”nden neşet etmişti. Alman Şansölyesi Bismark 1878’de Osmanlı Devleti ve Rusya arasındaki barış görüşmelerinin çıkmaza girmesi üzerine arabulucu olarak devreye girerek Berlin Konferansı’nın toplanmasını sağlamış ve bu konferansın ev sahipliğini yapmıştı.

Ukrayna meselesine gelecek olur isek, ABD ve Rusya arasındaki görüşmeler devam ediyor. Görüşmelerden henüz tatmin edici bir sonuç çıkmadı. Taraflar biribirilerinin kabul etmesi mümkün gözükmeyen şartlar ileri sürmeleri halinde krizin derinleşmesi kaçınılmaz hale gelir. Tarihten biliyoruz, krizlerin derinleşerek çatallanması çoğu zaman savaşlarla sonuçlanıyor.

#Rusya
#Ukrayna
#ABD