Millet gereğini yapar

Hüseyin Likoğlu
04:0016/02/2020, Pazar
G: 16/02/2020, Pazar
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Erdoğan
Cumhurbaşkanı Erdoğan

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni darbe söylentilerine ilişkin “İnanıyorum ki darbe heveslilerine milletimiz 15 Temmuz’da olduğu gibi gereken cevabı da meydanlarda farklı bir şekilde verebilecek bir güce, bir potansiyele, bir imana sahiptir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan’daki resmi ziyaretinin ardından uçakta beraberindeki gazetecilere gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, yeni darbe söylentilerine ilişkin bir soruya, “İnanıyorum ki darbe heveslilerine milletimiz gereken cevabı da meydanlarda farklı bir şekilde verebilecek bir güce, bir potansiyele, bir imana sahiptir” karşılığı verdi. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Pakistan dönüşü verdiği mesajlar:


HEDEF 5 MİLYAR DOLAR TİCARET

Bölgemizde ve dünyada kritik gelişmelerin yaşandığı bu günlerde, Pakistan ziyaretimizde 2009’da tesis ettiğimiz Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyinin altıncı toplantısını gerçekleştirdik. Savunma sanayii, ticaret, ulaştırma, turizm, basın yayın, diaspora ve helal akreditasyon alanlarında toplam 13 anlaşma imzaladık. Hedefimiz ticaret hacmimizi 2023’te 5 milyar dolara çıkarmak.

İİT’YE KUDÜS ÇAĞRISI
  • İşgal, ilhak ve yıkımın meşrulaştırılmasına asla izin vermeyeceğiz. İslam İşbirliği Teşkilatı bizim yönetimimizin olduğu dönemde bu konuda Birleşmiş Milletlerde çok farklı bir ses ortaya koyduk. İslam İşbirliği Teşkilatının tüm İslam ülkelerini bu plan karşısında açıkça tavır almaya çağırmasını bekliyoruz.... Şu an itibarıyla bu süreç bizim beklediğimiz istikamette gidiyor diyebilirim.
ELİMİZDE KAPI GİBİ ADANA MUTABAKATI VAR

(Suriye’deki gelişmeler) Elimizde kapı gibi bir Adana Mutabakatı var. Biz oraya Adana Mutabakatı çerçevesinde gittik. Hani “Siz oraya nasıl gidiyorsunuz, burası Suriye’nin topraklarıdır” gibi yaklaşım gösterenlere bu bir cevaptır. Bu işin birinci boyutu. Burada Soçi mutabakatının teminatı var. Biz bu adımları 2. ve 3. maddelere dayalı olarak attık. Rejim güçlerinin bizim bu gözlem noktalarını kuşatması karşısında sessiz kalmamız mümkün değil. Onlara karşı da biz gereğini yapıyoruz.

1 MİLYONU DAHA KABUL EDEMEYİZ

  • 1 milyona yakın İdlib halkının bugün bizim sınırlarımıza doğru hareket halinde olması. Biz zaten 3,5-4 milyon insana ev sahipliği yapıyoruz. Bu 1 milyonu da kabul etme durumuz maalesef yok. Öyleyse ne yapmamız lazım? Biz dedik ki; sınırımızdan 30-32 km. içeride sınır boyunca briket barınaklar yapalım. Şu anda yoğun bir şekilde orada barakalar yapılıyor. Hatta ben bunu Merkel’e de açtım... Şu anda 25 milyon avroyu Kızılhaç vasıtasıyla Kızılayımıza gönderiyorlar. Biz onları beklemeden bu briket barakaları yapmaya başladık. Şu an itibarıyla sadece onlardan söz geldi. Ama daha henüz elimize geçmiş değil. Kızılhaç vasıtasıyla Kızılay’a ulaştırdıklarına dair bir haber geldi. Fakat olsa da olmasa evvel Allah bunun altından kalkarız.
TUTTURDULAR HMEYMİM, HMEYMİM

Asıl önemli olan şey, sürekli “oradaki teröristler” diye dile getiriliyor. Tamam da bu teröristler kim? Bunlar bir PYD, bir YPG değil. Bunlar tam aksine Suriye’nin kendi insanları ve Suriye’nin yerleşik halkı. Bu insanlar kendi topraklarını kendi evlerini korumanın mücadelesini veriyor. Bunların içerisinde teröristler varsa, nasıl PYD/YPG’ye karşı bu mücadeleyi veriyorsak, o teröristlere karşı da bu mücadeleyi verelim. Ama orada sivil halk uçaklarla, helikopterlerle bombalanıyor. Bunlara karşı en ufak bir ses yok. Tutturdukları bir şey var “Hmeymim, Hmeymim…”

15 TEMMUZ’DA GEREKLİ CEVABI ALDILAR

(Darbe iddiaları) Bunlar özellikle 15 Temmuz’da zaten gerekli cevabı aldılar. Ve milletimiz de bu konularda artık çok ciddi bir deneyimi şu anda kazanmış durumda. Yani böyle bir şey olduğu anda artık bizim milletimiz “kapıdan dışarı çıkalım mı çıkmayalım mı” demez. Elinde neyi var neyi yok herkes meydanlara dökülür. Bunun en güzel cevabını 15 Temmuz’da verdik. Bundan sonra da ben milletimin aynı şekilde karşılık vereceğine olan imanım kesinlikle tamdır. Bana göre bu millet artık bu darbelere ve bu tür gelişmelere karşı çok daha kararlıdır. İnanıyorum ki darbe heveslilerine milletimiz gereken cevabı da meydanlarda farklı bir şekilde verebilecek bir güce, bir potansiyele, bir imana sahiptir.”

ABD güven vermiyor

  • Putin’in ile yaptığı telefon görüşmesini hatırlatan Erdoğan, görüşmenin gayet iyi geçtiği ancak, görüşme sonrası Türkiye’ye yönelik suçlayıcı açıklamaların yapıldığını söyledi. “Demek ki tepe başka, alt başka” ifadelerini kullanan Erdoğan, Jeffrey’nin “şehidimiz” açıklamasını ise samimi bulmadıklarını dile getirdi. Erdoğan şöyle devam etti: “Bunlar bize güven vermiyor. Bir bakıyorsunuz farklı… Başka bir gün yaptıkları açıklamalara bakıyorsunuz daha farklı. Bundan dolayı da bunların hangisine nasıl inanacağız! Şimdi ben 3-4 gün önce Sayın Putin ile görüştüm. Gayet güzel bir görüşme oldu. Ertesi gün baktık bir açıklama; o açıklamada da Türkiye’ye ciddi manada suçlamalar yapıyorlar. Biz Sayın Putin ile yaptığımız görüşmede aramızda böyle bir şey geçmedi. Size ne oluyor? Demek ki tepe başka, alt başka. James Jeffrey’nin “şehidimiz” demesi bizim için inandırıcı şeyler değil. İnandırıcı olmadığı gibi, güya bizim hakkımızı teslim ediyor... Jeffrey’nin hakkımızı teslim etmesinden öte, burada bizim Sayın Trump’ın hakkımızı teslim etmesi çok önemli.”

Trump’la görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile telefonda görüştü. İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde, ikili meselelerin yanı sıra bölgesel gelişmeler ele alındı. Erdoğan ile Trump, görüşmede, rejimin saldırılarının kabul edilemez olduğunu ifade ederek, İdlib’de yaşanan krizin bir an önce sona erdirilmesi konusunda görüş alışverişinde bulundu.

Wagner’i Rusya en üst düzeyde yönetiyor

Libya’daki gelişmelere değinen Cumhurbaşkanı, Libya’daki Rus paralı asker grubu Wagner’i Rusya’nın en düzeyde yönettiğini söyledi. Erdoğan şunları söyledi: “Biz Sayın Serrac ile bir askeri eğitim güvenlik anlaşması yaptık. Bu anlaşmamızın gereği olarak da biz oradaki meşru hükümetin yanında olacağımızı yazılı kayda girmiş durumdayız. Şu anda burada bizim eğitici, öğretici ve yönetici bir kadromuz var. Hafter’in tarafında 2 bin 500 civarında Rusya’nın Wagner’i var. Wagner’in Rusya Savunma Bakanı Şoygu, Genelkurmay Başkanı Gerasimov ve diğerleriyle toplantı halinde fotoğrafı var. Bunlar şu anda Rusya’nın en üst düzey askeri noktadaki güvenlik kadrosudur. Şu anda Wagner’i de orada bunlar yönetiyor. Hala kalkıp diyorlar ki bizim orayla bu noktada ilişkimiz yok. Şu anda bizzat Rusya en üst düzeyde oradaki bu savaşı yönetiyor. Sudan’dan, Çad’dan gelenler derken nereden bakarsanız bakın 10 bini aşkın şu anda dışarıdan gelmiş asker var.....Batıdan silah mühimmat desteği var... Biz barışın tesisinden yana olduğumuzu zaten ortaya koyduk. Ama şunun bilinmesini istiyoruz; Akdeniz’deki hak ve menfaatler konusunda, gerek Türkiye’nin gerek Libya’nın hakkını hukukunu koruma noktasında mücadelemizi sonuna kadar inşallah sürdüreceğiz.”


İş Bankası hisse devrini geciktirmeyiz

  • İş Bankası’ndaki CHP hisseleri ile alakalı olarak son dönemde gündeme gelen haberlerle ilgili de konuşan Erdoğan, İş Bankası hisse devrini geciktirilmeyeceğini akardı. Erdoğan, “Dedik ki bu işi biraz daha olgunlaştıralım ve olgunlaştırmanın ötesinde bir de hukuki işlerle ilgili bir kurul kuralım. Hukukçu arkadaşlarımızla beraber de bu çalışmayı tam manası ile hukuki bir zemine oturtalım dedik. Zannediyorum birkaç hafta içerisinde onun neticesini de kendilerinden alacağız. Fazla geciktirmeye niyetimiz yok.” diye konuştu.

Başbuğ dürüst davranmıyor

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a yönelik eleştirilerini sürdüren Erdoğan, “Genelkurmay Başkanlığın döneminde acaba kaç FETÖ’cüyü ihraç ettiniz?” sorusunu yöneltti. Başbuğ’un dürüst davranmadığını belirten Erdoğan, “Biz yaptığımız bazı değişikliklerle Yüksek Askeri Şura’da sivillerin ağırlığını öne çıkardık. Şimdi Sayın Başbuğ soruyor. Ben de Sayın Başbuğ’a soruyorum. Muhatap almak istemem ama sormak zorundayım. Çünkü halkımın bilmesi lazım. Dürüst davranmıyor. İnandıklarını sonuna kadar savunacakmış. Ya sen inandıklarını savun da ama dürüst savun. Genelkurmay Başkanlığın döneminde acaba kaç FETÖ’cüyü ihraç ettiniz? Önce bunu anlatması lazım. Askeri Mahkeme olayı çok önemli. Buradan eleştiri yapıyor. Askeri mahkemelerin hayatta olması halinde bu askeri mahkeme kalkıp da İlker Başbuğ’u yargılayabilir miydi veya Yaşar Paşa’yı yargılayabilir miydi? Birisi albay, birisi general, orgeneral, korgeneral. Şu anda FETÖ’den dolayı mahkum olanlara aldıkları cezaları askeri mahkeme verebilir miydi? Ama tek soru; bir mahkeme başkanı albay acaba kalkıp da Sayın Başbuğ’u yargılayabilir mi? Veya ona ceza verebilir mi? Şimdi biri de diyor ki “ben şu anda onun adına konuşuyorum.” Diyen kim? Bakıyorsunuz CHP’nin grup başkanvekili. Sen ne zamandan beri Başbuğ’un avukatı oldun?”

Futbola siyaseti karıştırmayın

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, futbolda yaşanan son dönemlerdeki tartışmalara ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı: “Tabi öncelikle son viraja girilirken hakikaten böyle bir rekabetin olması çok güzel bir şey. Fakat Federasyonun bu noktadaki attığı adımlarda tarafgirlik içerisinde olduğuna ben ihtimal vermiyorum. Nitekim aldıkları kararlarla şu son 3-4 maça yönelik adil davrandıkları da ortada. Bugüne kadar bu tür maçlar zaten pek de federasyona gelmezdi.
  • VAR’IN EKSİKLERİ VAR
  • VAR sisteminin de tabi eksileri var, artıları var. Bazı yerlerde bakıyorsunuz, hakikaten isabetli kararlar çıkıyor. Bu sürecin daha geçiş dönemi olduğunu düşünüyorum. Zaman içerisinde sistem tam anlamıyla oturacaktır. Ben bir Fenerbahçeliyim, aynı zamanda Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Yüksek Divan Kurulu üyesiyim ama özellikle arkadaşlarıma yönelik sarf edilen hakaretamiz ifadeler yenir yutulur şeyler değildir. Bir defa bu ülkeye hizmet veren bakan arkadaşlarımızı kalkıp da bu işin içine bulaştırmak çok ciddi bir yanlıştır. Kulüplerimizin yöneticilerinin bu konuda bir defa çok dikkatli olmaları, tribünlerdeki gelişmelere sahip olmaları lazım.. Ben bir ay kadar önce Kulüpler Birliği toplantısında bütün başkanlar oradayken söyledim, “arkadaşlar sizden bir ricam var; lütfen siyaseti bu işe karıştırmayın ve bizi bu işlerin içerisine bulaştırmayın” dedim. Biz bütün başkanlara orada bunu demişken, buna rağmen kalkıp da bu tür açıklamaların yapılması bizi ciddi manada üzer ve buna karşı da biz sessiz kalamayız. Şampiyonluk kimsenin tekelinde değil. Bu sene sen olursun, bir sonraki sene başkası olur.”

#Recep Tayyip Erdoğan
#Pakistan
#ABD
#İş Bankası
#Futbol
#VAR
#Ticaret