FETÖ’nün CIA bağlantısını kuran eski MİT’çi Enver Altaylı hakkında açılan dava dosyasında, 15 Temmuz öncesi ve sonrasına ışık tutacak birçok ayrıntı yer alıyor. Ayrıca ortaya çıkan deliller FETÖ-CIA iş birliğini de gözler önüne seriyor. Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesinde “Casusluk ve Örgüt yöneticiliği” suçlarından yargılanan Altaylı, iddianameye göre, elebaşı Fetullah Gülen’e çok sayıda mektup kaleme aldı. Altaylı’nın, söz konusu mektuplarda elebaşına, “muhterem efendim, aziz efendim” şeklinde hitap ettiği görüldü.
Çok sayıda FETÖ’cüyle irtibatı tespit edilen Altaylı’nın, CIA görevlileriyle çekilmiş fotoğrafları da çıktı. İddianameye göre, Altaylı, devlet güvenliği açısından çok hassas sayılabilecek bilgileri dezenforme ederek yurt dışında CIA bağlantılı kişilere servis etti. Altaylı, bağlantılı olduğu ülkelerin ve devletlerin çıkarları doğrultusunda, Türkiye aleyhine faaliyetler yürüttü.
CIA ve FETÖ arasındaki irtibatı ortaya koyan iddianameyle, Altaylı’nın 15 Temmuz darbe girişimindeki rolü de gözler önüne serildi. Buna göre, Altaylı, darbe girişiminden beş ay önce 18 Şubat 2016 tarihinde Türkiye’de askeri darbe ortamı hazırlamak amaçlı destabilizasyon faaliyeti yürütülmesine ilişkin görüş ve önerileri sıraladığı rapor hazırladı. Devlete ve devlet yönetimine karşı adım adım ve planlı olarak kamuoyu oluşturulması gerektiği önerisi yer alan söz konusu raporda, “Bu arada da bizimle iş birliği içinde olan, İçişleri Bakanlığı (polisin) bünyesindeki ajanlarımızı kullanarak, önümüzdeki dönemde mitinglerde ve gösterilerde polise maksimum yetki vererek, aşırı kaba kuvvet kullanmasını temin etmek, böylece milletin ve en önemlisi gençlerin, devlete ve polisine karşı öfkesini artırmak” şeklinde ifadeler yer alıyor.
İddianameye göre, 15 Temmuz’un başarısız olmasının ardından Altaylı, muhalefeti tek çatı altında toplanması projesinde yer aldı. 29 Ağustos 2017 tarihli bir tutanağa yer verilen iddianamede, Altaylı’nın, Türkiye’ye geldiği dönemlerde sivil-asker-yargı bürokrasisinde üst düzey temaslar kurduğuna dikkat çekilirken, hükümete muhalif yeni oluşum çalışmaları yürüten siyasi gruplarla bağlantısının olduğu belirtildi. İddianamedeki 17 Ağustos 2018 tarihli araştırma tutanağına göre, Altaylı, FETÖ’nün ABD Kongresi ile ilişkilerini yürüten lobici ekipte öne çıkan isimlerin başında gelen Bilal Ekşili’ye “Türkiye’de muhalif güçlerin tamamının birlikte hareket etmesi” gerektiğine işaret etti.
Söz konusu araştırma tutanağıyla, Türkiye’ye yönelik ekonomik saldırıların fitilini ateşleyen ismin de yine Altaylı olduğu açığa çıkarıldı. Dijitallerinden çıkan her raporunda ABD çıkarlarını savunduğu görülen Altaylı’nın, hükümete karşı başlatılacak müdahalenin başarıya ulaşabilmesi için “ekonomik kriz”e dikkat çekiyor. Ekşili ile görüşmesinde halkın sokaklara indirilmesinin önemli olduğunu savunan Altaylı, Ancak halkın sokağa inmesi için de gelişmelerin halkın cebine dokunması gerektiğini söyleyerek, “Sokak hareketinin başarılı olabilmesi için ekonomik krizin şart” ifadesini kullanıyor.
İddianameyle, FETÖ’cü Enver Ataylı’nın, CIA Türkiye masası şeflerinden ve Ankara sorumlularından Ruzi Nazar ve Duane Clariddge ile ilişkileri de ortaya konuldu. Her iki isimle birlikte çalışan Altaylı’nın, ABD’nin kontrolünde olmayan ülkeleri askeri müdahale ya da işgale hazır hale getirme stratejisini ustalıkla uygulayan CIA yöneticisi Clariddge’nin aynı strateji ve soğuk savaş metotlarını Türkiye’de uyguladığı vurgulandı. İddianameye göre, Altaylı, FETÖ’nün amaçlarını bizatihi oluşturdu ve bu amaçlar etrafında dünya kamuoyunu etkilemeye çalıştı.