FETÖ’nün siyasi ayağı tartışmalarına işaret eden Erdoğan, “Bu ülkede FETÖ’yü terör örgütü olarak ilan edip ona savaş açan şahsım ve AK Parti’dir. Halbuki bu ülkede vesayet güçleri FETÖ’ye en küçük şekilde dokunmamıştır. Başbakanlığım boyunca Yüksek Askeri şuralarda önüme tek bir FETÖ’cünün dosyası gelmedi. Gelen dosyalar hep mütedeyyin insanlarla ilgiliydi” dedi. Erdoğan, “Bu yapıyla Demirel’in, Ecevit’in, Erdal İnönü’nün görüşmüşlüğü vardır, şu andaki beyefendinin aynı şekilde, hepsinin bunlarla görüşmüşlüğü vardır ve irtibatları ileri derecededir” diye konuştu. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Kemal Kılıçdaroğlu’na bu şefkati ne için gösterdiler? İnsan, bu şahsın evinin ve cüzdanının en gizli köşesinde 1 dolarlık bir banknot saklayıp saklamadığını da merak etmiyor değil. Ey Kılıçdaroğlu, sen hala milleti aldatmakla meşgulsün. ‘Kontrollü darbe...’ Doğru, kontrol sizde ama başaramadınız. Şimdi buradan soruyorum; şayet 15 Temmuz darbesi başarılı olsaydı ertesi gün Kemal Kılıçdaroğlu milletin karşısına acaba hangi sıfatla çıkartılacaktı?
Darbe girişimini kurgu diyerek önemsizleştirmeye çalışan darbeciler için adalet yürüyüşü yapan, danışmanından milletvekiline etrafındaki nice kişi FETÖ’den hapse atılan böyle bir siyasetçinin örgütle hiçbir ilişkisi olmadığına nasıl inanabiliriz? Kılıçdaroğlu’nun FETÖ ile ilişkisi, bu örgütün deşifre olduğu 17-25 Aralık süreciyle hızlandı, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından da zirveye çıktı. Devlet, FETÖ’yü her yerde elbette izlemiştir ama CHP Genel Merkezi’ne yeteri kadar bakılmadığı anlaşılıyor.”
Taksim’deki Gezi Parkı’nda güya ağaç ve çevre hassasiyeti bahanesiyle başlayan olayların, kısa sürede büyüyerek devlete ve millete karşı sivil bir kalkışma halini aldığını belirten Erdoğan, “Gezi olayları aslında tıpkı askeri darbeler, terör örgütlerinin saldırıları, FETÖ’nün 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimleri gibi devleti ve milleti hedef alan alçak bir saldırıdır. Yaklaşık 3 ay boyunca, İstanbul başta olmak üzere kimi büyükşehirlerimizin meydanlarının, sokaklarının işgal edildiği; yakılıp yıkıldığı bu hadisenin en küçük bir masum tarafı yoktur” dedi. Erdoğan, “Kimin ne olduğunu bilmeniz açısından bu çok önemli, bunlar, masum bir ayaklanma hadisesi değildir. Bunlar, ciddi manada perde arkasında Soros türü, bazı ülkeleri ayaklandırmak suretiyle oraları karıştıran tipler vardır. Onun da Türkiye ayağı, malum içerdeydi (Osman Kavala). Bir manevrayla dün onu beraat ettirmeye kalktılar. Onlarla beraber başkaları da bu işin içerisinde” diye konuştu.
Erdoğan, hukukun kararlarına saygılı olduklarını dile getirerek, “Bizim ve milletimizin gözünde, Gezi’nin ve bu kalkışmanın önünde yer alanların hükmü asla değişmeyecektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev baş başa görüşme ve ardından başkanlık ettikleri Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı sonrasında ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan buradaki açıklamasında, “Ticaretimizin 2,2 milyar dolara ulaşması elbette önemli bir başarıdır. Sayın Cumhurbaşkanı ile bunu en kısa vadede 5 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan ve Mirziyoyev’in basın toplantısı öncesi iki ülke arasındaki ortak bildiri, mutabakat zaptı ve anlaşmaların imza töreni gerçekleştirildi.
Erdoğan, Türkiye’nin küçüleceğini, yıkılacağını iddia edenlere en güzel cevabı, büyüme oranı ve cari fazlayla verdiğini söyledi. Erdoğan, “İnşallah 2020’de hedefimiz olan yüzde 5’i de aşarak herkesi şaşırtan çok daha güçlü bir büyüme oranına kavuşacağız. Piyasa faizleri bakımından Gezi olayları dönemi seviyesinin dahi gerisine ulaşmış durumdayız” dedi.