Geçirdiği onlarca ameliyattan sonra akciğerlerinin bir kısmı alındı. Kafatasında eksik kemikler kemik çimentosuyla dolduruldu. Darbe girişiminden 571 gün sonra Ümraniye’deki evine gidebildi. Yaşamasına mucize gözüyle bakılan, doktorların, “Ne uğraşıyorsunuz, zaten ölecek” dedikleri Yaman, tüm umutsuzluklara rağmen darbenin üçüncü yılında dimdik ayağa kalkmayı başardı.
Dördüncü yılında ise adımları sıraladı. Beynine isabet eden şarapnel parçalarının verdiği hasar nedeniyle yıllarca konuşamayan Yaman, konuşma terapileriyle de kendini ifade edebilir duruma geldi. Dönem dönem bıkkınlığa düşse de hiç tükenmeyen azmi ve eşi Dilek Yaman’ın desteğiyle dimdik ayakta durabilmek, yeniden eski günlerine kavuşabilmek için çabalıyor. Hain darbe girişiminin üzerinden geçen dört yıla rağmen ilk günkü gibi hatırlayan Gazi Yaman ve eşi Dilek Yaman o günü Yeni Şafak’a anlattı.
15 Temmuz günü televizyonda darbe olduğunu görüp kendini sokağa attığını belirten ve zorlanarak konuşan Yaman, “Vatanım için silahım olmadan köprüye çıktım. Bir anda ateş açıldı ve yere yığıldım. Bilincim kapalıydı. Yanımdaki vatandaşlar beni hastaneye yetiştirmişler. Vatanımın başı derde girse, düşmanlar göz dikse, yine meydanlara iner vatanıma sahip çıkarım. Vatan için her şeyi yaparım. Yaşadıklarımdan dolayı hiçbir pişmanlık duymadım” dedi
Eşinin yaşama tutunma mücadelesinin şahidi Dilek Yaman ise şunları söyledi: “Çok şükür artık her şeyi konuşabiliyor. Sürecimiz tabi ki çok zor geçti. Ankara’ya Gaziler Fizik Tedavi hastanesine gittik bir süre. Bağırsaklarından ameliyat oldu. Sonra Robot tedavisi oldu. Tedavimiz Gaziosmanpaşa Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nde devam ediyordu. Koronavirüs salgını nedeniyle ara verdik. Şimdi Erenköy Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nden fizik tedavi uzmanları her gün eve gelip, Mehmet’e yürüme çalışmaları yaptırıyor.” Mehmet 45 dakika ayakta duruyor ve sıralıyor. Sol ayağını atmakta zorlansa da yine de adım atmaktan vazgeçmiyor. Eşimin yaşaması bir mucize.”
