Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Orta Anadolu Ekonomi Forumu'nda konuştu.
Kongre binasının önünde binlerce vatandaşımızın katılımıyla adeta bir miting havasıyla muhteşem bir program gerçekleştirdik. Milli mücadele kahramanlarımızı rahmetle andık. Şehitlerimizi fatihalarla yâdettik. Şimdi de siz teşkilat mensuplarımızla bir aradayız. İnşallah buradan Orta Anadolu Ekonomik Forumu'na geçecek, iş dünyamızın temsilcileriyle bir araya geleceğiz. Sivas Kongresi'nin 100. yıldönümüne yaraşır vaziyette Sivas gezimizi hitama erdireceğiz.
Sizin bu dayanışmanız bize güç ve cesaret veriyor. Sizin bu sevdanız, mücadele azmimizi daha da biliyor. Rabbim yol arkadaşlığımızı, muhabbetimizi daim eylesin diyorum. Güzel toplantıyı tertip ettikleri için Sivas İl Başkanlığımıza ve programda emeği olan dava arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Milli mücadelenin şehri Sivas 31 Mart seçimlerinde bir kez daha geleceğine, demokrasiye sahip çıktı. Sivas kardeşlik, huzur, hizmet dedi. Yüzde 49,5 oy oranı ile tercihin AK Parti'nin eser ve gönül siyasetinden yana kullandı.
Azmiyle, emeğiyle, dualarıyla yanımızda bulunan Sivaslı kardeşlerimize hizmet dönemidir. Önümüzde 4,5 yıllık icraat dönemi bulunuyor. Teşkilat mensuplarından gece gündüz demeden çalışmalarını bekliyorum. Kabinemiz her an yerelde belediye başkanımızın yanında yer aldı, yer alacaktır. Eksiklikleri süratle gidermenin inşallah yolunda olacağız.
Birileri bu mandayı malum mandalarla karıştırıyor. Ama bu manda farklı. Bölücü niyetler karşısında milli sınırlarımız içerisinde vatan bölünmez bir bütündür parçalanamaz diye haykırıyoruz. FETÖ, PKK, Suriye, Irak, Doğu Akdeniz'de yürüttüğümüz beka mücadelesinin rehberi bu ilkelerdir. Türkiye bu mücadelesini er ya da geç zaferle taçlandıracaktır. Doğu Akdeniz'de iki sondaj iki de sismik araştırma gemimiz var. Birileri diyor ki, Doğu Akdeniz'de Amerika, İngiltere, Fransa var ama Türkiye Doğu Akdeniz'de yok diyor. Herhalde anlıyorsunuz ne demek istediğimi. Kardeşlerim bunlar ne yazık ki hâlâ bayrağımızı tanıyamadılar. Halbuki gemilerimizin üzerinde devasa ayyıldız bayrağımız var. Ay yıldızlı bayrağımızı tanıyamıyor, diyor ki, Türkiye orada yok! Yazıklar olsun sana. Ama sana da bunu er ya da geç tanıtacağız.
Arkasında Sivas olanın eyvallah sırtı yere gelmez. Boşuna Yiğido demediler. Öyleyse gereğini Sivas bugüne kadar yaptı bugünden sonra da yapacaktır. Türkiye'nin ufkunu aydınlatacak, ülkeyi muassır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak olanlar sizlersiniz. Bekamıza yönelik saldırıların arttığı bu kritik günlerde Sivas Kongresi'nin temsil ettiği değerlere hepimizin sahip çıkması gerekiyor. Unutmayın Türkiye tarihin hiçbir dönemine kendi başına bırakılmamıştır. Millet olarak hiçbir zaman dikensiz bir gül bahçesinde olmadık. Bağımsızlığımıza adeta her evden bir şehit vererek kazandık. Cumhuriyetimizi uzun ve çetin mücadeleler sonucunda kurduk.
Şu anda S-400'lerimizi de aldık. S-400'lerin ikinci etabı da geliyor. Bir taraftan da elemanlar orada yetişmeye devam ediyor. Bu tabii bizim savunma sistemimize bambaşka bir güç katıyor. Üretimimizi milletin sırtından geçinmeye alışmış tufeylilere rağmen arttırdık. Sen doğru olursak eğri müstahakkını bulur inancıyla doğruluktan, samimiyetten taviz vermeden gecemizi gündüzümüze kattık. Son 18 yılda her ne yaptıysak Türkiye için Türk milleti için demokrasimiz için yaptık. 18 yıllık tecrübemizle şu ilahi hakikate defalarca şahit olduk, herkesin bir hesabı varsa muhakkak Allah'ın da bir hesabı var.
Milletimizi bir defa efendisi değil hep hizmetkârı olduk. Milletimizle bağımızı güçlendirirsek partimize yönelik operasyonlar hedefine ulaşamaz. Medyanın siyaset mühendislerinin, kimi sermaye çevrelerinin gazıyla hareket eden milletvekillerimiz ve hatta bakanlarımız çıktı. Ama hepsi saman alevi gibi kısa sürede unutuldu gitti. Hatırlayın Sivas'ın içinden de çıktı değil mi? Nerede şimdi? Sorsan belki kimse hatırlamaz. Hatırlayanlar da hayırla yad etmez. Siyasi ihtirasların uğruna AK Parti'ye zarar verenlerin sonu hep hüsran olmuştur. Bunların hepsi birer projedir unutmayın. Milletimiz o derin irfanıyla her türlü projeyi sandıkta bozmuştur.
Türkiye üçüncü büyük kalkınma hamlesini 2003'ten itibaren AK Parti ile birlikte yapmıştır. Savunma sanayinde Türkiye yerli ve milli olarak ihtiyacının yüzde 20'sini karşılarken bugün ihtiyacımızın yüzde 70'ini karşılar hale geldik. İhracatımız savunma sanayinde 2,5 milyar dolara yükselmiş durumda. Şimdi dünya ile masaya oturan kimden daha uygun şartlarla alıyorsam bu şartlarla alabilirim anlayışını geliştiren bir ülke konumuna geldik. Amerika ile masaya otururken bugün Rusya ile masaya oturuyoruz, belki yarın Çin'le masaya oturacağız.
Sadece pazar değil ortak üretime girmek suretiyle adım atmamız şart. Bu dostlara ileri sürdüğüm şart, 'ortak üretim yapabilecek miyiz?'. Ortak üretim yapamayacaksak o zaman kusura bakmayın. Biz yıllarca pazar olduk, onlar tüccar oldu. Şimdi bu noktaya geldiler. Bütün bunlarla birlikte altyapıda atılan adımlar Cumhuriyet tarihinde görülmemiş adımlar. 17 senede 20 bin kilometrenin üzerinde yol yapmışız. Yüksek Hızlı Trenimiz var. İnşallah Ramazan'da Sivas'a Yüksek Hızlı Tren geliyor. Şimdi bu adımlar atılırken bu muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak lafla değil icraatla oluyor. Sivas Kongresi'nin ruhunu iyi okuyabilirsek, Erzurum Kongresi'nin ruhunu iyi okuyabilirsek bu adımları atmakta ne kadar geç kaldığımızı daha iyi anlarız.
Bize de ne diyorlar 'sakın ha! sen yapma'. Yanıbaşımızda İsrail, var mı? Var. Her şeyiyle, onunla korkutuyor. Biz şu anda çalışmamızı yürütüyoruz. Bir S-400 olayı oldu, kıyameti kopardılar! Niye almayacağız, adı üzerinde savunma sistemi, taarruz değil. Bize savunma sistemini bile almayı engelliyorlar. Aldık ve inşallah Nisan'da tamamen bitiyor. Ben sayın Trump'a şunu da söyledim, 'Senden de Patriot alalım. Ama şartlar aynı olacak' dedim. Rusya'dan hangi şartlarla aldıysak senden de alırız. Şimdi 5 gün önceydi telefon görüşmemiz. BM'de tekrar bir araya gelip bu konuları tekrar görüşeceğiz. Alternatifiniz olmadığınız zaman belinizi kırarlar, bu işin lamı cimi yok. Hem mali noktada güçlü olacağız hem de bütün bu altyapıları oluşturacağız.
Bush'la konuştum. 'Bize İHA'ları vermiyorsunuz' dedim. Çağırdığı kişiye '48 saat havada kalan araçları vereceksiniz' dedi. Şimdi biz bunları üretiyor muyuz, üretiyoruz. Bize 48 saatliğine falan değil en az 27-28 saat havada kalabileni ürettik. Üremekle kalmadılar ihracata da başladılar. Akıllı bomba. Sayın Obama'dan istiyoruz, terörle mücadele ediyoruz ya. Tendürek, Gabar, Cudi'de bu mücadeleyi verirken ihtiyaç var. F-16'lar bunları kullanacak. Vermediler. 'Kongreye soralım' dedi. Obama'nın ömrü yetmedi. Sayın Trump'a söyledim ondan da bir şey çıkmadı. Bu arada akıllı bombayı biz yaptık. Kendimiz üretiyoruz.
Göreve geldiğimizde IMF'ye borcumuz 23,5 milyar dolardı. Borcu sıfırladık, bitti o iş. Benim faize allerjim var. Yüksek faize karşıyım. Bunda iyi bir noktaya gelmiştik. Yüzde 63'de almıştık ve 4,2'ye kadar düştük, o zaman enflasyon da 7,6'ydı. Gezi olaylarıyla beraber dışarıdan çok ciddi çelme takıldı, sıkıntı yaşadık. Şu anda yeniden faizde düşüş başladı. Faizdeki düşüşle birlikte enflasyonda da düşüş son olarak 15,1'e kadar düştü. Politika faizi daha da düşecek. Yeni Merkez Bankası yönetimi bu konuda bu anlayışı ortaya koydu. Bununla da iş kalmayacak faiz doğru orantılı olması hasebiyle enflasyonu da aşağıya doğru etkileyecektir. Bütün bunlarla beraber tabii ki bizim güçlenme sürecimiz de artarak devam edecektir.
Eğitim, sağlıkta, şehir hastanelerimiz bir devrimdir. Dünyada bizim şehir hastanelerimizin limitinde hastane yok. Hedefimiz oralardaki doktor kadrolarımızı daha da arttırmak. Böylece şehir hastanelerimizde halkımızın oradaki tedavilerinin, onlara verdiği güven, devletine olan bağlılığını şüphesiz ki arttırmaya çalıştı. Güvenlik, enerji, sporda. Dün akşam 1 sayı farkla ABD'ye yenildik, 1 sayı. O da Amerika seyahati öncesi beni biraz üzdü. Ama belli olmaz.
Gezi olaylarının ardından 17-25 Aralık çetesinin yürüttüğü ilk darbe girişimine maruz kaldık. Siyasetten ekonomiye kadar bu ülkeye faydalı yapan kim varsa herkesin kollarına kelepçe takıp, hükümete el koymak olduğunu gördük. Milletimizle tedbirleri hemen alıp, bu hain teşebbüsü akamete uğrattık. 15 Temmuz gibi tarihimizin en büyük ihanetine rağmen bu yöndeki çabaları vazgeçirmedi. Milletimizin kahramanlığını görmezden gelmek için akla hayale sığımayacak teşebbüslere başvuruldu. Bölücü terör örgütünün güdümündeki siyasi oluşumla kapalı kapılar ardından ittifaklar kuruldu. Bölücü terör örgütünde bayrak, ezan, bayrak var mı? Bunlarla elele, dirsek dirseğe ülkemizi bölme gayreti içine girildi. Bunu da hukuk adına yaptılar. Hamdolsun milletimiz darbeciler, ekonomik tetikçiler karşısında sapasağlam durmuştur.
Ekonomiyi önce dengeye getirecek yeniden 2023 hedeflerimize odaklayacak programı devreye soktuk. Döviz kurunun nispeten stabil hale gelmesi, enflasyonda düşüş, ihracat ve turizmde gayet iyi bir konumdayız. Turizmde ciddi manada turist akışı var. Bu yıl herhalde 52'yi bulacağız. Bu rakam Cumhuriyet tarihimizin en büyük rakamı. 52 milyon turist ülkemize gelecek. Artık hakikaten parasını veren turist geliyor. Bu konuda da şu anda Rusya birinci sırada, Almanya ikinci sırada. Avrupa bunun dışında sıralara girmiş vaziyette. Artık Çin'den de turist akışı başladı. Bunlar önemli adımlar. Faizlerde gerileme yaşandı. Bu yıl yüzde 1,2 oranında büyüme oranı yakaladık. 2020 ile ilgili bir büyüme oranı veriyorum. Ona kilitleneceğiz, inşallah yüzde 5 olarak planlayacak ve bunun üzerinde oynayacağız.
Bundan sonra ülkemize yönelik hamle niyeti taşıyanlar en az 100 kez düşünüp adım atmak zorunda kalacaktır. Türkiye olarak ekonomide geldiğimiz yer önemlidir. Ama hala gerçek potansiyelimize ulaşamadığımız da bir gerçektir. İşçilikten hammaddeye, siyasi ve ekonomik güvene kadar pekçok hususta Asya'yla ilgili kafalar karışıktır. Bu durum Avrupa ve Ortadoğu olmak üzere önemli tüketim merkezinin yanındaki Türkiye'ye önemli fırsatı veriyor. Özellikle ileri teknoloji noktasında Türkiye adımlarını atmıştır, atmaya devam edecektir. Yetişmiş insan gücümüz sanayi ve teknolojide Türkiye'nin cazibesini artırıyor. Ülkemize karşı siyasi önyargıyla hareket eden kimi Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri onlara sunacaklarımıza bigane kalmayacaktır.