15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra FETÖ üyeliği nedeniyle tutuklanarak cezaevine konulan M.R.K.’nin hastalığına rağmen cezaevinde tutulmaya devam edilmesinin hayatı ve sağlığı açısından tehlike oluşturduğu iddiasıyla yaptığı başvuru, AİHM tarafından daha önceki tedbir taleplerinde olduğu gibi yine reddedildi. M.R.K. cezaevinde iken ameliyat olmuş ancak kemoterapi almayı reddetmişti. M.R.K. tarafından yapılan bu başvurunun da reddedilmesiyle birlikte gerek Adalet Bakanlığı’nın gerekse diğer kamu kurumlarının, hiçbir ayrımcılık yapmadan tüm tutuklu ve hükümlülerin sağlıklarının korunması için gerekli tüm tedbirleri aldıkları AİHM tarafından bir kez daha tescillenmiş oldu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliği ve yöneticiliği nedeniyle hakkında yürütülen soruşturma kapsamında 2016 yılında tutuklanarak Sincan Cezaevine konulan M.R.K., rahatsızlığı nedeniyle 2019 yılı Mayıs ayında Adalet Bakanlığınca hastaneye yatırılmış ve gerekli tedaviyi alması ve operasyon geçirmesi sağlanmıştı.
Başarılı geçen operasyonun ardından M.R.K.’nin tıbbi kontrolleri özenle takip edildi ve doktorlar tarafından kemoterapi alması önerildi. Ancak M.R.K., başlangıçta kemoterapi almayı reddetti ve yargılamasını yürüten mahkemeden tahliyesini talep etti. Ancak bu tahliye talebi, hastanelerin yüksek güvenlikli kısımlarında gerekli tedaviyi alabileceği gerekçesiyle reddedildi.
Önce Anayasa Mahkemesi’ne sonra AİHM’e başvurdu
Tedavisinin sağlanması için Adalet Bakanlığınca tüm tedbirler alınmasına ve doktorlar tarafından önerilen kemoterapiyi almayı reddetmesine rağmen, M.R.K., Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapor gereği tahliye edilmesi gerektiğini ileri sürerek önce Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi’nin tedbir kararı üzerine M.R.K.’nın tüm tıbbi tedavileri eksiksiz olarak alması konusunda gerekenler yapıldı ve birçok kez Yıldırım Beyazıt Hastanesi Onkoloji Kliniğinde muayene edildi. Uzman doktorlarca cezaevinde kalmasının sağlığı açısından bir tehlike oluşturmadığı yönünde düzenlenen raporlara rağmen M.R.K., bu kez de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu.
Adalet Bakanlığı, M.R.K.’nin rahatsızlığının gereği olan tüm tıbbi tedavileri alanında uzman doktorların görevli olduğu hastanede aldığına dair bilgileri AİHM’e sundu.
AİHM ikinci kez bilgi istedikten sonra tedbir talebini reddetti
Adalet Bakanlığı tarafından sunulan raporlar üzerine AİHM, Anayasa Mahkemesinin yeni bir tedbir kararı verip vermediği konusunda ek bilgi istedi. Bu esnada Yıldırım Beyazıt Hastanesi tarafından düzenlenen raporları dikkate alan Anayasa Mahkemesi başvuranın cezaevinde kalmasının sağlığı açısından tehlike oluşturmadığı sonucuna vardığı yeni bir tedbir kararı verdi.
Cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerin sağlığını korumak için ne gerekiyorsa yapıldığı AİHM tarafından bir kez daha tescil edildi
15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra, FETÖ/PDY terör örgütü ile bağlantısı nedeniyle tutuklanarak cezaevine konulan kişiler, cezaevi koşullarının uygun olmadığı veya hastalıklarına ilişkin yeterli tedaviyi alamadıkları iddiasıyla, AİHM’e çok sayıda tedbir talepli başvuru yapmış, bu tedbir taleplerinin tamamı asılsız bulunarak reddedilmişti.
M.R.K. tarafından yapılan bu başvurunun da reddedilmesiyle birlikte gerek Adalet Bakanlığı’nın gerekse diğer kamu kurumlarının, hiçbir ayrımcılık yapmadan ve kanunlar çerçevesinde azami özeni göstererek tüm tutuklu ve hükümlülerin hayat ve sağlıklarının korunması için gerekli tüm tedbirleri gecikmesizin aldıkları AİHM tarafından bir kez daha tescillenmiş oldu.