15 Temmuz FETÖ’nün darbe girişiminde bulunduğu gece binlerce Kazanlı darbecilerin merkezi konumundaki Akıncı Üssü’ne giderek Ankara’yı bombalayan F-16’ları durdurmaya çalışmıştı. 9 vatandaşın şehit düştüğü, 50’den fazla kişinin de yaralandığı o gece tarlasındaki saman balyalarını yakan Hicabi Bitik, bir anda darbe girişiminin de seyrini değiştirdi ve darbeci pilotların F-16’larla pistten kalkmasını engelledi. O gecenin kahramanları arasında yer alan Hicabi Bitik, devletin samanları için ödeyeceği parayı da, “Biz vatan için yaktık” diyerek reddetti.
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan o gece, ‘Arabanızı yakın’ dese arabamızı bile yakardık” diyen Hicabi Bitik, “Tarım Bakanlığı bizi aradı ve ‘zararınız ne kadar ise ödeyelim’ dediler. Biz de bunu vatan için, devlet için yapmışız dedik ve parayı reddettik. Saman bizim için çok önemli ama o an söz konusu olan vatandı. Biz o an canımızı ortaya koyduk. Samanın hiçbir önemi yok. Cumhurbaşkanımız inin aşağı dedi, biz de indik. Arabanızı yakın dese biz yakacaktık. Biz bunları maddiyat için yakmadık. Allah için, vatan için yaktık” dedi.
Hicabi Bitik, 15 Temmuz darbe gecesi ile ilgili olarak, “Üzerinden 4 sene geçti ama o gün anlatılmaz yaşanır. Valla o gün bizim başımızda böyle bir Cumhurbaşkanı olduktan sonra bizim başımıza Türkiye’nin başına hiçbirşey olmayacağını Rabbim biliyordu, halk da biliyordu. Şimdi olsa, yine aynı şeyi yaparız” dedi.
“Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamasını dinliyordum, evimiz de havalimanına çok yakındı. Bizim buradan pek uçak geçmezdi ama caminin üzerinden uçaklar çok yakın geçince sandalyeden nerdeyse yere düşecektim” diyen bitik şöyle devam etti: “Açıklamaları duyduktan sonra millet sokağa çıkmaya başladı. Üzerimize ateş etti hainler. Devletimizin silahını bize doğrultup ateş ettiler. Biz halk olarak kendi irademizle mücadelemizi verdik. Köylüler, garibanlar mücadele ederken bizde gidip samanları ateşe verdik. Uçakların kalkışını engellemek için. Cumhurbaşkanımızın bir tek sözüyle halk sokağa indi ve kendi mücadelesini verdi. 5 yaşındaki çocuk o gün sokaktaydı. Şuanda bile anlatırken tüylerim diken diken oldu.”