Darbe girişimi devam ederken ABD adına ilk açıklama yapan kişi, dönemin Dışişleri Bakanı John Kerry oldu. Kerry sadece Türkiye’de ‘İstikrar ve barış’ umduğunu söyledi. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, ise ‘Türkiye’de yaşanan tüm tarafların hukukun üstünlüğü çerçevesinde kalarak şiddet veya istikrarsızlaşmaya yol açacak eylemlerden kaçınılması gerektiği’ ifade edildi. ABD, net tavrını belli etmek için darbe girişiminin sonucunu bekledi.
FETÖ aleyhine hiçbir ifade kullanmayan AB’den ise darbe girişimi atlatan ve 251 şehit veren Türkiye’de sanki anayasal demokratik bir yönetim yokmuş gibi açıklamalar geldi. Denetim ve dengelerle Türkiye’nin anayasa düzenine hızlı bir şekilde geri dönme ihtiyacı olduğu ve temel hak ve özgürlüklerin üstünlüğü vurgulandı.
Fransa ise terör örgütü FETÖ’yü hiç eleştirmedi. Meşru hükümeti ve direnen halkı net şekilde destekleyen bir açıklama gelmedi. Türkiye’de sanki yönetim seçimle iş başına gelmiyor veya hukuki denetim bulunmuyor gibi otoriterlik uyarısında bulundu.
Almanya Şansölye Angela Merkel de “Bütün Alman hükümeti adına, Türk askeri birliklerinin ülkesinin seçilmiş hükümetini ve seçilmiş cumhurbaşkanını zor kullanarak devirme girişimini en sert bir şekilde kınıyorum. Tankların sokaklarda olması ve halka karşı hava saldırısında bulunulması hukuk dışıdır” ifadeleri kullandı. Darbe girişimini kınayan Almanya, darbeye kalkışan FETÖ aleyhine hiçbir şey söylememesi dikkat çekti. Almanya’da darbe öncesinde olduğu gibi halen çok sayıda üst düzey FETÖ üyesi bulunmakta.
Darbeden ancak iki gün sonra İngiltere’den bir açıklama geldi: “Türkiye’de yaşanan olaylardan dolayı kaygı duyuyoruz. İngiltere olarak demokratik kurallara ve seçilmiş hükümete olan desteğimizin altını çiziyoruz.” İngiltere de darbeye kalkışan terör örgütü FETÖ aleyhinde hiçbir eleştiride bulunmadı.