Gezi davasında tartışmalı kararla beraat ettirilen Osman Kavala’nın 15 Temmuz soruşturması nedeniyle yeniden gözaltına alınması CHP, HDP başta olmak üzere Avrupalı dostlarını zıvanadan çıkardı. Kavala’nın ‘yılmaz savunucuları’ beraat kararına sevinirken, farklı bir soruşturmadan verilen gözaltı kararıyla ilgili tehditler savurdu. Gezi destekçilerinin hedefinde ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan vardı.
Gezi davasının firari sanıklarından Can Dündar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’ın fotoğrafını, ‘Unutmayacağız!!! Hiç!!!’ şeklinde paylaşarak Fidan’ı açık bir şekilde hedef gösterdi. HDP Milletvekili Ahmet Şık ise verilen gözaltı kararı sonrası yaptığı açıklamada tehditler savurarak “Kimse enseyi karartmasın, bu mafya rejimi 2020’yi bitiremeyecek” ifadelerini kullandı.
CHP ve HDP’li isimler de yine tek ses oldu. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “Gezi baskıya karşı bir tepkiydi. Gezi, doğa ve çevre hassasiyeti, yeşil şehir duyarlılığıydı. Gezi, düşünceyi ifade ve yayma özgürlüğünün cisimleşmiş haliydi” derken HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, “Bizim Gezi davası ile ilgili söylediklerimizin ne kadar haklı ve doğru olduğu mahkeme heyeti tarafından da kabul edilmiş oldu” ifadelerini kullandı.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Skandal bir dava olan Gezi davasının beraat ve tahliyeyle sonuçlanması mutluluk verici” ifadelerini kullanarak bir mesaj paylaştı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de gözaltı kararını tehdit ederek eleştirdi. Özel, “Osman Kavala ‘üst’ kararı, Erdoğan’ın yargıyı hükümsüz kılmak için talimatla karar yazdıracak kadar meseleyi kan davasına dönüştürdüğünün ispatıdır. Kavala er ya da geç serbest kalacak, Gezi’deki ölümlere neden olanlar, yargıya talimat verenler er ya da geç yargılanacaktır” dedi.
Zülfü Livaneli de paylaştığı mesajda tehditler savurdu. Livaneli, “Onlar güneşi hiç görmeyecekler. Katillerinden hesap sorulana kadar bu dava kapanmayacak” ifadelerini paylaştı. Gezi davasını takip eden CHP’li milletvekillerinden bir tanesi olan Sezgin Tanrıkulu da “Yargılandığı davadan beraat kararı alan ve tahliye olması gereken arkadaşımız Osman Kavala’nın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan itirazla cezaevinden çıkmadan gözaltına aldırılması çürümüş yargının bir örneğidir” mesajını paylaştı.
FETÖ’ye desteğini hiçbir yerde esirgemeyen Alman parlamenter Rebecca Harms da Kavala’ya yönelik gözaltı kararına tepkisini dile getirdi. Harms, Kavala’ya yönelik gözaltı haberini FETÖ’nün Avrupa’daki yayın organı ‘Ahval’ adlı siteden paylaşarak, “Türk mahkemeleri doğrularla ilgilenmiyor. 3 çok iyi tanınan adam Kavala, Selahattin Demirtaş, Ahmet Altan Türk hapishanelerinde yıllardan beri sahte yargılamalarla yargılanıyor” ifadelerini kullandı. Bir diğer Avrupa Parlamentosu üyesi Alman Terry Reintke de Kavala’yı yalnız bırakmadı ve kararı eleştirdi.
ABD Büyükelçiliği Gezi Parkı davasında verilen beraat kararları sonrası twitter adresinden bir mesaj yayınladı. Mesajda, “Osman Kavala ve diğer sivil toplum aktivistleri hakkındaki davayı yakından takip ettik. Mahkemenin bugün verdiği beraat ve tahliye kararını memnuniyetle karşılıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
HDP ve Kavala’nın yılmaz savunucularından bir tanesi olan eski Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Kati Piri yine şaşırtmadı. Piri, Kavala hakkında gözaltı kararı çıkarılması sonrası “İnanılmaz. Bu çılgınca ve acımasız karar için hiçbir kelime bulamıyorum. 2,5 yıl masum bir şekilde hapiste kaldıktan sonra, İstanbul Başsavcılığı 2016 yılındaki darbe girişimi için ona yeniden gözaltı kararı verdi. Osman Kavala’nın ailesini, sevenlerini düşünün ve aynı kabusu yaşayan Selahattin Demirtaş’ı. Bunun gibi çok sayıda adaletsiz bir şekilde hapiste olanları düşünün. Bugün açık bir şekilde adalete dönülmedi.”
Emniyetteki işlemleri biten Osman Kavala dün “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebir, şiddet kullanarak değiştirmeye teşebbüs” suçundan tutuklanması talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Mahkeme, Kavala’nın tutuklanmasına karar vererek tekrar cezaevine gönderdi.Öte yandan Osman Kavala hakkında 17-25 Aralık ve 15 Temmuz soruşturmaları kapsamında verilen gözaltı kararının ‘kaçma şüphesiyle’ verildiği ortaya çıktı. Kavala’nın firar edeceğine yönelik istihbari bilgiler olduğu ifade edildi. MİT TIR’ları görüntülerini ifşa eden FETÖ’cü Can Dündar gibi, Kavala’nın da tahliye olur olmaz yurt dışına gidebileceği dile getirildi.
Gezi Parkı davasında Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu 9 sanık hakkında beraat kararı verilmesi büyük tepkiye neden oldu. Karara gösterilen tepkiler şöyle:
Gezi Parkı eylemlerine ilişkin davada Osman Kavala ve diğer isimlere verilen beraat kararı gündeme bomba gibi düştü. Daha önce tutukluğa yapılan tüm itirazları reddeden mahkemenin, hangi gerekçelerle böyle bir karara imza attığı merak konusu oldu. Gezi Parkı davasında oy birliği ile beraat kararı veren İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Galip Perk ve üye hakimler Talip Ergen ve Ahmet Tarık Çifçioğlu bu davaya 2019 yılının Temmuz ayında atandı.
Heyet, karar duruşmasına kadar gelinen süreçte Kavala’nın tutukluluğuna yönelik yapılan tüm itirazları reddetti. 10 Aralık 2019’da da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Kavala hakkında bir karar aldı. AİHM kararında “Derhal serbest bırakılsın” dedi. Ancak heyet, bu karara da uymadı. 8 ay boyunca tahliye kararı vermedi.
Bir diğer tartışma konusu da mahkemenin kararında ‘deliller yetersiz’ demesi oldu. Mahkeme 8 Ekim 2019’da tutukluğa yapılan itirazı “kuvvetli suç şüphesinin olduğu, somut olgu ve kanıtların bulunduğu” gerekçesiyle reddetti. 15 Ocak 2020’de tutukluluğa ve AİHM’nin kararına ilişkin verilen direnme kararında da aynı gerekçeler gösterildi. Kararda, Kavala’nın yargılandığı ceza maddesinin üst ve alt sınırının kaçma kuşkusunu somutlaştırabileceği vurgulandı. Kararda Anayasa Mahkemesi’nin 22 Mayıs 2019’da tutukluluk konusunda hak ihlali bulunmadığı yönündeki kararına da değinilerek Kavala’nın tutukluluk halinin devamına hükmedildi. Beraat kararında daha önce yeterli görülen suçlamalar yetersiz görüldü.
Son duruşmada yaşananlar, kararın aceleyle verildiği izlenimini oluşturdu. Savcılığın dava hakkında verdiği mütalaanın bazı sanıklara, karar duruşmasının görülmesinden 6 gün önce ulaştırıldığı öğrenildi. Karar duruşmasında sanık avukatlarının mütalaaya karşı süre talebinde bulunulmasının da mahkeme tarafından reddedildiği edinilen bilgiler arasında.