İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi'nde düzenlenen "Uluslararası Güvenlik Kongresi"nde yaptığı konuşmada, terör örgütü PKK'nın önemli finans, eleman ve siyaset alanlarının Avrupa'da bulunduğunu belirtti.
Türkiye'nin 40 yıldan bu yana terör örgütü PKK ile mücadele ettiğine vurgu yapan Soylu, Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün küresel terörizm endeksi raporuna göre, Avrupa'da 2017'de en ölümcül örgüt sıralamasında PKK'nın birinci, DEAŞ'ın ise ikinci sırada olduğunu bildirdi.
Bakan Süleyman Soylu, "Tüm bunlara rağmen 40 yıldan fazla müttefikimiz olan aynı ülke, bugün PKK'ya açıkça silah hibe edebiliyor, ortak proje geliştiriyor, eğitim veriyor, Suriye meselesinde PKK/PYD ile ortak hareket ediyor ve güya onu ehlileştirmeye çalışıyor." dedi.
Soylu, Türkiye'nin coğrafi konum itibarıyla bugün küresel güvenlik problemi olarak tarif ettikleri terör, göç ve uyuşturucu meselesiyle doğrudan ve yoğun şekilde temas halinde olan bir ülke olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin terör, göç ve uyuşturucu meselesinde dünya ortalamasının üzerinde bir tecrübe, birikim ve başarıya sahip olduğunu belirten Soylu, terörle, uyuşturucuyla, düzensiz göçle mücadele ettiklerini, düzensiz göçü de yönetmeye çalıştıklarını vurguladı.
Türkiye'deki Suriyelilerin ilkokuldaki okullaşma oranının yüzde 96,3 olduğuna değinen Soylu, mülteciler için dünya genelinde ilkokullardaki okullaşma oranı yüzde 61 olduğunu ifade etti.
"Suriye'nin huzura kavuşması, orada 'güvenli bir alan' oluşması, gönüllü geri dönüşleri hızlandırmaktadır. Türkiye özellikle dış politika noktasında muhataplarıyla istişareyi ve diyaloğu sürdürmek suretiyle buradaki huzuru temin etmeye çalışmaktadır. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla oluşturduğumuz güvenli ortam sayesinde, bugüne kadar 354 bin Suriyeli gönüllü olarak yaşadığı yere geri dönmüştür. Dolayısıyla Batı'daki kafa karışıklığının aksine, Suriye kaynaklı göçte Türkiye'nin attığı her adımın stratejik bir anlamı olduğunun, hiçbir şeyin tesadüfi gelişmediğinin bilinmesini isterim."
"Bir yandan uzun yıllardır mücadele ettiğimiz PKK, diğer yandan rehavete kapılmanın yanlış olacağı DEAŞ, öte yandan terör örgütlerinin beta versiyonu olarak tanımladığımız FETÖ ve yine Türkiye'deki geçmişleri eski olan, daha ziyade kiralık suikast örgütleri gibi çalışan DHKP-C ve aşırı sol örgütler... Türkiye bugün başta PKK/YPG olmak üzere tüm bu örgütlere karşı operasyon halindedir. Bu örgütlerin simbiyotik ilişkilerini hiçbir daim gözden kaçırmamak lazım. Suriye'nin civarında ilk drone ve maket uçakla bombalı saldırıyı yapan DEAŞ'tır. Bundan kim öğrendi, PKK. Hemen bu saldırıları Türkiye'ye yönelik gerçekleştirmeye çalıştılar."
Bakan Soylu, uyuşturucuyla mücadeleyi terörle mücadeleye eş değer gördüklerini, sadece terör finansmanı değil, doğrudan ölümler noktasında da uyuşturucu meselesinin hem dünya hem de Türkiye için önemli bir güvenlik tehdidi olduğunu belirterek, "Ülkemizde yılbaşından bugüne kadar da uyuşturucuya bağlı ölümlerin sayısı şimdilik 125'tir." dedi.
"Türkiye olarak özellikle FETÖ darbe girişiminden sonra tamamen içi boşaltılan Siber Suçlarla Mücadele Dairemize de çok ciddi bir yatırım yaptık. 15 Temmuz 2016'dan bugüne kadar elde edilen dijital materyal sayımız 2 milyon 52 bin 220 olup, yüzde 87'si, yani 1,8 milyonluğu aşan bir kısmı incelenmiştir. Bu hem hukukun daha hızlı işlemesi hem sonuçlara daha çabuk ulaşılabilmesi hem de kabiliyetlerimiz açısından çok önemli verilerdir. Sadece bu yıl, 517 bin dijital materyal incelemesi yapılmıştır ki bu verdiğim rakamlar, Avrupa ortalamalarının çok üzerinde rakamlardır."