Anayasa Mahkemesi (AYM), FETÖ’nün Hüseyin Kurtoğlu kumpasında rol alan eski Yargıtay üyeleri hakkında ‘görev suçu’ nedeniyle Yüce Divan’da açılan davanın Yargıtay’da görülmesi gerektiğine hükmederek ‘görevsizlik’ kararı verdi. FETÖ’den hapse mahkum olan Necati Meran, Mehmet Ali Demirezici ve Esabil Saylak’a ilişkin 7’ye karşı 9 oyla alınan bu karar birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Anayasa’nın 148. maddesine göre Anayasa Mahkemesi, Yargıtay üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılamakla görevli ve yetkili. Ancak AYM, yargılamanın, nitelikli suç olan yani örgüt üyeliği suçunun görüldüğü yüksek mahkemede yapılması gerektiğini belirterek dosyayı Yargıtay’a gönderdi. Kulislerde, Yargıtay üyeleri hakkında görev suçu nedeniyle açılan davanın Yüce Divan’da yapılmamasının Anayasa’nın 148. maddesinin açıkça ihlâli anlamına geldiği ifade ediliyor.
Kararla ilgili tartışılan başka bir konu ise AYM’nin ‘birleştirme’ kararı oldu. AYM, görevsizlik kararında Yüce Divan’da açılan ‘görevi kötüye kullanma’ davası ile Yargıtay’daki ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ yargılamasının birleştirilmesine hükmetti. Ancak AYM’nin bu kararı aldığı 31 Ekim 2019 tarihinde, her üç Yargıtay üyesi de FETÖ üyeliğinden hapse çarptırılmış ve dava dosyası temyiz incelemesi için Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun önünde bulunuyordu. Kararın yazım aşamasında ise sanıklara verilen cezalar Ceza Genel Kurulu’nda onandı ve karar kesinleşti. Yani AYM’nin gönderdiği dosyanın birleştirilebileceği bir dava da kalmamış oldu. Yargı kulislerinde, sanıklarla ilgili FETÖ’den görülen yargılama devam ediyor olsaydı ya da Yargıtay Ceza Genel Kurulunca sanıklara verilen ceza bozulsaydı her iki davanın üst mahkeme konumundaki Yüce Divan’da birleştirilmesi gerektiği belirtiliyor.