Alışverişe gitmiş

FETÖ üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanan eski Urla Belediye Başkanı İbrahim Burak Oğuz’un yargılanmasına başlandı. İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık Oğuz, avukatları, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ve partinin bazı ilçe başkanları katıldı. FETÖ mahrem imamlarıyla neden sürekli bağlantıda olduğu sorulan Oğuz, görüştüğü kişilerin örgüt yöneticisi olduğunu bilmediğini iddia etti. “Hakan Çiçek’i (15 Temmuz darbe girişimini planlayan 5 sivil imamdan biri) tanıyor musun?” sorusu üzerine Oğuz, “Bir kere görüştüm. Şu an görsem tanımam” dedi. Mahkeme Başkanı, Oğuz’a, irtibat kurduğu isimlerden olan Deniz Kuvvetleri mahrem yapılanması içinde ‘sözde genel müdür’ pozisyonunda faaliyet gösteren F.D.’nin mahrem imam olduğunu bilip bilmediğini de sordu. Oğuz ise “Asla, ben de şaşırdım. Aradan 10-15 yıl geçmiş. Birçok şeyi zor hatırladım. İddiaları iddianameden öğrendim” yanıtını verdi.

Oğuz, örgüt üyeleriyle yaptığı Afrika gezilerini, “Çocukluğumdan beri Afrika hastasıyım. Çok severim. Bir şekilde bağım olsun isterdim hep” sözleriyle açıklamaya çalıştı. FETÖ’nün İzmir Genç İşadamları Derneğine neden üye olduğuna ilişkin soruya ise Oğuz, “Hatırlamıyorum. Hiçbir kurucuyu tanımıyorum” karşılığını verdi. Oğuz, hakkındaki ‘sohbet hocalığı’ iddialarını da reddederek, “Asla! Bu sıfatla bir sohbet düzenlemedim. Biri bir kitap, yazı verdiyse okumuşumdur. Kimseyi davet etmedim. Muhtemelen davetlerden birisini katılmışımdır” diye konuştu. “Sohbetlere kaç defa katıldın?” sorusunu, “Düzenli gitmedim. 2005’te evlendikten sonra gittiğimi hatırlamıyorum” şeklinde cevaplayan Oğuz, “Sana karşı ‘hoca’ tabiri kullanılıyormuş” ifadesi üzerine de “Gündelik laf arasında ‘hocam ne haber, nasılsın’ denir. Saygı ibaresi. İmamlıktan dolayı olduğunu kabul etmiyorum” ifadesini kullandı. Oğuz, örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in Yamanlar Koleji’ndeki odasını görüp görmediği sorusu üzerine, “Böyle bir yere gitmedim, görmedim” yanıtını verdi.

İzmir Hava Kuvvetleri’nden sorumlu FETÖ imamı L.U. ve diğer mahremlerle olan iletişimine ilişkin olarak da Oğuz şu savunmayı yaptı: “Telefonlarımı onlara vermiştim. Mahrem imam olduğunu bilseydim şirketimin logosunun olduğu kartı bastırıp telefonlarımı verir miydim? Aktif siyaset yapan biriyim. Aklımı oynatmam lazım. Bırakın ofisimde çalıştırmayı yanımdan bile geçirmezdim. Adam firari duruma düşmüş ve telefon hattımı kullanıyor. Kayıtlarda mahrem imam olduğunu görünce şok oldum.” FETÖ’nün mahremlerinden Hüseyin Ç. ile ABD’ye aynı uçakla yan yana koltuklarda gittiğine ilişkin bilgi üzerine ise Oğuz, “ABD’ye beraber gittik. Uçaktan indiğimizde ise ayrıldık. Ben bu süre boyunca gezip alışveriş yaptım” iddiasında bulundu.