Koronavirüs salgınıyla mücadelede dünyaya model olan Türkiye’ye karşı ısıtılan darbe iddialarını dış merkezli tetikçi ‘ekonomik virüslerin’ kur manipülasyonları izledi. 2018’de denedikleri ekonomik tezgahı Londra merkezli finansal simsarlar yine uygulamaya soktu.
Türkiye’de arzuladıkları bir yönetim için siyasal ayakta Gezi, 15 Temmuz gibi kalkışmaları yerli iş birlikçilerini sahaya sürerek deneyen dış odaklar bunlardan tokat yiyince ekonomik operasyonlara da kalkıştı.
17/25 Aralık kumpasında ilk denemesi yapılan ardından çeşitli periyotlarla kredi derecelendirme kuruluşları, IMF ve diğer küresel ekonomik yapılar vasıtasıyla Türkiye ekonomisi hedef tahtasına koyuldu. ABD’nin santajı sonrası 2018’in yaz aylarında bu yönde girişimler zirve yaptı. Bu doğrultuda spekülatif ve gerçeklikten uzak raporlar dolaşıma sokulup yabancı yatırımcıların zihni bulandırıldı, Türkiye’den çıkmaları hedeflendi. S&P gibi kuruluşlar da amaçları doğrultusunda Türkiye’nin kredi derecelendirme notlarını öne çekerek seçimlere oynadı. Ekonomik teröristler TL’yi hırpalayarak dolar/TL kurunu 7 liranın üzerine çıkarmayı sağladı. Ancak hükümetin yerinde müdahaleleri ve tedbirleri ile halkın dolar bozdurma kampanyasına büyük desteği kuru sonraki aylarda gevşeterek 5 TL bandına indirdi. Aynı şebeke bu kez şansını geçen yıl yapılan 31 Mart seçimleri öncesinde denedi, ancak yine başlarını duvara vurdu.
Aynı çevreler bu kez kovid-19 nedeniyle ekonomik kırılganlığın arttığını düşündükleri son dönemde yeniden harekete geçti. Siyasi sahada artan bir şekilde ve sürpriz bir biçimde ‘erken seçim’ senaryoları dillendirilmiş, bunu CHP’den darbe iması içeren ve ortamı geren açıklamalar izlemişti. Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Adnan Menderes’e benzeten imalar sahneye koyulmuştu. CHP’li Özgür Özel "Saray rejiminin, saray düzeninin sonu geliyor” demiş, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da iktidarın ülkeyi hiç iyi bir yere götürmediğini iddia ederek, erken seçim söylemini ortaya atmıştı. Yazar Ragıp Zarakolu ise bir yazısında Adnan Menderes ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kıyaslamış ve “Makus kaderden kaçış yok” ifadelerini kullanmıştı.
- Türkiye'ye yönelik başlatılan son ekonomik saldırıya ışık tutacak ipuçları Türkiye'deki tüm karanlık olaylarda parmağı olan CIA ajanı Enver Altaylı hakkında hazırlanan iddianamede yer aldı. İddianamedeki bilgilere göre Altaylı, 2017 Temmuz ve Ağustos aylarında görüştüğü, FETÖ'nün ABD Kongresi ile ilişkilerini yürüten lobici ekipte öne çıkan isimlerin başında gelen Bilal Ekşili ile Türkiye'de kaos ortamı oluşturacak önerileri konuştular. İddianamedeki 17 Ağustos 2018 tarihli araştırma tutanağına göre, söz konusu görüşmede, Türkiye yönelik ekonomik saldırılar da konuşuldu.