Washington merkezli Hudson Enstitüsü’nce düzenlenen bir panelde konuşan Howard, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını korumak adına Rusya ile karşı hamleler yapmaktan çekinmediğini belirterek şunları söyledi:
“Rusya Libya’da paralı savaşçılar, silahlar ve finansal hamlelerle alandaki durumu kendi çıkarları doğrultusunda değiştirmeye çalıştı ancak Türkiye’nin hamleleri nedeniyle bu stratejisinde başarıya ulaşamadı. Libya, Rusya’nın benimsediği ulusal çıkarlar politikasının bir parçası durumunda ancak Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki ulusal güvenlik ve çıkarlarının ana temelini oluşturuyor. Bu nedenle Türkiye, sahip olduğu deniz ve hava gücü ile alandaki durumu değiştirdi. Haliyle Suriye’de güçlü bir ele sahip olan Rusya’nın Libya’daki eli ise oldukça zayıfladı. Özellikle Orta Doğu ve Almanya’dan asker çeken ABD, Rusya ile mücadele kapsamında Türkiye ile daha yakın ilişkiler kurmak zorunda. Doğu Akdeniz, Türkiye için vazgeçilmez öneme sahip ve bu yüzden Libya’dalar. Bu noktada tıpkı Kıbrıs’ta ve şubat ayında Ruslara yaptıkları gibi bu konuda da karşılarına çıkan herkesle kafa kafaya geleceklerdir. Haliyle durumun ne kadar kritik olduğunu görmeli ve Türklerin çıkarlarının ne olduğunu anlamalıyız.”
Bir dönem FETÖ firarilerine de ev sahipliği yapan Jamestown Vakfı’nın Başkanı Howard, ülkesinin FETÖ’ye desteği konusunda şöyle özeleştiride bulundu: “Türkiye özellikle ABD ve Batı tarafından yanlış okundu. Bence (Fetullah) Gülen darbesinden dolayı Türkiye’yi yanlış anladık. Bu (darbe) Türkiye’yi zayıflatma girişimiydi. Türkiye’nin iç sorunlarını ve verdikleri mücadeleyi anlamayan birçok insan Türkiye’yi yanlış okudu. Türkler, bunun altından kalkmayı başardılar ve çok daha güçlü programlar geliştiriyorlar. Bu yıl sonunda ilk çıkartma gemisini suya indirmeyi planlayan bir ülkeden bahsediyoruz. Bu, Doğu Akdeniz’deki dengelerde ve Türk donanmasında büyük etki yapacak. İnsansız hava araçları da dahil olmak üzere askeri teknolojide geldikleri noktayı göz önüne aldığımızda Türkiye’nin kazanan tarafta olacağına inanıyorum.”