Aralık ayında Türkiye Karate Federasyonu Başkanlığı'na seçilen Av. Aslan Abid Uğuz, 81 ilde karatenin yaygınlaşmasını hedeflediklerini söyledi. Türkiye’nin karatede dünyada ilk 5’te olduğunu belirten başkan Uğuz, “Hedefimiz dünyada birinci sırayı almak” dedi.
50 bin lisanslı faal sporcusuyla önemli bir federasyon olan Türkiye Karate Federasyonu, aralık ayındaki 5. Olağan Genel Kurulu’nda başkanlığa Avukat Aslan Abid Uğuz’u seçti. Federasyon şimdi Türkiye’nin 2022’de ev sahipliği yapacağı 3 önemli turnuvaya kilitlendi.
Yeni Şafak’ın sorularını cevaplayan Uğuz, “Bu sene mayıs ayında 2022 Avrupa Büyükler Karate Şampiyonası var. Gaziantep’te düzenlenecek. Ağustosta Konya’da ümit ve genç dünya şampiyonası olacak. O da çok önemli bir turnuva. Ve en son olarak ekim ayında yine Konya’da birçok branştan sporcunun katılacağı İslami Dayanışma Oyunları yapılacak. Dolasıyla bu yıl Türkiye’de karatenin üç büyük sınavı var” diye konuştu.
Uğuz’un verdiği bilgilere göre A Milli Takım önümüzdeki haftadan itibaren kampa girecek. Türkiye’nin karatede dünyada ilk 5’te olduğunu belirten Uğuz, “Hedefimiz zirveye taşımaktır. Dünyada birinci sırayı almak” dedi.
Uğuz şöyle devam etti:
- “Karate 50 bin lisanslı faal sporcusuyla, çok büyük bir camia, büyük bir federasyon. Aileleri de sayarsak milyonlara uzanan bir kitlesi var. Karatenin yaygınlaşması da önemli. Zaten bizim seçilirken en büyük vaatlerimizden biri karate sporunu daha da yaygınlaştırmaktı. 20 kadar şehirde karate yetersiz veya yok. Hedefimiz 81 ilde karatenin olması ve sporcuların fiilen yarışmalara katılması. Karatenin olmadığı şehirlere antrenör de atayacağız. Çünkü karate mücadele sporu ve bizim ülkemizin insanı bu konuda çok yetenekli.”
- “Mayıs ayındaki şampiyonada hem bireysel olarak hem takım halinde birinci sırayı almak istiyoruz. Sporcularımız çok motiveler. Herkes milli takımda yer almak için can atıyor. Ciddi rekabet var. Rekabetin olduğu yerde başarı olur zaten. Orada ilk sırayı almamız gerekiyor. Karateyi tekrar özlenen seviyeye getireceğiz.”
Uğuz, karatedeki dezavantajın kulüplerin müessese ya da zengin kulüpler olmaması olduğunu söyledi:
- “Bireysel kulüpler. Yani bir antrenörün, bir yer tutup 50-100 öğrenciye karate dersi vermesiyle kulüpleşmesi. Ve kulüplerin federasyonu oluşturması. Dolayısıyla kulüplerin maddi gücü yok. Bir lig, bir şampiyona yapılacağı zaman federasyonun destek vermesi gerekiyor. Ya da kulüpler büyük mali külfet altına girerek ve zorlanarak şampiyonaya katılıyor. Müessese kulüpleri ve belediye kulüplerinin ekonomik durumu ise iyi. Amacımız bu küçük kulüplerin üzerindeki ekonomik yükü kaldırmak.”
- “Hakemlerin, antrenörlerin vize ücretini kaldırdık gelir gelmez. Bunun dışında milli takıma sporcu veren antrenörlere destek vereceğiz. Bizden önce sporcu Avrupa şampiyonu, dünya şampiyonu olduğu zaman milli takımdaki hocası ödül alıyordu. Bunu kaldırdık. Ödülü, sporcuyu yetiştiren antrenör ve kulübe vereceğiz. Artık kulüpler ‘Ben milli takıma sporcu yetiştireyim, yetenek bulayım. Dünya şampiyonu olsun, ben de kazanayım, sporcum da kazansın’ diyebilecek. Bu da kulüpleri rahatlatır.”