Basın İlan Kurumu ve ESKADER (Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği) işbirliğiyle düzenlenen Matbuat Dünyasından Sanatkar Çehreler etkinliğinin üçüncüsü, yarın saat 14.30'da Çemberlitaş'taki Basın Müzesi'nde yapılacak.
Programda Cumhuriyet döneminin büyük romancısı Peyami Safa anılacak. Aynı zamanda Tasvîr-i Efkâr, Cumhuriyet, Milliyet, Tercüman, Son Havadis gazetelerinde yazan gazeteci Peyami Safa'yı romancı-yazar Mehmed Niyazi anlatacak.
Peyami Safa'nın romancılığı, fikir adamlığı ve mücadeleleri hakkında konuşacak olan Mehmed Niyazi, onun ayrıca Server Bedi imzasıyla polisiye romanlar yazarak geçimini nasıl sağladığını da anlatacak. Mehmed Niyazi, toplantının sonunda dinleyicilerin sorularına cevap verecek.
ESKADER'in verdiği bilgiye göre, Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının en büyük romancılarından biri kabul edilen Peyami Safa, değişik gazete ve dergilerde yazdığı yaklaşık 20 bin makale ile en çok yazan ve hayatını kalemiyle kazanan yazarlar arasında yer alıyor.
1899 yılında İstanbul'da doğan meşhur şair İsmail Safa'nın oğlu Peyami Safa, düzenli bir öğrenim göremedi. Kendi kendisini yetiştirdi. 13 yaşında hayata atıldı. Posta Telgraf Nezareti'nde çalıştı. Öğretmenlik (1914-1918) ve gazetecilik (1918-1961) yaptı. Hayatını yazıları ile kazanmak zorunda kaldı. Kardeşi İlhami Safa ile Yirminci Asır adlı bir akşam gazetesi çıkardı. Bu gazetede, 'Asrın hikâyeleri' adıyla ilk hikâyelerini imzasız yayınladı (1919). Kültür Haftası (21 sayı, 15 Ocak-3 Haziran 1936) ve Türk Düşüncesi (63 sayı, 1953-1960) adlarında iki dergi çıkardı. Tasvîr-i Efkâr, Cumhuriyet, Milliyet, Tercüman, Son Havadis gazetelerinde yazdı.
Oğlu Merve'yi, askerliğini yaptığı sıra kaybetti. Bu olay onu, çok sarstı. Bir kaç ay sonra, 15 Haziran 1961 tarihinde, İstanbul'da vefat etti. Edirnekapı Şehitliği'nde yatıyor. Ebedî âleme göç ettiğinde Son Havadis gazetesinin başyazarı idi.
Peyami Safa kendi kendisini yetiştirmiş ender şahsiyetlerden biriydi. Fransızcayı, Fransızca gramer kitabı yazabilecek kadar öğrenmişti. 43 yıl hiç durmadan yazdı. Güçlü bir fikir adamı, romancı ve polemikçiydi. Nâzım Hikmet, Nurullah Ataç, Zekeriya Sertel, Muhsin Ertuğrul ve Aziz Nesin'le sıkı kalem kavgalarına ve polemiğe girişmişti.
Peyami Safa, edebî değeri olmayan romanlarını 'Server Bedi' imzası ile yayınladı. Sayıları 80'i bulan bu eserler arasında; Cumbadan Rumbaya (1936) romanıyla, Cingöz Recai polis hikâyeleri dizisi en ünlüleridir.
Ayrıca ders kitapları da yazdı. Peyami Safa'nın fıkra ve makalelerinde sağlam bir mantık dokusu ve inandırıcılık görülür. Romanlarında olaydan çok tahlile önem verir. Toplumumuzdaki ahlâk çöküntüsünü, medeniyet değişimin yol açtığı bocalamayı, nesiller ve sosyal çevreler arasındaki çatışmayı dile getirdi. Zıt kavramları, duygu ve düşünce tezadını bilhassa romanlarında ustaca işledi.
Romanları: Gençliğimiz (1922), Şimşek (1923), Sözde Kızlar (1923), Mahşer (1924), Bir Akşamdı (1924), Süngülerin Gölgesinde (1924), Bir Genç Kız Kalbinin Cürmü (1925), Canan (1925), Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1930), Fatih-Harbiye (1931), Atilla (1931), Bir Tereddüdün Romanı (1933), Matmazel Noralya'nın Koltuğu (1949), Yalnızız (1951), Biz İnsanlar (1959).
Hikâyeleri: Hikâyeler (1980). Oyunu: Gün Doğuyor (1932).
Türk İnkılâbına Bakışlar (1938), Büyük Avrupa Anketi (1938), Felsefî Buhran (1939), Millet ve İnsan (1943), Mahutlar (1959), Mistisizm (1961), Nasyonalizm (1961), Sosyalizm (1961), Doğu-Batı Sentezi (1963), Sanat- Edebiyat-Tenkid (1970), Osmanlıca-Türkçe- Uydurmaca (1970), Sosyalizm-Marksizim- Komünizm (1971), Din-İnkılâp-İrtica (1971), Kadın-Aşk-Aile (1973), Yazarlar-Sanatçılar- Meşhurlar (1976), Eğitim-Gençlik-Üniversite (1976), 20. Asır- Avrupa ve Biz (1976). Ders Kitapları: Cumhuriyet Mekteplerine Millet Alfabesi (1929), Cumhuriyet Mekteplerine Alfabe (1929), Cumhuriyet Mekteplerine Kıraat (I-IV, 1929), Yeni Talebe Mektupları (1930), Büyük Mektup Numuneleri (1932), Türk Grameri (1941), Dil Bilgisi (1942), Fransız Grameri (1942), Türkçe İzahlı Fransız Grameri (1948).